12. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
12.3.1.
Bitkilerin Yapısı
Anahtar Kavramlar
fotoperiyodizm, nasti, oksin, tropizma, uç meristem, yanal meristem, yaş
halkaları
12.3.1.1.
Çiçekli bir bitkinin temel kısımlarının yapı ve görevlerini açıklar.
a. Kök, gövde,
yaprak kesitlerinde başlıca dokuların incelenmesi sağlanır ve bunların
görevleri açıklanır.
b. Uç ve yanal meristemlerin
büyümedeki rolü vurgulanarak yaş halkaları ile bağlantı kurulur.
c.
Prokambiyum, protoderm ve temel meristem konularına girilmez.
ç. Kök, gövde ve
yapraklarından yararlanılan bitkilere günlük hayattan örnekler verilir.
d. Bitki
çeşitleriyle ilgili çektikleri/edindikleri fotoğrafları eğitsel sosyal bir ağ
üzerinden paylaşmaları sağlanır.
A. Tohumlu Bitkilerin Temel Kısımları
-Bitkilerin toprak üstü organ sistemine
sürgün sistem, toprak altı organ sistemine kök sistem denir.
-Kök sistemi, bitkiyi toprağa bağlayıp
su ve minerallerin alınmasını sağlayan kısımdır.
-Kök sisteminin temel görevleri;
-Bitkiyi
toprağa bağlama, emme (su ve mineral), taşıma, büyüme, hormon üretmedir.
-Sürgün
sistemini, toprak üstü gövde ve dallar oluşturur. Gövdenin dalları üzerinde
yapraklar, çiçekler, tomurcuklar ve meyveler bulunur. Tomurcuklar yeni
dalları, yaprakları ve çiçekleri oluşturur.
-Sürgün sisteminin temel görevleri;
-Büyüme,
depolama, üreme, fotosentez, taşıma,
hormon üretmedir.
|
Şekil: Bitkinin temel kısımları
|
BİTKİSEL ORGANLAR
1. KÖK
-Genellikle karasal ortam bitkilerinde
bulunan bitkiyi toprağa bağlayan organdır.
-Kökün
5 temel görevi vardır:
1.
Bitkiyi toprağa bağlama
2.
Topraktan su ve mineral
alma
3.
Alınan su ve
minerallerin gövdeye doğru taşınmasını sağlama
4.
Bitki için gerekli bazı
bitkisel hormon (sitokinin ve giberellin) ve diğer organik bileşikleri
sentezleme
5.
Birçok bitkide organik
besinlerin depolanmasını sağlama
- Bir bitki tohumunun çimlenme sürecinde
embriyonik kökten gelişen ilk köke ana kök (birincil
= primer kök) adı
verilir.
-Ana
kök, yerçekimi doğrultusunda gelişerek bitkinin toprağa bağlanmasını ve topraktan su ve suda çözünmüş
mineralleri almasını sağlar.
-Ana
kökün topraktan faydalanma yüzeyini artırmak için dallanması sonucu yan kökler (ikincil = sekonder kök) meydana gelir.
-Kök
boyuna kesitinde bölümleri:
-Boyuna
Kök; kaliptra, hücre
bölünme bölgesi, uzama bölgesi ve olgunlaşma bölgesi olmak üzere dört bölümde
incelenir.
1. Kaliptra (Yüksük=Kök başlığı):
Kök ucunu örten koni şekilli yapıdır. Hücreleri jelatinimsi
bir madde üretir. Bu madde kök ucunun toprak içinde kolayca ilerlemesini
sağlar.
2. Hücre bölünme bölgesi: Kök ucunun merkezinde bulunan uç meristem hücrelerinden
oluşmuştur. Bu hücreler sürekli olarak bölünür. Bu bölgenin uç kısmına büyüme
konisi denir.
|
Şekil: Kökün boyuna kesiti
|
3.
Uzama bölgesi: Uç
meristem hücrelerinin bölünerek oluşturduğu yeni hücreler hızla dikey yönde
büyür. Böylece kökün uzaması gerçekleşir.
Ayrıca bazı hücrelerde farklılaşma meydana gelir ve köke ait diğer dokular
oluşturulur.
4.
Olgunlaşma bölgesi (Kök emici tüy bölgesi): Uzama bölgesinin üzerinde bulunur. Bu bölgede yoğun
olarak kök emici tüyleri yer alır. Emici tüyler suyun ve suda çözünmüş
minerallerin topraktan emilmesini sağlar.
Genç bir kök enine kesitinde dıştan içe doğru
sırasıyla bulunan yapılar;
Epidermis
→ korteks → endodermis
→ merkezi silindir
-Epidermis: Genç kökün en dış yüzeyinde bulunur ve kütikula
tabakası içermez.
-Korteks: Epidermis ile merkezi silindir arasında kalan kök
bölgesidir. Klorofilsiz, ince çeperli korteks parankiması hücreleri bulunur.
Çoğunlukla nişasta depo edilir.
-Endodermis
tabakası: Tek sıralı hücrelerden oluşur. Korteks ile merkezi silindiri
birbirinden ayırır. Emici tüylerin aldığı su ve minerallerin ksileme
aktarılmasında etkilidir.
-Merkezi silindir: Kökün merkezinde iletim demetlerini kapsayan
bölümdür. Çok yıllık bitkilerde merkezi silindirde ksilem yıldız şeklinde, floem yıldızın kolları
arasında bulunur. Ksilemin yıldız şekline uymuş kambiyum halkası bulunur.
-Kambiyum hücreleri bölünerek merkeze
doğru ksilemi, dışa doğru floemi oluşturur. Her büyüme döneminde yeni ksilem
ve floem oluşturulur. Bu şekilde sekonder büyüme (kökte enine kalınlaşma) ile
kök enine büyür, kalınlaşır.
Şekil: Tek çenekli bitki kökü enine kesiti
|
Şekil: Çok yıllık çift çenekli bitki kökü
enine kesiti
|
Tek çenekli ve çift
çenekli bitki kökleri arasındaki en önemli fark merkezi silindirdeki
dokuların düzenlenişidir.
-Çift çenekli bitki
köklerinde, öz bulunmaz.
-Tek çenekli bitki
köklerinde kambiyum bulunmaz. İletim demetleri düzensiz dağılım gösterir. (Kapalı
iletim demeti)
-Çift çenekli bitki
kökünde kambiyum bulunur. İletim demetleri düzenli dağılım gösterir. (Açık
İletim demeti)
|
Kök
Çeşitleri
1. Saçak kök: Gövdenin kökle birleştiği yerden hemen hemen aynı
uzunlukta çok sayıda yan kökün oluşturduğu köklerdir. Ana kök iyi
gelişmemiştir.
-Tek çenekli bitkilerin
kökleri saçak köktür.
-Soğan, buğday, çuha
çiçeği, mısır, çilek, arpa, pırasa gibi bitkilerin kökleri örnektir.
-Erozyonun
önlenmesinde etkilidir.
2. Kazık kök: Ana kök iyi gelişmiş, kalınlaşmış ve toprağın içine
doğru uzamıştır. Yan kökler ise ana köke bağlıdır ve az gelişmiştir.
-Çift çenekli bitkilerin
kökleri kazık köktür.
-Ebegümeci, fasulye,
havuç, lahana, bakla, bamya, gelincik ve odunsu bitki kökleri örnektir.
|
Kazık kök Saçak kök
|
2. GÖVDE
- Yaprak
ve üreme organlarını taşıyan, genellikle toprak üstünde bulunan bitki eksenidir.
Gövdenin temel görevleri:
-Bitkide boy, yüzey alanı ve kütle
artışına imkan sağlar.
-Madde iletimini sağlar.
-Bazı gövdeler besin depo eder ve fotosentez de yapabilir.
-Bitkiye diklik ve desteklik sağlar.
-Vejetatif üremeyi sağlar.
-Gelişmiş bitkilerde gövde tipleri otsu
ve odunsu olmak üzere ikiye ayrılır. Otsu gövdelere daha çok tek
yıllık bitkilerde, odunsu gövdelere ise çok yıllık bitkilerde rastlanır.
-Otsu gövdeler odun ve kabuk içermeyen
narin, yeşil gövdelerdir. Odunsu gövdeler ise daha kalındır ve koruyucu bir
kabuğa sahiptir.
-Tek çenekli bitkiler genellikle otsu
bitkilerdir. Bu bitkilerde en dışta koruyucu doku olan epidermis tabakası
görülür. Epidermisin altında kloroplastlı
parankima hücreleri yer alır. Floem ve
ksilemden oluşan iletim demetleri parankima dokusu içinde düzensiz
dağılmıştır. Bu demetlerde floem dışta, ksilem içte bulunur.
Tek çenekli otsu
bitkilerde kambiyum bulunmadığı için enine büyüme görülmez. İletim
demetleri arasında kambiyum yoksa kapalı demet denir. Ayrıca korteks
tabakası ve öz bulunmaz.
|
-Çift çenekli bitkiler otsu ve odunsu
yapıdadır. Koruyucu epidermis tabakası gövdeyi dış etkilerden korur.
Epidermis ile merkezi silindir arasında korteks bulunur. Korteksi parankima
ve destek hücreleri (kollenkima ve sklerankima hücreleri) doldurur. Merkezi
silindirdeki iletim demetleri (ksilem ve floem) çoğunlukla halka şeklinde
sıralanmıştır. Floem ile ksilem arasında kambiyum bulunur. Bunun için açık
iletim demetine sahiptir. Merkezi silindirin ortasında kalan kısım öz olarak
adlandırılır.
Tek
çeneklilerde gövde enine kesiti
(Kapalı
iletim demeti)
|
Çift
çeneklilerde gövde enine kesiti
(Açık
iletim demeti
|
Tek çenekli bitki
gövdelerinde çift çeneklilerden farklı olarak korteks tabakası, kambiyum ve
öz bölgesi bulunmaz. İletim demetleri dağınık dizilmiştir (Kapalı iletim
demeti). Çift çeneklilerde iletim demetleri halka şeklinde ve aralarında
kambiyum bulunur. (Açık iletim demeti)
|
-Kök ve gövdede primer büyüme:
-Bitkinin boyca uzamasıdır. Genç
sürgünleri oluşturur. Kök ve gövde ucunda bulunan uç meristem tarafından
sağlanır. Açık ve kapalı tohumlu bitkilerin tümünde görülür. Bitkilerde
sınırsız büyümeyi sağlar.
-Kök ve gövdede sekonder büyüme:
-Bitkinin enine büyümesini
(kalınlaşmasını) sağlar. Yanal meristem (kambiyum) tarafından
gerçekleştirilir. Açık tohumlu (kozalaklı) bitkilerle odunsu çift çenekli ve
bazı otsu çift çenekli bitkilerde görülür. Bu büyümede damar (demet =
vasküler) kambiyumu ve mantar kambiyumu olmak üzere iki çeşit yanal meristem
görev yapar.
Damar kambiyumu, kök ve
gövdenin enine kalınlaşmasını sağlarken iletim doku elemanları olan ksilem
(odun boruları) ve floemin (soymuk boruları) oluşmasında da görevlidir. Mantar
kambiyumu, sekonder floemin dış kısmında bulunur ve mantar hücrelerini
üretir.
|
Adım Adım sekonder büyüme olayları:
-Floem ile ksilem arasında kalan bazı
parankima hücreleri hormonların etkisi ile bölünme özelliği kazanarak demet
(vasküler) kambiyumu oluşturur.
-Demet kambiyumunun bölünmesi ile içe
doğru sekonder ksilem, dışa doğru sekonder floem meydana gelir.
-Bu durumda enine büyüme nedeniyle
korteks ve epidermis gerilime dayanamayarak parçalanır.
-Bunun sonucunda mantar kambiyumu
meydana gelir.
-Mantar kambiyumunun bölünmesi ile
oluşan mantar doku hücreleri süberin adı verilen mumsu bir madde üreterek
sertleşir ve ölür.
Bu ölü hücreler, sekonder
büyüme sırasında parçalanan epidermis dokularının yerini alan koruyucu
mantar dokunun oluşmasını sağlar. Ağacın dış kısmında yer alan mantar doku,
bitkiyi mekanik etkilerden ve hastalık yapıcılardan korur. Mantar tabakası
ve mantar kambiyumu, birlikte peridermi oluşturur. Periderm ile sekonder
floem ise kabuk olarak adlandırılır.
|
Şekil: Odunsu gövdenin enine kesiti
Periderm = Mantar +
Mantar kambiyumu
Kabuk = Periderm +
Sekonder floem
|
Bitkilerde Büyüme
Halkaları (YAŞ Halkaları):
-Ilıman bölgelerde yaşayan ağaçların gövdesinden enine
kesit alındığında iç içe birçok
halka görülür. Bu halkaların her biri bir yıl içinde meydana gelen ksilem
dokudur ve bunlara büyüme (yaş) halkaları denir.
-Gövdenin içinde merkeze yakın olan
halkalar yaşlı, kabuğun altındaki halkalar ise gençtir.
-Ilıman bölgelerde ağaçlar genel olarak
ilkbaharda büyümeye başlar ve büyüme sonbaharda durur. Bu süreye büyüme
mevsimi denir.
Soru: İlkbahar
odununun açık renkli, sonbahar odununun ise koyu renkli halkalar şeklinde
görülmesinin nedeni nedir?
-Büyüme mevsiminin erken döneminde
oluşan ilkbahar odununun hücreleri büyük ve hücre duvarları ince; yaz
süresince kullanılabilir su azaldığından bitki gelişimi de yavaşlar ve kalın
çeperli, ince hücrelerden oluşan dar ve koyu renkli yaz odunu gelişir. Bu
nedenle ilkbahar odununun yoğunluğu sonbahar odununun yoğunluğundan daha
azdır. Bu yoğunluk farkı ilkbahar odununun açık renkli, sonbahar odununun ise
koyu renkli halkalar şeklinde görülmesine neden olur.
Aynı yıl oluşan açık ve koyu halka
ağacın bir yaşını gösterir. Ağacın
yıllık halka genişliği o yılki iklimle ilişkilidir. Sıcaklık, ışık ve yağış
ağacın gelişmesi için uygunsa oluşan yaş halkası geniş, uygun değilse dar
olmaktadır. Buna dayanarak bilim insanları çok yaşlı ağaçların odun
halkalarına bakarak eski dönemlerden
günümüze iklim değişiklikleriyle ilgili ipuçları elde edebilmektedir.
Tropik bölgelerde yaşayan
ağaçlarda böyle mevsimsel bir büyüme gözlenmediğinden yaş halkaları da
oluşmaz.
|
3. YAPRAK
-Yaprağın temel görevleri:
-Fotosentez ile besin üretme
-Stomalardan gaz değişimini sağlama
-Terleme ve damlama yoluyla fazla su ve
minerallerin atılmasını sağlama
-Yaprak dökümü ile zararlı maddelerin
bitkiden uzaklaştırılmasını sağlama
-Ayrıca birçok bitkide böcekleri çekme,
besin ve su depo etme, bitkiyi hayvanlardan koruma (ısırgan otu gibi),
böcekleri yakalama (böcekçil bitkiler gibi) işlevleri de vardır.
-Yapraklar, yaprak ayası
ve yaprak sapı olmak üzere iki kısımdan oluşur.
-Yaprak ayası: Yaprağın yassılaşmış, genişlemiş,
ince ve yeşil kısmıdır. Çölde yaşayan bitkilerde yapraklar küçülmüş veya
dikene dönüşmüştür. Böyle durumlarda yaprağın görevlerini özümleme
parankiması içeren gövde üstlenmiştir.
|
|
-Yaprak sapı: Gövdenin yapısına benzer. Yaprak ayasını gövdeye
bağlar ve yaprak ayasının ışıktan verimli şekilde yararlanmasını sağlar.
Yaprak sapının gövdeyle birleştiği yer yaprak kını olarak adlandırılır.
Birçok tek çenekli bitkide ve bazı çift çenekli bitkilerde yaprak sapı
bulunmaz.
-Yapraktaki damarlar, iletim
demetlerini oluşturan ksilem ve floem içerir.
-Paralel damarlanma: Bu damarlanmada orta bölgede belirgin olarak ana
damar bulunur. Yan damarlar ana damara paralel olarak uzanır. Buğday,
süsen, mısır gibi tek çeneklilerde görülür.
-Ağsı damarlanma: Ana damar belirgin olarak kalındır. Ana damardan
ince kollar halinde yan damarlar çıkar. Bu kollar daha ince kollara
ayrılır. Fasulye, asma, çınar, gül, at kestanesi gibi çift çeneklilerde
görülür.
|
Paralel damarlanma
|
Ağsı damarlanma
|
-Yapraklar basit ve bileşik yaprak
olmak üzere ikiye ayrılır.
Eğer yaprak, tek bir yaprak
ayasından oluşuyorsa basit yaprak, çok sayıda küçük yaprakçıktan oluşuyorsa
bileşik yaprak olarak adlandırılır.
|
Basit
yaprak
|
Bileşik
yaprak
|
. Yaprak
enine kesitinde, epidermis, iletim dokusu ve
mezofil tabakası olmak üzere üç
ana bölüm bulunur.
-Üst ve alt epidermis: Tek
sıralı bir hücre katmanı hâlinde koruyucu bir dokudur. Epidermis hücreleri
kloroplast taşımaz, fotosentez yapmaz. Epidermis hücrelerinin farklılaşması
ile oluşan, epidermis hücreleri arasında terleme ve gaz alışverişini sağlayan
stomalar bulunur. Stomalarda kloroplast bulunur. Dolayısı ile fotosentez
gerçekleşir.
-İletim dokusu: Bitkilerde
su, mineral ve besin maddelerinin taşındığı yapılardır. Fotosentez
gerçekleştirmezler.
-Yaprak
damarları iletim demetlerinin devamıdır. Damarların üst kısmında ksilem, alt
kısmında ise floem yer alır.
Şema: Yaprakta iletim doku
|
-Mezofil tabakası: Yapraklarda
kloroplast içeren hücreler, yaprağın iç kısmındaki mezofil tabakasında
bulunur. Bu bölüm palizat ve sünger parankiması olmak üzere ikiye ayrılır.
Yapraklarda en fazla kloroplast palizat parankiması hücrelerinde bulunur.
Dolayısı ile en fazla fotosentez de burada gerçekleşir.
Şekil: Yaprak enine kesiti ve bölümleri
|
Kurak
bölge bitkilerinin yaprak özellikleri
1. Kutikula tabakası kalındır
2. Yaprak ayası küçüktür. Kaktüs gibi
bitkilerde diken şeklini almıştır.
3. Güneşten koruyan tüyler yoğun olarak
bulunur.
4. Stomalar küçük az sayıdadır.
Epidermisin derinliklerine gömülmüştür.
5. Mezofil tabakası kalındır.
6. Palizat parankimaı sünger
parankimasından gelişmiş, hatta bazılarında mezofil tabakası sadece palizat
parankiması içerir.
7. Hücreler arası boşluk küçük,
damarlar belirgindir.
Tek ve
çift çenekli bitkilerin karşılaştırılması
Özellikler
|
Tek çenekli (monokotiledon) bitkiler
|
Çift çenekli (dikotiledon) bitkiler
|
Gövde
|
Genellikle otsu
bitkilerdir. Gövdeleri incedir. Kambiyum yoktur.
|
|
Genellikle odunsu
bitkilerdir. Gövdeleri kalındır.
|
|
İletim demetleri dağınık
bir şekilde düzenlenmiştir.
(Kapalı iletim demeti)
|
|
İletim demetleri halka
şeklinde düzenlenmiştir. Kambiyum bulunur. (Açık iletim demeti
|
|
Yaprak
|
Yaprakları ince, uzun, şerit
şeklindedir. Paralel damarlanma görülür. Yaprak sapı genellikle yoktur.
|
|
Yapraklarında ağsı
damarlanma görülür. Yaprak sapı vardır
|
|
Kökler
|
Saçak kök tipi gözlenir.
|
|
Kazık kök tipi gözlenir.
|
|
Çiçek
|
Çiçekte taç yaprak
kısımları çoğunlukla üçün katları şeklindedir
|
|
Çiçekte taç yaprak
kısımları çoğunlukla dört ya da beşin katları şeklindedir.
|
|
Kök, gövde ve yapraklarından
yararlanılan bitkiler
1. Kökünden yararlandığımız
bitkiler: Bunların başında havuç,
turp, şalgam, kereviz, pancar gelir. Bunlardan havuç, turp, şalgam, kereviz
sebze olarak kullanılır. Pancarın da sebze olarak kullanılan türleri vardır.
Şeker pancarından ise şeker yapılır.
2. Gövdesinden yararlandığımız
bitkiler: En önemlisi patatestir.
Yaprakları, sürgünleri acıdır; zehirlileri bile vardır. Patatesin yenen yeri
toprak altındaki yumrularıdır. Bu yumrular, nişasta bakımından çok zengin
oldukları için, önemli bir besin maddesidir.
3. Yapraklarından yararlandığımız
bitkiler: Lahana, ıspanak, kıvırcık
salata, marul, semizotu, pazı, ebegümeci, tütün, nane, dereotu, tere bunların
başlıcalarıdır. Lahana, ıspanak, yeşil salata, marul, semizotu, pazı,
ebegümecinden sebze olarak yararlanırız. Nane, dereotu, tere ise,
yiyeceklere, içeceklere koku katmakta kullanılır. Bundan dolayı bunlara kokulu
bitkiler denir.
|
SORU 1. (2017-LYS2/BİY)
Şekilde iki yıllık odunsu bir bitkinin,
aynı yıl içinde bahar mevsimi başı ve yaz mevsimi sonundaki gövde büyümesi
gösterilmiştir.
Buna göre yaz mevsiminin sonunda,
gövdede, numaralarla gösterilen dokularla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) V numaralı doku, III numaralı
dokunun yerini alan peridermdir.
B) IV numaralı doku, bir sekonder
meristemdir.
C) II numaralı doku, yıllık yaş
halkalarını oluşturur.
D) V numaralı doku, hücreler arası
boşluk içermez.
E) I numaralı dokuya ait hücrelerin
boyutları mevsime bağlı değişiklik gösterir.
SORU 2. (2015-LYS2/BİY)
Bitkilerde sekonder büyüme ile
ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Sekonder büyümede yanal meristemler
görev almaktadır.
B) Gövde, sekonder büyüme sonucunda
kalınlaşır.
C) Sekonder büyüme sürecinde mantar
doku gelişebilir.
D) Sekonder büyüme yıl boyunca farklı
hızda ilerleyebilir.
E) Sekonder büyümeyle kök ve gövdede
genç sürgünler oluşur.
SORU 3. (2012 – LYS2 / BİY)
Bir incelemede bir ağacın yaş
halkasının diğer yıllarda oluşanlara göre daha dar olduğu saptanmıştır.
Bu durumun ortaya çıkmasına
aşağıdakilerden hangisi
neden olarak gösterilemez?
A) Yağış miktarının azalması
B) Ortam sıcaklığının azalması
C) Aldığı ışık miktarının azalması
D) Ortamda bitki zararlılarının artması
E) Topraktaki azotlu bileşiklerin
miktarının artması
SORU 4. (2011- YGS / FEN)
Karasal ortamda bulunan bir bitkinin yaprak
kesiti aşağıda verilmiştir.
Buna göre fotosentez ürünlerinin
taşındığı yapı, şekilde hangi numarayla gösterilmiştir?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
SORU 5. (2011 – LYS2 / BİY)
Bitkilerde vasküler (damar)
kambiyumunun özellikleriyle ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Kök ve gövdenin enine büyümesini
sağlar
B) Odunsu bitkilerde bulunur.
C) İletim demetlerinin oluşumunu
sağlar.
D) Bitkilerin gövdesinde yaş
halkalarını oluşturur.
E) Epidermis hücrelerini oluşturur.
SORU 6. (2010 – LYS2 / BİYO)
Bitkilerde fotosentez, yaprağın
aşağıda verilen yapılarının hangisinde gerçekleşir?
A) Soymuk boru hücrelerinde
B) Arkadaş hücrelerinde
C) Kütikula tabakasında
D) Palizat parankima hücrelerinde
E) Odun boru hücrelerinde
SORU 7. (2007-Fen–2)
Yaprak döken bir ağacın gövdesinin
yerden h yüksekliğindeki bir noktasına uzun bir çivi, 2/3 ü dışarıda kalacak
şekilde, öz bölgesine kadar çakılıyor.
Bu bitki 10 yıl sonra
incelendiğinde,
I. ağacın gövdesi dışında kalan çivi
uzunluğunun aynı kaldığı,
II. ağacın gövdesi dışında kalan çivi
uzunluğunun azaldığı,
III. uzayan ağaçta çivinin, h
yüksekliğinden daha yukarıda olduğu,
IV. ağacın uzamasına karşın çivinin, h
yüksekliğinde kaldığı
durumlarından hangileri gözlenir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C)
I ve IV
D) II ve III E) II ve IV
SORU 8. Kurak bir ekosistemde
bulunan farklı türlere ait iki bitkinin, aşağıdaki özelliklerden hangisi
bakımından benzer uyum yapması beklenmez?
A) Çiçeğin anatomik yapısı
B) Yaprak yüzey genişliği
C) Stomaların konumu
D) Yaprakta kutikula tabakasının
kalınlığı
E) Kök uzunluğu
SORU 9. Bitki yapraklarının,
aşağıdaki yapılarından hangisinde, glukoz sentezi gerçekleştiren organeller bulunmaz?
A) Stoma kilit hücrelerinde
B) Hücreler arası boşluklarında hava
depolayan parankima hücrelerinde
C) Üst epidermis hücrelerinde
D) Alt epidermisin altında yer alan
parankima hücrelerinde
E) Üst epidermisin altında yer alan
parankima hücrelerinde
SORU 10. Kırmızı bir boyanın sudaki çözeltisine daldırılan bir
bitki gövdesinden alınan kesit yanda şematik olarak gösterilmiştir.
Bu bitkide ilk önce hangi alanda
kırmızı renk gözlenebilir?
A) I B) II C) III D)
IV E) V
SORU 11. Bir bitkinin kökünde yer
alan,
I. kambiyum,
II. epidermis,
III. korteks,
IV. floem,
V. ksilem
yapılarının dıştan içe doğru
sıralaması aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) I – III – II – V – IV
B) II – III – I – IV – V
C) II – III – IV – I – V
D) III – II – I – IV – V
E) III – II – IV – I – V
SORU 12. Aşağıdaki şekilde, bir yaprağın kısımları
gösterilmiştir.
Buna göre,
a. fotosentez yapabilen,
b. madde iletimini sağlayan,
c. dış etkilere karşı koruyuculuk
görevi yapan,
yapılar aşağıdakilerin hangisinde
tam ve doğru olarak verilmiştir?
|
a
|
b
|
c
|
A)
|
III-IV-VII
|
V-VI
|
I-II
|
B)
|
III-IV
|
V-VI
|
I-II-VII
|
C)
|
II-III-IV
|
V-VI
|
I-II
|
D)
|
III-IV-VII
|
I-V-VI
|
I-II
|
E)
|
III-IV-VII
|
V-VI
|
I-II-III-VII
|
SORU 13. Primer ve sekonder büyüme
ile ilgili aşağıdaki yargılardan hangisi yanlıştır?
A) Primer büyüme otsu ve odunsu
bitkilerde ortak olarak gözlenir.
B) Otsu tek çenekli bitkilerde sadece
primer büyüme görülür.
C) Odunsu bitkilerde primer ve sekonder
büyüme birlikte gerçekleşir.
D) Sekonder büyümede yanal meristemler
görev alır.
E) Kökte sekonder büyüme gözlenirken
primer büyüme gözlenmez.
SORU 14. (2022-AYT/FEN) Çok yıllık bitkilerdeki primer ve sekonder büyümeyle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Her iki büyüme olayında meristem işlev görür.
B) Sekonder büyüme yalnız dikotil çiçekli bitkilerde görülür.
C) Her iki büyüme, bitkide eş zamanlı olarak gerçekleşebilir.
D) Bu büyüme şekilleri bitkinin farklı bölgelerinde gerçekleşebilir.
E) Primer büyüme bitkinin boyunun uzamasını, sekonder büyüme bitkinin kalınlaşmasını sağlar.
SORU 15. Çok yıllık bir bitkinin kökünde aşağıdaki yapılardan hangisi
kesinlikle bulunmaz?
A) Kaliptra B) Stoma C)
Korteks
D) Kambiyum E) Merkezi silindir
CEVAPLAR ve
ÇÖZÜMLERİ
1. I, Ksilem, II, kambiyum, III, epidermis, IV, mantar
kambiyumu, V, peridermdir. Ksilem ile floem arasında kambiyum bulunur.
Kambiyum yılda iki defa bölünerek içe doğru ksilemi dışa doğru floemi
oluşturur. Epidermis (III) parçalanarak mantar kambiyumu (IV) tarafından
peridermis (V) oluşturulur. Peridermis hücreleri arasında boşluklar vardır.
Cevap D
2. Kök ve gövdede sekonder büyüme, bitkinin enine
büyümesini (kalınlaşmasını) sağlar. Yanal meristem (kambiyum) tarafından
gerçekleştirilir. Kök ve gövdede genç sürgünler primer büyüme ile oluşur.
Cevap: E
3. Yaş halkasının genişliğinin çok olması bitkinin
ihtiyaç duyduğu şartların en uygun olduğunu, dar olması ise ortam şartlarının
istenen düzeyde olmadığını gösterir. Yağış
miktarının azalması, ortam sıcaklığının azalması, aldığı ışık miktarının
azalması, ortamda bitki zararlılarının artması bitki için uygun olmayan
durumlardır. Yaş halkasının dar olmasına neden olurlar. Ancak topraktaki
azotlu bileşiklerin miktarının artması bitki için uygun ortam oluşumuna neden
olarak yaş halkaların arasının geniş olmasına neden olur.
Cevap E
4. I, odun boruları,
II, soymuk boruları, III, stoma, IV, sünger parankiması V, palizat
parankimasıdır. Fotosentez sonucu oluşan organik moleküller iletim demetlerinden
soymuk borularıyla yaprağın diğer kısımlarına taşınır. Cevap B
5. Damar kambiyumu, kök ve gövdenin enine
kalınlaşmasını sağlarken iletim doku elemanları olan ksilem (odun boruları)
ve floemin (soymuk boruları) oluşmasında da görevlidir. Yaş halkalarını
oluşturur.
Cevap: E
6. Bitkilerde fotosentez, en yoğun olarak yaprağın palizat
parankima hücrelerinde gerçekleşir. Çünkü en fazla kloroplast burada bulunur.
Cevap: D
7. Bitkilerde boyca uzama kök ve gövde ucundaki uç
meristem hücreleri ile sağlanır. Bu durumda çivinin “h” yüksekliğinde kalması
beklenir. Kalınlaşma gövdedeki kambiyum tarafından sağlanır. Kalınlaşma
oldukça çivinin dışarıda kalan uzunluğu azalacaktır.
Cevap: E
8. Farklı türlere ait iki bitkinin, bulunduğu ortamın
iklim şartlarına bağlı olarak yaprak yüzey genişliği, stomaların konumu, yaprakta
kutikula tabakasının kalınlığı, kök uzunluğu gibi özellikleri bakımından uyum
yapması beklenir. Ancak çiçeğin anatomik yapısı genetiksel özelliklerine
bağlı olarak ortaya çıkar. Cevap: A
9. Üst epidermis hücrelerinde kloroplast yoktur.
Fotosentez gerçekleşmez. Stoma kilit hücrelerinde kloroplast vardır. Hücreler
arası boşluklarında hava depolayan parankima hücreleri sünger parankimasıdır.
Kloroplast bulunur. Alt epidermisin altında yer alan parankima hücreleri
sünger parankimasıdır. Üst epidermisin altında yer alan parankima hücreleri
palizat parankimasıdır. Kloroplast bulunur. Bunların hepsinde fotosentez
gerçekleşir. Cevap: C
10. Su ve mineraller ksilem (odun boruları ile taşınır.
I, parankima, II, kambiyum, III, floem (soymuk borusu), IV, ksilem, V, öz
bölgesidir. Cevap: D
11. II. epidermis, III. korteks, IV. floem, I. kambiyum,
V. ksilem Cevap: C
12. a. fotosentez yapabilen: Palizat parankiması
(III), sünger parankiması (IV) ve stoma (VII)
b. madde iletimini
sağlayan: Ksilem (V) ve floem (VI)
c. dış etkilere
karşı koruyuculuk görevi
yapan: Kutikula
(I) ve üst epidermis (II)
Cevap: A
13. Primer büyüme, bitkinin boyca uzamasıdır. Genç
sürgünleri oluşturur. Kök ve gövde ucunda bulunan uç meristem tarafından
sağlanır. Açık ve kapalı tohumlu bitkilerin tümünde görülür. Bitkilerde
sınırsız büyümeyi sağlar.
-Sekonder büyüme, bitkinin
enine büyümesini (kalınlaşmasını) sağlar. Yanal meristem (kambiyum)
tarafından gerçekleştirilir.
-Kök hem uzar hem de
kalınlaşabilir.
Cevap: E
14. Sekonder büyüme yalnız dikotil çiçekli bitkilerde değil açık tohumlu (kozalaklı) bitkilerle bazı otsu çift çenekli bitkilerde de görülür.
Cevap: B
15. Çok yıllık bir bitkinin kökünde STOMA kesinlikle
bulunmaz?
Cevap: B
|