11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1.4. Dolaşım
Sistemleri
Anahtar Kavramlar
alyuvar, akyuvar,
antijen, antikor, aşı, bağışıklık, damar, enfeksiyon, interferon, kalp, kan,
kan bağışı, kan dolaşımı, kan grubu, lenf dolaşımı, nabız, ödem, tansiyon
11.1.4.1. Kalp,
kan ve damarların yapı, görev ve işleyişini açıklar.
a. Kan doku
açıklanır.
b. Dolaşım sistemi
işlenirken görsel ögeler, grafik düzenleyiciler, e-öğrenme nesnesi ve
uygulamalarından
yararlanılır.
c. Kalbin
çalışmasına etki eden faktörler (adrenalin, tiroksin, kafein, tein,
asetilkolin,
vagus siniri)
üzerinde durulur.
ç. Alyuvar, akyuvar
ve kan pulcukları üzerinde durulur. Akyuvar çeşitleri B ve T lenfositleri ile
sınırlandırılır.
d. Kan grupları
üzerinde durulur. Kan nakillerinde kendi grubundan kan alıp vermenin
gerekliliği vurgulanır. Kan
nakillerinde genel alıcı ve genel verici kavramları kullanılmaz.
e. Öğrencilerin kan
ve kemik iliği bağışının önemi ile ilgili farkındalık oluşturmaya yönelik
çalışma (broşür,
kamu spotu, anket vb.) yapmaları sağlanır.
f. Konunun işlenişi
sırasında model ve analojilerden yararlanılır.
g. İbn Nefs’in
dolaşımla ilgili görüşleri vurgulanır.
-İnsanda kan dolaşımı ve lenf dolaşımı
olmak üzere iki çeşit dolaşım görülür.
KAN DOLAŞIMI
-İnsanda kan dolaşım sistemi kan,
damarlar ve kalp olmak üzere üç temel ögeden oluşmaktadır.
1. KALBİN YAPISI ve
ÇALIŞMA ŞEKLİ
- Kalp, göğüs boşluğunun merkezinde,
göğüs kemiğinin altında sol akciğere daha yakın yer alan, yaklaşık olarak bir
yumruk büyüklüğünde kaslı bir organdır.
- Kalp, üstte iki kulakçık, altta iki
karıncık olmak üzere dört odacıktan oluşur.
-Sol kulakçık ve sol karıncıkta temiz
kan (oksijence zengin kan), sağ kulakçık ve sağ karıncıkta ise kirli kan
(karbondiositçe zengin kan) bulunur.
-Kulakçıklar ile karıncıklar arasında
ve atardamarların karıncıktan çıktığı noktalarda kapakçıklar bulunur.
-Kalpte bulunan kapakçıklar üç
çeşittir.
a. Triküspit (üçlü kapakçık: Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında karıncık
yönüne açılan kapakçıktır. Kanın sağ karıncıktan sağ kulakçığa geri dönmesini
engeller.
b. Biküspit (ikili kapakçık=mitral):
Sol kulakçık ile sol karıncık
arasında karıncık yönüne açılan kapakçıktır. Kanın sol karıncıktan sol
kulakçığa geri dönmesini engeller.
c. Yarım ay
kapakçıkları: Kalpten çıkan kanı
götüren aort ve akciğer atardamarlarının başlangıcında bulunur. Kalpten
atardamarlara pompalanan kanın kalbe geri dönmesini engeller.
|
Şekil: İnsan kalbinin yapısı
|
Kalp, dıştan içe doğru perikard,
miyokard ve endokard olarak isimlendirilen üç katlı bir yapıdan oluşmuştur.
a. Perikard (dış tabaka): Kalbin dışını saran bağ dokudan oluşan çift katlı
zardır. Arasında sürtünmeyi azaltan sıvı bulunur.
b. Miyokard (orta tabaka): Yapısı çizgili kasa, çalışması düz kasa benzeyen kalp
kası tabakasıdır. Kulakçıklarda ince karıncıklarda kalındır. Sol karıncıkta
ise sağ karıncıktan daha kalındır. Sol karıncık sağ karıncıktan daha güçlü kasılır. Ancak her kasılmada sağ karıncığın pompaladığı kan kadar pompalar.
|
Aorttan ayrılan küçük bir damar
miyokard tabakasında kılcallara ayrılarak koroner damarları oluşturur. Bu damarlar
kalp kasına besin ve oksijen getirir. Metabolik atıkları uzaklaştırır.
Koroner damarlarda tıkanıklık sonucunda kalp kası
besin ve oksijen alamadığı için kalp krizi (enfarktüs) oluşur.
|
c. Endokard (iç tabaka): Tek sıralı yassı epitel dokudan oluşmuştur. Bu tabaka
kalbin iç yüzeyini örter. Aşınmayı önleyen kaygan bir yapı oluşturur. Kanın
akışını kolaylaştırır. Kan damarları bulunmaz.
-Endokard tabakasında kılcal damar bulunmadığı için
kalp içindeki kanın bileşimi değişmez. Yani kalp, içindeki kandan
faydalanamaz.
|
Kalbin
Çalışma Mekanizması
-Kalbin çalışması, kalp kaslarının kasılıp gevşemesi
ile gerçekleşir.
-Kalp kasının kasılmasına sistol, gevşemesine
ise diastol denir.
-Kalbin kulakçıkları aynı anda
kasılırken bu sırada karıncıklar gevşer, karıncıklar kasıldığında ise
kulakçıklar gevşer.
-Sağlıklı ergin bir insanın kalbi
dakikada 70-80 kez atar.
-Her kalp atışı yaklaşık 0,85 s sürer.
Kulakçıkların kasılması 0,15 s, karıncıkların kasılması 0,30 s sürer. Kalan
0,40 s’de ise kalp dinlenir.
-Kalp dinlenme durumunda iken kulakçık ve
karıncıklar aynı anda gevşemiş olarak bulunurlar. Ancak kulakçık ve
karıncıkların aynı anda kasılması söz konusu değildir.
|
-Kalbin ritmik kasılma ve gevşemesinin
atardamarlarda hissedilmesine nabız denir. Nabız, kalp atış sayısını
verir.
-Kalbin kasılıp gevşemesi sırasında
kanın atardamar duvarına yaptığı basınca tansiyon adı verilir.
-Büyük tansiyon; karıncıkların kasılması sırasında kanın atardamar
duvarına yaptığı basınçtır.
-Küçük tansiyon; karıncıkların gevşemesi anında kanın atardamar
duvarına yaptığı basınçtır.
-Sağlıklı bir insanda dinlenme hâlinde
büyük tansiyon 120 mm Hg, küçük tansiyon ise 80 mm Hg basıncındadır.
Hipertansiyon; büyük tansiyonun 140’dan ve/veya küçük tansiyonun 90’dan yüksek
olması demektir.
|
Kalbin
ritmik çalışmasını düzenleyen özel yapılar
-Kalp kasının ritmik çalışması
sinoatrial (SA) düğüm ve atriyoventriküler (AV) düğüm tarafından düzenlenir.
1. Sinoatrial (SA) düğüm: Sağ kulakçık duvarında üst ana toplar damarın kalbe
girdiği bölgenin yakınında bulunur. Otonom sinir sistemi tarafından
uyarılması ile kalbin çalışmasını başlatan elektriksel uyarılar üretir. Bir
jeneratör gibi elektrik üreterek kalp kası hücrelerinin kasılmasını düzenler.
SA düğüm aynı zamanda kasılma ritmini de denetler. SA düğümden gelen uyartı
ile kulakçıklar kasılır.
2. Atriyoventriküler (AV) düğüm: Sağ kulakçık ile sağ karıncık arasında bulunur.
Uyartıları SA düğümden alır.
3. His demetleri: AV düğümden çıkan özelleşmiş kas telcikleridir.
Uyartıları purkinje liflerine aktarır.
4. Purkinje lifleri: His demetlerinin karıncıkların duvarında
dallanması ile oluşan liflerdir. His demetlerinden aldığı uyartıları
karıncıklara ileterek kasılmalarını sağlar.
|
Şekil:
Kalbin çalışmasının düzenleyen özelleşmiş yapılar
|
Bu yapıların uyarısı ile gerçekleşen olaylar sırası
ile;
1.Otonom sinirlerle SA uyarılır.
2. SA, uyarıları kulakçıklara iletir.
3. Kulakçıklar kasılır. Kan karıncıklara dolar.
4. Uyarılar AV ye daha sonra sırası ile his
demetlerine ve purkinje liflerine geçer.
5. Karıncıklar kasılır. Kan atar damarlara geçer.
|
Kalp Atım Hızını Etkileyen Faktörler
Kalbin çalışmasını hızlandıran faktörler
|
Kalbin çalışmasını yavaşlatan faktörler
|
1. Sempatik sinirler
2. Adrenali hormonu
3. Tiroksin hormonu
4. Kanda CO2 artışı
(kanın pH'sının düşürür).
5. Vücut ısının
yükselmesi
6. Nikotin, kafein vb
kimyasallar ve ilaçlar
7. Ortam sıcaklığının
azalması
|
1. Parasempatik sinir
(vagus siniri) uyarısı ile salgılanan asetil kolin.
2.Vücut ısısının azalması
3. Ortam sıcaklığının
belirli oranda artışı.
4. Ca++ gibi
minerallerin eksikliği.
|
ÖZEL
NOT: ÖZEL NOT: Kalp kası iskelet kasından farklıdır, kalp kası düzenli bir kasılma ve gevşeme ritminde sürekli olarak aktiftir. İskelet kasının aksine kalp kası, her zaman tümüyle aerobik metabolizmaya sahiptir. Kalp kasında iskelet kasından çok daha fazla mitokondri vardır, kalp kasında hücrelerin hacminin yarısını mitokondriler oluşturur.
-Kalp kası, kanda oluşan glikoz, serbest yağ asitleri ve keton cisimlerinin karışımını yakıt olarak kullanır.
-İskelet kasına benzer şekilde kalp kası çok fazla miktarlarda glikojen ve lipit depolamaz. Küçük miktarlarda rezerv enerji, birkaç saniyelik kasılmaya yetecek miktarda fosfokreatin şeklinde depolanır.
-Kalp, normal olarak aerobik olduğundan ve enerjisini oksidatif fosforilenmeden sağladığından, kan damarları tıkandığı zaman kalp kasının bir kısmına 02’nin ulaşması zorlaşacağı için kalp kasının bu bölgesinin ölümüne yol açabilir. Bu süreç, miyokart enfarktüsü olarak adlandırılır, daha yaygın şekilde kalp krizi olarak bilinir.
.
2. KAN DAMARLARININ
YAPISI ve GÖREVLERİ
-İnsan dolaşım sistemindeki kan
damarları atardamar, kılcal damar ve toplardamar olmak üzere üç çeşittir.
1. Atardamarlar
-Kalpteki kanı diğer organlara taşıyan damarlardır. Kanın akış yönü
kalpten vücuda doğrudur.
- Akciğer atardamarı hariç vücuttaki
tüm atardamarlar
oksijence zengin kan (temiz kan) taşır.
Akciğer atardamarı ise kalpteki kirli kanı ( CO2 yoğunluğu fazla
kanı) temizlenmesi için akciğere götürür.
-Atardamarlar, kan götürdüğü organa
göre isimlendirilirler. (Örneğin; akciğere kan götüren damar akciğer
atardamarı olarak adlandırılır.)
-Atardamarlar dıştan içe doğru üç
tabakadan oluşur.
a. Dış tabaka: Lifli bağ dokusundan yapılmıştır ve kan basıncına
karşı damarın dayanıklı olmasını sağlar.
b. Orta tabaka: Düz kaslardan oluşmuştur. Bu tabakada bulunan elastik
lifler, damarlara verdiği esneklikle kanın hareketini kolaylaştırır.
a. İç (endotel) tabaka: Tek katlı yassı epitel dokudan oluşur. Endotelyum,
kanın kolayca hareket etmesini sağlayan kaygan bir yüzey oluşturur.
-Atardamarlarda kanın
hareketini sağlayan faktörler;
-Karıncıkların kasılmasıyla oluşan kan
basıncı,
-Damar duvarında bulunan düz kasların
kasılma ve gevşeme hareketi,
- Arkadan gelen kanın öndeki kanı itmesi
-Kalpten aşağı inen damarlarda yer
çekiminin etkisi
2. Toplardamar
-Vücuttan toplanan kanı kalbin sağ
kulakçığına getiren damarlardır. Kanın akış yönü vücuttan kalbe doğrudur.
-Akciğer toplardamarı hariç vücuttaki
tüm toplardamarlar kirli kan taşır. Akciğer toplardamarı temiz kan taşır.
-Toplardamarlar da atardamarlar gibi
dıştan içe doğru üç tabakadan oluşur.
-Atardamarlardan farklı olarak
toplardamarlarda;
-Dışta bulunan bağ doku lifleri azdır.
-Kas dokusu incedir.
-Orta tabakada elastik lifler yoktur.
-Toplardamardaki kanın
kalbe geri dönüşünde etkili faktörler:
-İskelet kaslarının kasılıp gevşemesi
sırasında kasların baskı yaparak damarları sıkıştırması
-Kulakçıkların gevşemesi sırasında
oluşan emme basıncı
-Nefes
alıp verme sırasında oluşan göğüs kafesindeki basınç değişiklikleri
-Atar
ve kılcal damarların içindeki kanın itme basıncı
-Vücudun üst bölgesindeki (baş ve
kollar) toplardamarlar için yer çekimi kuvveti
- Kalp seviyesinin altında kalan
toplardamarların çoğunda kanın geriye kaçışını önleyen tek yönlü kapakçıklar
bulunur. (Kapakçıkların bozulması ile toplar damarlar genişleyerek varisleri
meydana getirir.)
-Atardamarların ve toplardamarların geçtikleri
yerlerdeki doku sıvısı ile taşıdıkları kan arasında madde alışverişi olmaz.
|
3. Kılcal Damarlar
-Genellikle atardamarlar
ile toplardamarlar arasında bulunur.
-Tek katlı yassı epitel
dokudan (endotel) oluşur.
- Kan ile doku sıvısı
arasında madde alışverişini sağlar.
-Toplam çap alanı (toplam
yüzeyi) en geniş olmasından dolayı kan
akış hızı en yavaş olan damarlardır.
|
1. Kan
Basıncı değişimi:
Atardamar>Kılcaldamar>Toplardamar
|
|
2. Kan
akış hızı değişimi:
Atardamar>Kılcaldamar>Toplardamar
|
|
3.
Damarların Vücuttaki Toplam Kesit Alanı:
Kılcaldamar>Toplardamar>Atardamar
|
|
4. Bir
damarın çap alanına göre sıralanışı:
Toplardamar>Atardamar>Kılcaldamar
|
|
5. Damar
çeperi (duvarı) kalınlığına göre sıralanışı: Atardamar>Toplardamar>Kılcaldamar
|
Damar
Çeşitlerinin Karşılaştırılması
Atardamar
|
Toplardamar
|
Kılcal damar
|
İçte tek katlı yassı
epitel (endotel), ortada elastik lifli düz kas, dışta lifli bağ doku
bulunur
|
İçte tek katlı yassı
epitel (endotel), ortada az lifli düz kas, dışta az lifli bağ doku bulunur.
|
Bağ ve düz kas dokusu bulunmaz. Temel
zar üzerinde bulunan endotel denilen tek sıralı yassı epitelden oluşur.
|
Akciğer ve aort atardamarlarının karıncıklardaki
başlangıç yerlerinde yarım ay kapakçıkları bulunur.
|
Vücudun alt
kısımlarındaki toplardamarlarda tek
yöne açılan kapakçıklar bulunur.
|
Yarım ay kapakçığı veya
kapakçık benzeri yapılar bulunmaz.
|
Akciğer atar damarı hariç
temiz kan kan taşır.
|
Akciğer toplar damarı
hariç kirli kan taşır.
|
Madde alışverişinin
yapıldığı damarlardır.
|
Kalpteki kanı organlara
götürür.
|
Organlardaki kanı kalbe
getirir.
|
Dokularla gaz ve besin
alışverişi yapılır.
|
Damar çeperi (duvarı) en
kalın damarlardır.
|
Damar çeperi (duvarı)
ince damarlardır.
|
Damar çeperi çok ince
olan damarlardır.
|
Cilt yüzeyinin
derinliklerinde bulunur.
|
Cilt yüzeyine yakın
bulunur.
|
Genellikle atardamar ile
toplar damar arasında bulunur.
|
KANIN YAPISI, GÖREVLERİ ve PIHTILAŞMASI
A. KANIN GÖREVLERİ
1. Taşıma görevi: Akciğerlerden aldığı oksijeni ve sindirim sonucu
oluşan besin monomerlerini hücrelere taşır. Metabolik atıkları böbrek,
akciğer ve deri gibi boşaltım organlarına taşır. Salgı bezleri tarafından
üretilen hormonları hedef hücrelere taşır.
2. Düzenleme görevi: Vücudun su, elektrolit ve pH dengesini ayarlar.
Oluşan ısının vücuda dağılmasını sağlar.
3. Savunma görevi: Kan, vücuda giren zararlı maddeleri etkisiz hâle
getirir. Bu durum kanda bulunan akyuvarlar ve antikorlar ile sağlanır.
4. Koruma görevi: Yaralanma durumunda pıhtılaşarak hem kanamayı
durdurur hem de yara açıklığından mikropların girmesini engeller. Heparin ise
kanın damar içinde pıhtılaşmasını önler.
B. KANIN YAPISI
-Yetişkin bir insanda
ortalama 5 litre kan bulunur. Kanın %55'ini plazma, %45'ini ise kan
hücreleri oluşturur.
a. Plazma: Kan dokunun sıvı olan ara maddesine plazma
denir. Plazma, içinde bulunan çözünmüş proteinlerden dolayı sarı renktedir.
-Kan plazmasının yaklaşık
%90'ı su, %7'si protein (albumin, globülin, fibrinojen), geri kalan kısmı
hormon, antikor, vitamin, amino asit, karbonhidrat, yağ,üre, ürik
asit, enzim (sindirim enzimi hariç) gibi organik maddelerle sodyum, klor,
magnezyum, bikarbonat gibi iyonlardan oluşur.
|
Kan plazmasında proteinden başka azotlu maddeler (NPN bileşikler) de bulunmaktadır ki bunlar üre, aminoasitler ve aminoasit türevleri, ürik asit kreatinin, kreatin bilirubin gibi bileşkilerdir.
|
-Kan proteinlerinden;
-Albumin; Kan ve vücut sıvısının su oranını yani osmotik
basıncını düzenler.
-Globulin; Antikor yapısını
oluşturur.
-Fibriniojen ve protrombin;
Kanın damar dışında pıhtılaşmasını sağlar. Karaciğerde üretilir.
-Histamin: Kılcal damarların
geçirgenliğini artırır.
-Kan proteinleri ile birlikte iyonlar, kan osmotik
basıncını ve kan pH'sının düzenlenmesinde görev yapar.
-Kan plazması ile doku sıvısı arasındaki fark,
plazmada daha fazla protein bulunmasıdır.
-Fibrinojensiz kan plazmasına serum denir.
-Serumda kan hücreleri ve fibrinojen bulunmaz.
|
b. Kan Hücreleri: Kanın %45'ini oluşturan hücresel kısım alyuvarlar
(eritrosit), akyuvarlar (lökosit) ve kan pulcuklarından (trombosit) meydana
gelir.
I. Alyuvarlar (Eritrositler): En fazla bulunan kan hücreleridir.
-Aktif hareket edemezler, kan akışıyla
bir yerden başka bir yere taşınırlar.
-Yapılarında kana kırmızı rengini veren
hemoglobin bulunur.
-Hemoglobin, oksijen ve karbondioksitin taşınmasında görev alır.
-Alyuvar sayısı cinsiyete, yaşa ve
deniz seviyesinden yüksekliğe göre değişir. 1 mm3 kanda erkeklerde
5 milyon, kadınlarda ise 4 milyon kadar alyuvar bulunur.
-Erkeklerdeki alyuvar sayısının fazla olmasının
nedeni erkek eşey hormonunun kan yapımını artırıcı etkisidir.
|
-Deniz seviyesinden yükseklerde
yaşayanlarda alyuvar sayısı daha fazladır. Çünkü solunan havada bulunan az
miktardaki oksijenden faydalanmak için çok sayıda alyuvara ihtiyaç vardır.
-Fetüste 3-5. aylar arasında karaciğer
ve dalakta üretilen alyuvarlar, gebeliğin 5. ayından itibaren yaşamın sonuna
kadar kırmızı kemik iliğinde üretilir.
-Alyuvarlar ilk oluştuklarında
çekirdekleri ve organelleri bulunur. Olgunlaştıklarında bu yapılarını
kaybettikleri için bölünemez ve kendilerini yenileyemez.
-Ömürleri ortalama 120
gündür. Ömürlerini tamamlayan alyuvarlar karaciğer ve dalakta parçalanır.
-Enerji ihtiyacını glikoliz
(laktik asit fermantasyonu) ile karşılar. Taşıdıkları oksijeni kullanmazlar.
-Alyuvarların oksijen taşıma kapasitesini arttıran
özellikleri;
-Ortası çökük diskler şeklinde bulunması
-Memelilerin olgun alyuvarlarında çekirdek ve diğer
hücre organellerinin bulunmayışı
|
-Alyuvar yetersizliğinde eritropoetin
hormonu (esas olarak böbreklerde az miktarda karaciğerde üretilir) kemik iliğinden
alyuvar yapımını uyarır.
Memeliler hariç diğer omurgalılarda alyuvarlar daha
büyük ve çekirdeklidir.
|
II. Akyuvarlar (Lökositler)
-1 mm3 kanda yaklaşık 8
bin-10 bin arasında bulunur.
-Renksiz kan hücreleridir.
Çekirdekleri ve organelleri vardır. Amip gibi yalancı ayaklar oluşturup aktif
hareketlerle doku aralarına yayılabilir.
-Ömürleri genelde 4 saat ile 4 gün
arasında değişir.
-Kırmızı kemik iliği, timus bezi, lenf
düğümleri ve dalakta üretilir.
-Görevleri; vücudu
mikroorganizmalara karşı korumaktır.
-Vücutta enfeksiyon olduğunda akyuvar
sayısı artar. Ayrıca akyuvarlar hasar görmüş doku parçalarını da yok eder.
Bazı akyuvarlar vücuda giren yabancı maddeleri tanıyabilen kan hücrelerine
(hafıza hücreleri) dönüşür ve uzun zaman yaşayabilir.
-Lenfositler, fagositoz yapmaz. Üretim yeri olan
kemik iliğinde olgunlaşanlarına B lenfosit, timüs bezinde
olgunlaşanlarına T lenfosit denir.
-B lenfositler antikor üreterek mikroplarla
savaşır. T lenfositler ise hücresel bağışıklık sağlar.
|
III. Kan Pulcukları (Trombositler)
- 1 mm3 kanda 150 ila 400
bin kadar bulunur. Renksiz ve çekirdeksiz olup kemik iliğindeki büyük
hücrelerden kopan parçalardan oluşur. Damar dışına çıkamazlar.
- Kanın pıhtılaşmasında görevli özel
bir protein üretir. Ömürleri yaklaşık 7-10 gündür. Ömrünü tamamlayan kan
pulcukları karaciğer ve dalakta parçalanır.
-Tüm kan hücreleri, kemik iliğinde bulunan kök
hücreler tarafından yapılabilir.
-1mm3 kanda kan hücrelerinin bulunma
oranları;
Alyuvarlar> Kan pulcukları >Akyuvarlar
|
C. KANIN PIHTILAŞMA
MEKANİZMASI
-Eğer damar hasarı küçükse sadece trombosit tıkacı, kan kaybını tamamen
durdurur.
-Eğer hasar büyükse;
1.Trombositlerden ve hasar gören damar
çeperinden tromboplastin salgılanır.
2. Tromboplastin, plazmadaki inaktif
protrombini, trombine dönüştürür. (Bu olay Ca++, K vitamini ve O2
etkisi ile gerçekleşir.)
3. Trombin kan plazmasında inaktif
halde bulunan fibrinojeni fibrin iplikçiklerine dönüştürür.
4. Fibrin iplikçiklerinin oluşturduğu
ağ, trombosit tıkacı üzerine yapışıp kan hücrelerini ve plazmayı da içine
alarak pıhtıyı oluşturur.
Pıhtılaşmayı sağlayan protrombin ve fibrinojen
inaktif olarak karaciğerden sentezlenir. Yine karaciğerden sentezlenen
heparin kanın damar içinde pıhtılaşmasını önler. Damar dışında aktif
değildir.
|
D. KAN GRUPLARI
İnsanda kan grupları,
alyuvar hücrelerinin zar yüzeylerinde bulunan protein yapılarına göre
belirlenir. Alyuvarların zar yüzeylerinde bulunan ve kan grubunun
belirlenmesini sağlayan glikoproteinlere antijen denir.
Antijen: Bir canlıya verildiğinde antikor
oluşumunu uyaran protein yapılı moleküllere denir.
Antikor: Antijenlere karşı
oluşturulan savunma proteinleridir
|
-Alyuvar yüzeyinde A
antijeni varsa A grubu, B antijeni varsa B grubu, hem A hem de B antijenleri
varsa AB grubu, antijen yoksa 0 (sıfır) grubu oluşur.
-Kan plazmasında ise
antikorlar bulunur. A kan grubunun plazmasında anti B, B kan grubunun
plazmasında anti A, 0 grubunun plazmasında hem anti A hem de anti B
antikorları bulunur. AB kan grubunun plazmasında ise antikor yoktur.
Kan grupları
|
Alyuvardaki antijen
|
Plazmadaki antikor
|
Kan alabildiği gruplar
|
Kan verebildiği gruplar
|
A
|
A
|
anti B (B antikoru)
|
A ve 0
|
A ve AB
|
B
|
B
|
anti A (A antikoru)
|
B ve 0
|
B ve AB
|
AB
|
AB
|
yok
|
AB, A, B ve 0
|
AB
|
0
|
yok
|
anti A ve anti B
|
0
|
0, A, B ve AB
|
-Rh
faktörü: Bir insanın kanında Rh
antijeni bulunuyorsa Rh (+), bulundurmuyorsa Rh (-) kan grubundandır.
İnsanların %85'i Rh (+), %15'i Rh (-) kan grupludur.
Kan
grubu
|
Rh antijeni
|
Plazmadaki antikor
|
|
|
Rh (+)
|
var
|
yok
|
|
Rh (-)
|
yok
|
Anti Rh oluşturabilir.
|
|
-Birbirleriyle uyumlu olan kan
gruplarının bilinmesi kan nakilleri açısından son derece önemlidir. Eğer
vericinin kanında alıcı için yabancı bir protein (A ya da B antijeni) var ise
alıcı tarafından üretilen antikorlar (anti A ya da anti B) yabancı proteine
tutunur ve kan hücreleri birbirine yapışarak kümelenir. Bu olaya çökelme
(aglütinasyon) adı verilir.
-Kan nakillerinde vericinin
antijenine, alıcının ise antikoruna bakılır.
-Aynı
antijenle aynı antikor bir araya gelirse (A antijeni + anti A antikoru gibi)
çökelme olur.
-Kan nakillerinde vericinin antikorları
dikkate alınmaz. Çünkü vericinin kanı ile birlikte gelen antikorlar alıcının
bağ dokusu hücreleri tarafından yok edilir.
-AB
kan grubunun plazması tüm gruplara verilebilir.
-Kan nakillerinde Rh faktörü de önemlidir.
Aşağıdaki şemada Rh faktörleri arasındaki alışveriş gösterilmiştir.
|
Rh Kan
uyuşmazlığı (eritroblastosis fetalis): Rh– bir anne ile Rh+ bir babadan Rh+ grubunda bir fetüsün
oluştuğu durumlarda ortaya çıkar.
-Kan
uyuşmazlığında baba Rh+, anne Rh- ve çocuk Rh+’dir.
-İlk
hamilelikte doğum normal gerçekleşir. Ancak ikinci ve daha sonraki
gebeliklerde yine Rh+ çocuğa gebe kalınırsa bu durumda ilk doğum esnasında
anne kanında oluşan Rh antikorları çocuğa geçer ve çocuğun alyuvarlarını
çökeltir.
Kan
gruplarının belirlenmesi:
-Laboratuvarlarda
Anti – A, anti – B ve anti – D serumları kullanılarak kan grupları
belirlenebilir.
Anti –
A serumu ile çökelme varsa, A antijeninin olduğunu gösterir. A antijeni varsa
A grubudur.
Anti –
B serumu ile çökelme varsa, B antijenini olduğunu gösterir. B antijeni varsa
B grubudur.
Anti –
D serumu ile çökelme varsa, Rh antijeninin olduğunu gösterir. Rh antijeni
varsa Rh + dir.
-Hem
anti A hem de anti B serumlarının her ikisinde de çökelme varsa AB
antijenleri birlikte var demektir. AB grubudur.
Çökelme yok:
|
|
Çökelme var:
|
|
Serumlar
|
Çökelme durumuna göre sonuçlar
|
A Rh+
|
A Rh-
|
B Rh+
|
B Rh-
|
AB Rh+
|
AB Rh-
|
0 Rh+
|
0 Rh-
|
Anti-A
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anti-B
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Anti-D
|
|
|
|
|
|
|
|
|
ÖNEMLİ BİR UYARI
-Her ne kadar farklı
gruplar arasında kan nakli mümkün ise de ideal olan, herkesin kendi
grubuyla kan alışverişi yapmasıdır. Çünkü farklı gruplar arasında kan nakli
yapıldığında az da olsa bir çökelme oluşur. Bu durum kanı zaten azalmış
olan, damarları büzüşmüş olan kişide damar tıkanmalarına neden olabilir.
Hayati risk oluşturabilir.
|
MERAKLISINA GELSİN
-Bir insanın kan grubu
kemik iliği nakli sonrası değişebilir.
-İlik naklinin yanı sıra
çok nadir de olsa bazı hastalıklar kan grubunun değişmesine neden olabilir.
Ayrıca sonuçları 2015 yılında Journal of the American Chemical Society
dergisinde yayımlanan bir araştırmada bilim insanları kırmızı kan
hücrelerinin yüzeyindeki A ve B antijenlerini uzaklaştıran bir enzim
keşfetti. Bu gelişme gelecekte kan grubunun yapay olarak
değiştirilebileceği anlamına gelebilir. (Bilim genç TUBİTAK)
|
KILCAL DAMARLARDA MADDE ALIŞVERİŞİ (STARLİNG HİPOTEZİ)
-Hücrelerin içinde bulunduğu doku
sıvısı ile kan arasındaki madde alışverişi kılcal damarlarda gerçekleşir.
-Starling hipotezine göre kan ile vücut hücreleri arasındaki madde
alışverişinde kan basıncı ile ozmotik basınç etkilidir.
-Kan basıncı, kanı damar dışına iten kuvvettir.
Osmotik basınç ise doku sıvısını damar içine çeken kuvvettir.
|
-Kılcal damarların atardamar ucunda kan
basıncı en yüksek seviyedir (yaklaşık 32 mmHg).
-Bu kan basıncı, kanın içindeki küçük
moleküllerin (su, O2, glikoz gibi) damardan doku sıvısına difüzyon
ile geçmelerini sağlar.
-Kılcal damarda bulunan ve hücre
zarından geçemeyen plazma proteini gibi bazı büyük moleküller de kılcal
damarın her noktasında sabit olan bir ozmotik basınç yaratır (yaklaşık 22
mmHg). Bu ozmotik basınç, doku sıvısının içindeki maddelerin emme kuvveti ile
kana geçmesini sağlamaktadır.
-Kan basıncı ile ozmotik basınç
farkından dolayı kılcal damarın atardamar ucunda madde geçişi, damardan doku
sıvısına doğru gerçekleşir.
Grafik: Kılcal Damar ile Doku Sıvısı Arasındaki Madde
Alışverişi Sırasında Kan Basıncı ve Ozmotik Basınç
|
-Toplardamar ucuna gidildikçe
kaybedilen sıvının etkisi ile kan basıncı azalır; önce ozmotik basınç ile
aynı seviyeye gelir ve toplardamar ucuna gidildikçe ozmotik basıncın altına
(yaklaşık 15 mmHg) düşer.
-Bu durumda ise
ozmotik basıncın etkisiyle doku sıvısından kılcal damarlara madde (su, CO2,
üre gibi) geçişi olur.
-Plazma proteinleri (albümin, globülin, fibrinojen)
alyuvar hücreleri ve kan pulcukları damar dışına çıkamaz. Bu nedenle doku
sıvısında bulunmazlar.
-Kan basıncının etkisiyle damardan doku sıvısına
geçen su ve maddeler, doku sıvısından damara geçen su ve maddelerden
fazladır. Bu durumda kan, su ve madde kaybeder, kanın hacmi azalır; doku
sıvılarındaki su ve madde miktarı artar. Artan su ve maddeler kılcal lenf
damarlarına geçer ve lenf dolaşımı ile tekrar kan dolaşımına katılır; kanın
hacimce azalması engellenmiş olur.
|
-Doku sıvısının artması olayına ödem
denir.
Ödemin oluşma sebepleri:
-Kılcal
lenf damarlarının tıkanması
-Kılcal kan damarında basıncın normalden yüksek olması,
-Kılcallardaki kan proteinlerinin
azalması ile ozmotik basıncın düşmesi
-Doku sıvısı ozmotik basıncının artması
(sürekli çok tuzlu besinlerle beslenmek) doku sıvısındaki suyun tutulmasına
ve kılcal lenf damarlarına geçmesini engellemeye neden olur ve ödem oluşur.
-Histaminin aşırı artışı.
(Enfeksiyon ve yanıklarda olabilir.
Kılcal kan damarlarının genişlemesini ve geçirgenliğini artırarak ödeme yol
açar.)
-Kandaki aldosteron hormonunun aşırı
artması.
(Aldosteron böbreklerden Na++
ile birlikte suyu da geri emdiği için kan basıncını artırarak ödeme neden
olur.)
-Aşır tuzlu besin almak da doku
sıvısında tuz birikimine neden olduğu için ödeme sebep olabilir.
İnsanlık Namına Kan bağışı
-Kan naklinde amaç, kana
ihtiyacı olan hastanın durumunun daha iyiye gitmesini sağlamak ve hayatını
kurtarmaktır.
-Kanın kendimize veya
başkalarına gerekli olabileceği durumlar için kan grubumuzu öğrenmemiz; kan
grubumuzu belirtir bir kartı da, her zaman yanımızda bulundurmamız gerekir.
Bu, bir kaza geçirmemiz halinde gerekli kanın bulunmasında zaman
kazanmamızı ayrıca acil kan ihtiyacı olan birine faydalı olmamızı sağlar.
|
|
MERAKLISINA GELSİN
-Kanın kendisine özgü
karakteristik bir kokusu vardır. Bu koku plazmada bulunan yağ asitlerinden
ileri gelir.
-Kan kokusu türlere ve
cinsiyete göre değişebilir.
|
|
SORU 1: (2024-AYT/FEN) Sağlıklı bir insanda kılcal damarlar ve doku sıvısı arasında gerçekleşen madde alışverişiyle ilgili aşağıdakilerden hangisi doğrudur? A) Glikoz ve amino asitler ile birlikte alyuvarlar da
doku sıvısına geçer. B) Kılcal damarın atardamar ucundaki kan basıncı, toplardamar ucundaki kan basıncından düşüktür. C) Kılcal damarların atardamar ucundan toplardamar ucuna gidildikçe osmotik basınç düşer. D) Kılcal damarların atardamar ucundan doku sıvısına geçen madde miktarı, toplardamar ucunda geri kazanılan madde miktarından daha azdır. E) Doku sıvısından kana madde geçişinde osmotik
basıncın rolü vardır.
SORU 2. (2023-AYT/FEN) İnsan dolaşım sisteminde yer alan damarlarla ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır? A) Atardamarlarda kan basıncı diğer damarlardakine
göre daha yüksektir. B) Toplardamarlardaki kan akış hızı, kılcal damarlardakinden daha yüksektir. C) Damar çeşitleri arasında en fazla toplam yüzey alanına kılcal damarlar sahiptir. D) Toplardamarların damar çapı atardamarlarınkinden daha büyüktür. E) Kılcal damarların duvarında bağ doku, kas doku ve endotel bulunur.
SORU 3. (2017-LYS2/BİY)
İnsan kalbinin yapısını ve
çalışmasını öğrenmiş olan bir öğrenci, aşağıdakilerden hangisinin yanlış
olduğunu ifade edecektir?
A) Dinlenmekte olan bir insanın kalp
kası hücreleri, kasıldığı süreden daha fazla bir süre gevşemiş durumda
bulunur.
B) Kalple bağlantılı atardamarların,
kalple birleştikleri yerde tek yönlü açılıp kapanan kapakçıklar vardır.
C) Biküsbit ve triküsbit kapakçıklar,
sinirsel uyarılarla açılıp kapanmaktadır.
D) Kulakçıklara dolan kan, karıncıklar
kasılı durumda değilse karıncıkların içerisine akacaktır.
E) Kalp kası, kendisinin ürettiği
impulslar sayesinde ritmik çalışmasına karşın sinirsel uyarılarla çalışma
hızı
değiştirilebilmektedir.
SORU 4. (2016-LYS2/BİY)
Aşağıdaki grafiklerden hangisi,
sağlıklı bir insanın kan dolaşımında kanın; atardamar, kılcal damar ve
toplardamardan geçerken basıncındaki
değişimi göstermektedir?
SORU 5. (2014 – LYS2 / BİY)
İnsanda kılcal damarlarda, atardamar
ucundan toplardamar ucuna doğru gidildikçe
I. doku sıvısına madde geçiş hızında
azalma,
II. kan basıncında düşme,
III. damar içi ozmotik basınçta düşme
durumlarından hangileri meydana
gelir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) II ve III
SORU 6. (2013- LYS2 / BİY)
İnsanda, aşağıdaki damar
çiftlerinden hangisinde bulunan kan, oksijen derişimleri bakımından birbirine
çok benzerdir?
A) Akciğer
atardamarı – Aort
B) Akciğer
toplardamarı – Karaciğer atardamarı
C) Böbrek
atardamarı – Akciğer atardamarı
D) Böbrek
toplardamarı – Aort
E) Karaciğer
atardamarı – Kapı toplardamarı
SORU 7. (2012 – LYS2 / BİY)
İnsanın kan dolaşımında kan basıncı;
aorttan başlayıp atardamar, kılcal damar ağı, toplardamar ve ana toplardamar
boyunca değişir.
Bu değişmeyi gösteren grafik
aşağıdakilerden hangisidir?
SORU 8. (2011- LYS2 / BİY)
Normal bir insanda, kılcal
damarların atardamar ve toplardamar ucunda, kan ile doku sıvısı arasında su
ve madde değişimini sağlayan kan basıncı (KB) ile ozmotik basınç (OB)
arasındaki ilişki, aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
|
Atardamar
ucu
|
Toplardamar
ucu
|
A)
|
KB˃OB
|
KB˂OB
|
B)
|
KB˂OB
|
KB˂OB
|
C)
|
KB˃OB
|
KB˃OB
|
D)
|
KB˃OB
|
KB=OB
|
E)
|
KB˂OB
|
KB=OB
|
SORU 9. (2010 – LYS2 / BİYO)
İnsan vücudunda ödem oluşmasında,
I. kılcal damarlardaki kan basıncının
artması,
II. kan proteinlerinin azalması,
III. dokular arası sıvının ozmotik
basıncının azalması
durumlarından hangileri etkili olur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
SORU 10. (2007 – ÖSS-FEN 1)
Omurgalılarda aşağıdaki sistemlerden
hangisi dış ortama açılmaz?
A) Üreme B) Boşaltım C)
Sindirim
D) Solunum E) Dolaşım
SORU 11. (2006 – ÖSS-FEN 2)
İnsanda, kan plazmasının ozmotik
basıncının artması, aşağıdakilerden hangisine neden olur?
A) Atılan idrar miktarının azalmasına
B) Kanda glukoz miktarının artmasına
C) İdrarda glukoz miktarının azalmasına
D) İdrarla atılan tuz miktarının
artmasına
E) İdrarla atılan üre miktarının
artmasına
SORU 12. (2004 ÖSS BASIN KOPYASI)
Bir insanda, atardamar, kılcaldamar
ve toplardamardan geçmekte olan kanın normal akış hızını gösteren grafik
aşağıdakilerden hangisidir?
SORU 13. (2003 ÖSS)
İnsanlarda kan gruplarını, alyuvarlarda
bulunan özel proteinler belirler. Kan gruplarının plazmalarında ise
alyuvarlarındaki proteinlerle ilgili anti anti maddeler bulunabilir. A kan
grubunum plazmasında anti B, B kan grubunun plazmasında anti A bulunur. AB
kan grubunun plazmasında bu anti maddelerin hiçbiri bulunmazken 0 kan
grubunun plazmasında her iki anti madde de bulunur. Bu anti maddeler, karşı
oldukları proteinleri içeren kan grubundaki alyuvarların çökelmesine neden
olur.
Bir deneyde hangisinin anti A,
hangisinin aniti B olduğu bilinmediği için anti X ve anti Y olarak
adlandırılan bu maddeler, I, II, III ve IV numaralı kan örneklerine ayrı ayrı
uygulanmış ve aşağıdaki tabloda belirtilen çökelme reaksiyonları alınmıştır.
Kan örneği numarası
|
|
Çökelme reaksiyonları
|
|
Anti X
|
Anti Y
|
I
|
|
Çökelme var
|
Çökelme yok
|
II
|
|
Çökelme yok
|
Çökelme var
|
III
|
|
Çökelme var
|
Çökelme var
|
IV
|
|
Çökelme yok
|
Çökelme yok
|
Bu bilgilere dayanarak, kaç numaralı
kan örneklerinin, hangi kan grubundan olduğu belirlenemez?
A) I ve II B) II ve III C)
III ve IV
D) I, II ve III E) I, II ve IV
SORU 14. (2000 ÖSS)
Memelilerde atardamarları
toplardamarlara bağlayan kılcaldamarlar boyunca, kan basıncı azalmayıp sabit
kalsaydı;
I. Çözünen maddelerin kılcaldamardan
doku sıvısına daha kolay geçmesi
II. Metabolizma atıklarının
kılcaldamara daha kolay geçmesi
III. Doku sıvısının kılcaldamara daha
kolay geçmesi
durumlarından hangilerinin gerçekleşmesi
beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) III ve IV E) II, III ve IV
SORU 15. Hangisi kanın pıhtılaşması
için gerekli değildir?
A) Heparin B)
Trombosit
C) Protrombin D)
Fibrinojen E) Kalsiyum iyonları
SORU 16. Kanın
pıhtılaşması sırasında;
I. Tromboplastin ve özel enzimlerin salgılanması
II. Fibrinojenin fibrine dönüşmesi
III. Protrombinin trombine dönüşmesi
şeklindeki olayların meydana gelmesi hangi sıraya
göre gerçekleşir?
A) I-II-III B) I-III-II C) III-II-I
D) III-I-II E) II-I-III
SORU 17. (2001 ÖSS)
İnsanlarda kan proteinleri;
I. Kanın pıhtılaşmasında rol oynama
II. Sindirilmiş besin maddelerini
taşıma
III. Kan plazmasının ozmotik basıncını
dengeleme
IV. Vücudun bağışıklık tepkisinde rol
oynama
işlevlerinden hangilerini
gerçekleştirir?
A) I ve II B) II ve III C)
II ve IV
D) I, II ve III E) I, III ve IV
SORU 18. (1999 ÖSS)
İnsan Kanında bulunan olgun
alyuvarlar,
I. Karbondioksit bağlama
II. DNA sentezi yapma
III. Antikor sentezleme
olaylarından hangilerini gerçekleştiremez?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
SORU 19. İnsan kanının plamasında,
kan serumundan farklı olarak aşağıdakilerden hangisi bulunur?
A) Vitamin B) Fibrinojen
C) Hormon D) Amino asit
E) Antikor
SORU 20. İnsanlarda, aşağıdakilerden
hangisi kan basıncının yükselmesine neden olmaz?
A) Atardamar çeper esnekliğinin
azalması
B) Yüreğin diastol duruma geçmesi
C) Kandaki lipit ve proteiblerin
artması
D) Kandaki tuz konsantrasyonunun
artması
E) Kandaki adrenalin miktarının artması
SORU 21. Aşağıdaki şemada karaciğer ile ilgili damarlar
numaralarla gösterilmiştir.
Bu damarların taşıdığı kanda,
aşağıdaki durumların hangisi gözlenmez?
A) II. ye göre III. de toksik madde
miktarının fazla olması
B) II. ye göre III. de glikoz
miktarının fazla olması
C) II. ye göre III. de üre miktarının
fazla olması
D) I. ye göre III. de A vitamini
miktarının fazla olması
E) II. ye göre, III. de glikojen
miktarının az olması
SORU 22. İnsanda, homeostatik
dengenin sağlanmasında rol oynayan,
I. Akciğer
II. Böbrek
III. Karaciğer
organlarından hangileri, kanın sol
karıncıktan başlayıp bir tur yaparak, sağ kulakçığa gelirken izlediği yolda
yer alır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I
ve III
D) II ve III E) I, II ve III
SORU 23. (2012 – LYS2 / BİY)
İnsanda sindirilerek bağırsaklardan
emilen yağların en yoğun olarak bulunduğu damar aşağıdakilerden hangisidir?
A) İnce bağırsak toplardamarı
B) Karaciğer üstü toplardamarı
C) Sol köprücük altı toplardamarı
D) Kalın bağırsak toplardamarı
E) Kapı toplardamarı
SORU 234 Kalbin atış hızını,
I. Vücut ısısının azalması
II. Ortam sıcaklığının belirli oranda
artışı
III. Kanın pH değerinin düşmesi
faktörlerinden hangileri azaltır?
A) Yalnız I B) Yalnız III C)
I ve II
D) I ve III E) II ve III
SORU 25. Sağlıklı bir bireye ait olan kan doku aşağıdaki
işlevlerden hangisini gerçekleştiremez?
A) Doku hücrelerine oksijen taşınması
B) Kan hücrelerinin üretilmesi
C) Metabolik atıkların doku
hücrelerinden uzaklaştırılması
D) Metabolik olaylarda oluşan ısının
vücuda yayılması
E) Pıhtılaşarak kan kaybından koruması
SORU 26. İnsanın kan plazmasında aşağıdaki moleküllerden
hangisi bulunmaz?
A) Amonyak B) Hemoglobin
C) Besin monomeri D) Üre
E) Heparin
SORU 27. (2021-AYT/FEN)
Aşağıdaki durumların hangisinde insan kalbinin atış hızında düşüş olması beklenir?
A) Kandaki adrenalin hormonu seviyesi arttığında
B) Kandaki karbon dioksit miktarı arttığında
C) Kandaki tiroksin hormonu seviyesi arttığında
D) Vücut sıcaklığı arttığında
E) Kalbe
etki eden asetilkolin miktarı arttığında
CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. alyuvarlar doku sıvısına geçmez. Kılcal damarın atardamar ucundaki kan basıncı, toplardamar ucundaki kan basıncından yüksektir. Osmotik basınç düşmez sabittir. Kılcal damarların atardamar ucundan doku sıvısına geçen madde miktarı, toplardamar ucunda geri kazanılan madde miktarından daha fazladır. Bir kısmı doku sıvısında kalır. Bunlar da lenf sistemi ile toplanır. Doku sıvısından kana madde geçişinde osmotik basıncın rolü vardır. CEVAP:
E
2. Kılcal damarlarında sadece endotel tabakası bulunur. Cevap: E
3. Biküsbit ve triküsbit kapakçıklar sinirsel uyarılarla
değil, kulakçık ve karıncıkların kasılıp gevşemesi ile açılıp kapanırlar.
Kulakçıklar kasıldığında açılır, Kulakçıklar gevşeyip karıncıklar kasılırken
kapanırlar. Cevap: C
4. Kan Basıncı
değişimi:
Atardamar>Kılcaldamar>Toplardamar
şeklindedir. Cevap: C
5. Atardamar ucundan toplar damar ucuna doğru gidildikçe
kan basıncı düştüğü için doku sıvısına madde geçiş hızı da azalır. I ve II.
öncüller doğru. Damar içi ozmotik basınç sabittir, değişmez. III. öncül
yanlıştır.
Cevap: D
6. B seçeneğindeki her iki damar temiz kan taşımaktadır.
Diğer seçeneklerdeki damar çiftlerinden birisi temiz kan taşırken diğeri
kirli kan taşımaktadır. Cevap: B
7. Kan Basıncı
değişimi:
Atardamar>Kılcaldamar>Toplardamar
şeklindedir. Cevap: E
8. Atardamar ucunda KB˃OB, toplardamar ucunda ise KB˂OB
şeklindedir. Cevap: A
9. I. kılcal damarlardaki kan basıncının artması,
hücreler arasına daha çok sıvı geçişine neden olacağından ödem oluşur.
II. kan
proteinlerinin azalması, kanın ozmotik basıncı azalır, kanın su tutma gücü
azalır hücreler arasına daha çok sıvı geçer ödem oluşur.
III. dokular arası
sıvının ozmotik basıncının azalması, kana geçen sıvı miktarını artırır. Hücreler
arası sıvı azalır. Ödem oluşmaz.
Cevap: D
10. Dolaşım sisteminin dışarı açılan bir yapısı yoktur.
Cevap: E
11. Kan plazmasının ozmotik baıncı yüksek olursa nefron
kanallarından geri emilen su miktarı artar. Oluşan idrar miktarı azalır.
Cevap: A
12. Kan akış hızı değişimi:
Atardamar>Kılcaldamar>Toplardamar
şeklinde olmalıdır.
Cevap: A
13. I ve II deki çökelme durumuna göre kan grupları
belirlenemez. A ve B den bir tanesi olabilir. Ancak hangisi olduğu
belirlenemez. III de her iki durumda da çökelme olmuş. O zaman hem A hem de B
antijeni (proteini) vardır. AB grubudur. IV de hiç çökelme olmamış O zaman
antijenlerden hiç birisi yok. 0 grubudur. Cevap: A
14. Kan basıncı, kanı damar dışına iten kuvvettir.
Kılcaldamarlar boyunca azalmayıp sabit kalırsa kandan madde çıkışı artar,
maddelerin kana dönüşü azalır. Cevap: A
15. Heparin, kanın damar içinde pıhtılaşmasını engeller.
Damar dışında etkisizdir. Pıhtılaşmada görevi yoktur. Cevap: A
16. Sıralama;
I. Tromboplastin ve
özel enzimlerin salgılanması
III. Protrombinin
trombine dönüşmesi
II. Fibrinojenin
fibrine dönüşmesi
Cevap: B
17. Kan proteinlerinden albumin; Kan ve vücut sıvısının
osmotik basıncını düzenler. Globulin; Antikor yapısını oluşturur. Fibriniojen
ve protrombin; Kanın damar dışında pıhtılaşmasını sağlar. Kanda bedinler
kanın plazmasında serbest olarak taşınır, proteinlerle değil.
Cevap: E
18.Olgun alyuvarlarda çekirdek ve organeller yoktur. DNA
sentezi yapamazlar. Antikor üreten alyuvar değil akyuvardır. Alyuvarlar
solunum gazlarını (O2 ve CO2) taşır. Cevap: E
19. Fibrinojensiz kan plazmasına serum denir. Fibrojen
pıhtılaşmayı sağlar. Pıhtılaşmış kanın üzerinde toplanan sıvı ise serumdur. Cevap:
B
20. Kan basıncı kanın damar çeperine yaptığı basınçtır.
Kalbin gevşemesi (diastol) sırasında düşer. Cevap: B
21. I, temiz kan getiren karaciğer atardamarı II, bazı
organlardan kirli kanı karaciğere getiren kapı toplar damarı III ise kirli
kanı karaciğerden alan karaciğer (üstü) toplardamarıdır. Kan monomerleri
taşır. Ancak glikojen gibi polimerleri taşımaz. Cevap: E
22. Sol karıncıktan başlayıp sağ kulakçıkta tamamladığına
göre büyük kan dolaşımıdır. Bu dolaşımda kan, akciğerler hariç tüm organları
dolaşır.
Cevap: D
23. İnsanda sindirilerek bağırsaklardan emilen yağlar
lenf sistemi ile taşınır. Lenf sistemi ile taşınan sıvının kan dolaşımına ilk
katıldığı damar sol köprücük altı toplardamardır. Yağların en yoğun olması bu
damarda beklenir.
Cevap: C
24. Vücut ısısının azalması ve ortam sıcaklığının belirli
oranda artışı kalbin atış hızını azaltır. Kanın pH değerinin düşmesi ise
artırır.
Cevap: C
25. Kan hücrelerini kırmızı kemik iliği üretir. Kan
taşır. Kan, hücrelerini kendisi üretmez.
Cevap: B
26. İnsanın kan plazmasında hemoglobin bulunmaz.
Hemoglobin alyuvarlarda bulunur. Cevap: B
27. Asetilkolin kalbin çalışmasını yavaşlatan faktörlerden biridir.
Cevap: E
|