11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1.4. Dolaşım
Sistemleri
11.1.4.5.
Bağışıklık çeşitlerini ve vücudun doğal savunma mekanizmalarını açıklar.
a. Hastalık yapan
organizmalar ve yabancı maddelere karşı deri, tükürük, mide öz suyu, mukus ve
gözyaşının vücut savunmasındaki rolleri örneklendirilir.
b. Enfeksiyon ve alerji
gibi durumların bağışıklık ile ilişkisi örnekler üzerinden açıklanır.
c.
İmmünoglobulinler verilmez.
ç. Aşılanmanın önemi
üzerinde durulur. Bazı aşıların zaman içerisinde değiştirilmesinin
nedenleri
araştırılır.
d. Hastalık yapan
organizmaların genetik yapılarının hızlı değişimi nedeniyle insan sağlığına
sürekli bir tehdit oluşturduğu vurgulanır.
-Bağışıklık: Hastalık yapıcı (patojen) mikroorganizmaları vücudun
yabancı olarak tanımasına ve bunlara karşı kendini savunmak için gösterdiği
tepkiye denir.
-Bağışıklık hücreleri (elemanları)
lökositler, makrofajlar ve plazma hücreleridir.
-Lökositler: Mikroorganizmaları fagositoz yoluyla veya antikor
üreterek etkisiz hale getiren akyuvarlardır.
-Makrofajlar (büyük-yiyiciler): Dolaşımdaki monositlerin
farklılaşması ile oluşur. Karaciğer, dalak ve lenf bezlerine yerleşir. Amipsi
hareketlerle uyarılan yerlere giderek, gelişmiş fagositoz yetenekleri ile ölü
kan hücrelerini, vücuda giren bakterileri yok eden hücrelerdir.
-Plazma hücreleri: Antikor üreterek bağışıklık sistemine yardımcı
olurlar.
-Antikor: Antijenleri yok etmek için bağışıklık
sisteminin ürettiği protein yapılı özel savunma maddeleridir.
-Antijen: Vücuda girdiğinde bağışıklık sistemi tarafından
antikor üretimine yol açan yabancı moleküllerdir. Örneğin virüslere,
bakterilere, mantarlara, protozoonlara, parazit solucanlara vb. canlılara ait
moleküller, kanser hücreleri, polenler antijendir.
-Toksin: Mikropların salgıladığı zehirlerdir.
-Antitoksin: Toksinlere karşı yapılan antikorlardır.
-Bağışıklık hücrelerini üreten
organlar ise dalak, timüs bezi, karaciğer, kemik iliği ve lenf düğümleridir.
-Dalak: Diyaframın altında, karın boşluğunun sol üst kısmında
yer alır. Lenfosit ve monosit üretir, kanı süzer. Embriyo döneminde ve daha
sonraki dönemlerde kemik iliğindeki alyuvar yapımı yetersiz olduğunda da
alyuvar üretir. Makrofaj hücreler dalağa gelen kanda bulunan yaşlı
alyuvarları ve kan pulcuklarını fagisite eder.
-Kemik iliği:
Kırmızı kemik iliğinden bütün kan hücreleri üretilir.
-Timus bezi: Tiroit bezinin altında bulunur. Yaş
ilerledikçe giderek küçülür ve yaklaşık 25 yaşlarında körelir. Kemik iliğinde
oluşan lenfositler, burada olgunlaşarak T lenfosit adını alır. Daha sonra da
lenf düğümlerine yerleşir.
BAĞIŞIKLIK
|
A. Özgül Olmayan Bağışıklık
|
B. Özgül Bağışıklık
|
Savunmanın
Birinci Hattı
|
Savunmanın
İkinci Hattı
|
Savunmanın
Üçüncü Hattı
|
Ağız,
burun,
göz,
mide,
deri, epitel doku ve
bunların salgıları
|
-Fagositik
hücreler
-Doğal
kâtil hücrelerİ
-İltihaplanma
(Yangısal
tepki)
-Antimikrobiyal
proteinler
-Yüksek
ateş
|
Lenfositler
|
B
lenfositler
(Hümoral
Bağışıklık)
|
T
lenfositler
(Hücresel
Bağışıklık)
|
A. Özgül (Spesifik)
Olmayan Bağışıklık
-Savunmanın Birinci
Hattı: Hastalık etkeninin vücuda
girişini engeller. Bu ilk hat; ağız, burun, göz, mide, deri, epitel doku ve
bunların salgılarından oluşur.
-Deri: Mikropların vücuda girişini engeller. Ayrıca
salgıladığı ter ve yağ ile pH'ı düşürerek mikropların yerleşmesini ve üremesini
önler.
-Ağız, burun: Ağızdan
ve burundan alınan hava içerisindeki yabancı maddeler burundaki kıllar, soluk
borusundaki siller ve mukus yardımıyla yakalanırlar. Ayrıca tükürük, solunum
kanalı ve sindirim kanalında bulunan lizozim enzimi mikroorganizmaların
vücuda girişini önler.
-Gözyaşı: Gözyaşında,
bulunan lizozim enzimi, mikroorganizmaların vücuda girişini önler.
-Mide asidi ve enzimler: Midedeki HCI
ve enzimler, besinlerle vücuda giren
mikroorganizmaları yok eder.
-Savunmanın ikinci
hattı: Birinci hattı geçmeyi
başarabilen mikroplar savunmanın ikinci hattı ile karşılaşır. Fagositik
hücreler, doğal kâtil hücreler, iltihaplanma (yangısal tepki), antimikrobiyal
proteinler, savunmanın ikinci hattında yer alır.
1. Fagositoz: Nötrofiller, monositler (makrofajlara dönüşebilir) ve
eozinofiller fagositoz yetenekleri olan akyuvarlardır. (Sıralama fagositoz
yeteneklerine göre çoktan aza doğru yapılmıştır). Mikroorganizmalar vücuda
girdiğinde uyarılarak mikroorganizmaların bulunduğu bölgeye yönelir, fagositoz
ile etkisiz hale getirirler.
NOT: Bazı makrofajlar vücutta dolaşır. Bazıları ise
akciğer, karaciğer, böbrekler ve beyin gibi organlarda sürekli kalır.
Örneğin karaciğerdeki kupffer
hücreleri, akciğerdeki makrofajlar bulundukları yerde sürekli kalan ve
mikropları fagosite eden özel hücrelerdir.
2. Doğal katil hücreleri: Bunlar, mikroorganizmaları fagosite etmez,
salgıladıkları lizozim enzimleri ile yapıştıkları virüs bulaşmış ya da
kanserleşmiş hücreleri parçalayarak yok eder. Lenfosit grubu akyuvarlar olup antijene özgü tepki oluşturamadıkları için ikinci savunma hattında bulunurlar.
Doku ve organ nakillerinin reddinde en önemli
faktör, doğal katil hücreleridir.
|
4. İltihaplanma (yangısal tepki): Canlı dokunun zedelenmeye karşı verdiği kızarıklık,
sıcaklık artışı, şişkinlik, ağrı gibi tepkiye yangısal tepki denir. Çeşitli
şekillerde zarar görmüş ya da mikroorganizmalar tarafından enfekte edilmiş
dokularda ortaya çıkar.
-Yangısal tepki basamakları:
1. Yaralanan dokuda bulunan bazofiller
ve mast hücreleri ortama histamin verir. Histamin, damar geçirgenliğini
arttırır, bu da yaralı dokuya kan akışının hızlanmasını sağlar.
2. Kılcallardan doku sıvısına kan
sıvısı ve pıhtılaşma faktörlerinin geçişi artar. Bunun sonucunda dokuda
kızarıklık ve ödem oluşur.
3. Bu sırada fibrinojen ve pıhtılaşmada
rol oynayan diğer proteinler de pıhtı oluşturarak mikropların sağlıklı dokuya
yayılmasını önler.
4. Ortamda bulunan hastalık etkeni
bakteriler ve yaralı dokudan salınan çeşitli maddeler, nötrofil ve makrofaj
gibi fagositoz yapan akyuvar hücrelerini uyarır ve yaralı dokuya geçmelerini
sağlar. Akyuvarlar, burada bulunan patojenleri yok eder.
Şekil:
Yangısal tepki oluşumu
|
5. Antimikrobiyal proteinler: Virüslere karşı üretilen özel antimikrobiyal protein,
interferondur. Bazı akyuvar çeşitlerinden ve virüsle enfekte olmuş
hücreler tarafından üretilirler. İnterferon, komşu hücrelere sızarak bu
hücrelerde virüslerin çoğalmasını engelleyen başka kimyasal maddeler
üretilmesini sağlar. Bu yolla interferonlar nezle, grip gibi enfeksiyonlarda
virüslerin hücreden hücreye yayılmasını engeller. Aynı zamanda interferonlar
fagositoz yapan hücreleri uyararak mikroorganizmaların fagositozla yok
edilmesini sağlar.
6. Yüksek ateş: Vücuttaki, 40-43 0C gibi çok
yüksek ateş enzim yapısını bozduğu için zararlıdır. Ancak 38,5-39 0C
gibi orta düzeydeki ateş, mikroorganizmaların üremesini durdurur.
İnterferonların daha etkili çalışmasını sağlar, fagositik hücrelerin
etkilerini artırır.
B. Özgül (Spesifik)
Bağışıklık (Savunmanın
Üçüncü Hattı)
- Birinci ve ikinci savunma hattını
aşan mikroorganizmalar, üçüncü savunma hattında lenfosit adı verilen
bağışıklık sistemi hücreleri ile karşılaşır.
- Lenfositler sadece patojenleri değil,
kanser hücrelerini ve nakledilmiş dokuları da yok etmeye çalışır. Özgül
savunma mekanizmasında B ve T lenfositleri görev alır. Hem B-lenfositleri hem
de T-lenfositleri, kemik iliğindeki kök hücrelerinin farklılaşması ile
oluşur.
-Bu hücreler olgunlaştıkları yere
göre isimlendirilir. Olgunlaşmalarını
fetüs döneminde karaciğerde, doğum sonrasında ise kemik iliğinde tamamlayan
lenfositlere B-lenfositleri denir. Timus bezinde olgunlaşan
lenfositlere ise T-lenfositleri denir.
-Lenfositler vücuda yabancı olan
maddelere karşı özgül savunma proteinlerini oluşturur.
-Lenfositler vücutta ilk kez bir
antijenle karşılaştığında bu antijene uygun reseptör taşıyanlar uyarılarak
çoğalmaya başlar. Bunlardan bir kısmı antijen için özgül antikoru salgılayan
kısa ömürlü tepki veren plazma hücrelerine dönüşür. Bu hücrelerin oluşturduğu
tepki birincil bağışıklık olarak adlandırılır.
-Lenfositlerden bir kısmı da (B ve T
lenfositleri) uzun ömürlü hafıza (bellek) hücrelerine dönüşür. Bu hücrelerin
daha sonra aynı hastalık etkeni ile karşılaştırdıklarında oluşturdukları
tepki ise ikincil bağışıklık olarak adlandırılır. İkincil bağışıklıkta
tepki daha güçlü ve kısa sürede gerçekleşir. Çünkü hastalık etkeni önceden
hafıza hücreleri tarafından tanınmaktadır.
Şekil: Antijene karşı ikincil bağışıklık daha hızlı ve
daha güçlüdür.
|
-Özgül savunma mekanizması, B
lenfositlerin görev aldığı hümoral (sıvısal) bağışıklık ve T lenfositlerin
görev aldığı hücresel bağışıklık olmak üzere iki çeşit bağışıklık sağlar.
a. Hümoral (sıvısal) bağışıklık: B lenfositleri ve ürettikleri antikorlar ile sağlanan
bağışıklıktır. Hümoral denmesinin nedeni bu antikorların kan plazması ve lenf
içerisinde bulunmasıdır. B lenfositleri mikroplarla uyarılması durumunda
antikor adı verilen özel antimikrobik proteinler üreterek bağışıklık
sağlarlar. Bir kısım B lenfositleri ise bellek hücrelerine dönüşerek aynı
mikropla tekrar karşılaşıldığında o mikrobu yok edecek olayları başlatırlar.
Bu sayede bazı hastalıkları bir kere geçirdikten sonra bir daha geçirmeyiz.
-Hümoral bağışıklık, tifo, difteri gibi
bakterilerin sebep olduğu hastalıklara karşı en etkili bağışıklık
yöntemidir.
|
b. Hücresel Bağışıklık: T lenfositlerin, makrofajlar gibi bazı hücrelerin
yardımıyla antijenleri tanınmasıyla başlar.
-Ancak B lenfositleri antijeni olduğu gibi
tanıyabilir.
-T lenfositler antikor üretmez.
-T-lenfositleri antijene doğrudan temas ederek yok
ettiği için bu bağışıklığa hücresel bağışıklık adı verilir. Hücresel
bağışıklık kanserli hücreler, parazitler, mantarlar, nakledilmiş doku,
bakteri ve virüsle enfekte olmuş hücreler üzerinde etkilidir.
|
Bağışıklığın
Kazanılması
-Bağışıklığın kazanılması; doğuştan
sahip olduğumuz doğal bağışıklık ve sonradan edindiğimiz kazanılmış
bağışıklık olmak üzere iki çeşittir.
Bağışıklığın Kazanılması
|
A. Doğal bağışıklık
|
Savunmanın 1. ve 2.
hattı
|
B. Kazanılmış Bağışıklık
|
1. Aktif Bağışıklık
|
a. Hastalığın geçirilmesi ile
|
b. Aşıyla
|
2. Pasif Bağışıklık
|
a. Serumla
|
b. Plasenta yolu ve anne
sütüyle
|
A. Doğal bağışıklık: Vücudumuzun herhangi bir hastalık etkenine karşı
doğuştan dirençli olmasıdır. Savunmanın 1. ve 2. hattını oluşturan yapılar
tarafından sağlanır.
-Doğal bağışıklık kalıtsaldır, türe ve
ırka özgüdür. Örneğin zenciler sarıhumma hastalığına karşı doğal bağışıklığa
sahiptir. Farklı organizmalarda hastalığa sebep olan bazı etkenler insanda
hastalığa yol açmaz. Örneğin sığır vebası, tavuk kolerası gibi hastalıklar
insanda etkili değildir. Diğer yandan insanlar için öldürücü ve ağır seyreden
çocuk felci, kabakulak, kızamık ve frengi gibi hastalıklara da hayvanlar
dirençlidir.
B. Kazanılmış bağışıklık: Aktif ve pasif olarak iki şekilde kazanılır.
1. Aktif bağışıklık: Hastalık etkeni mikroorganizmaların ya da
mikroorganizmalara ait maddelerin vücuda girmesi durumunda vücudun bu
antijenlere karşı B ve T lenfositleri ile savunma yapmasıdır. İki şekilde
kazanılır.
a. Hastalığın geçirilmesi ile: Bir hastalık geçirildiğinde o hastalığa karşı
antikor oluşturulur. Bağışıklık maddeleri, hastalık etkeni ortadan
kaldırıldıktan sonra da vücutta kalmaya devam edebilir. Aynı tip hastalıkla
tekrar karşılaşıldığında antikor hazırdır ve kişi hastalığa ya yakalanmaz ya
da çok hafif atlatır. Örneğin kızamık, kabakulak hastalığı geçirenler ömür
boyu, tifo hastalığı geçirenler 1 – 1,5 yıl, nezle olanlar 15 – 20 gün tekrar
bu hastalığa yakalanmazlar.
b. Aşıyla: Hastalık yapma yetenekleri azaltılmış ya da yok
edilmiş mikroorganizmaları veya onların zararlı maddelerini az miktarda
içeren sıvıya aşı denir. Hastalanmadan önce belirli zamanlarda yapılan
aşılar da vücuda aktif bağışıklık kazandırır.
2. Pasif Bağışıklık: Hastalanmış kişilere başka bir canlının vücudunda
geliştirilen antikorların hazır olarak verilmesine ve bu yolla bağışıklık
kazanılmasına denir. İki şekilde kazanılır.
a. Serum ile: Belirli bir enfeksiyona karşı üretilmiş antikorları
içeren sıvıya denir. Verilen antikor bitince bağışıklık da biter.
b. Plasenta yolu ve anne sütüyle: Pasif bağışıklık anne sütü ve plasenta yolu ile
anneden yavruya geçen antikorlarla da sağlanır.
AŞI
|
SERUM
|
Yapay aktif bağışıklık
sağlar.
|
Yapay pasif bağışıklık
sağlar.
|
Toksin veya antijen
içerir.
|
Antikor veya antitoksin
içerir.
|
Sağlıklı kişiye
uygulanır.
|
Hasta kişiye uygulanır.
|
Koruyucudur.
|
Tedavi edicidir.
|
Bağışıklık süresi
uzundur.
|
Bağışıklık süresi
kısadır.
|
Hafıza hücrelerinin
oluşmasına neden olur. (Bağışıklık sistemini uyarır.)
|
Hafıza hücrelerinin
oluşmasına neden olmaz. (Bağışıklık sistemini uyarmaz.)
|
Laboratuarda
yapılır.
|
Sığır veya atın kanından
elde edilir.
|
NOT: Antibiyotikler
bağışıklık sağlamaz. Bakterileri öldürerek tedavi eder.
|
Kişinin bağışıklık sistemi hücrelerinin bir kısmı,
kendi dokusunun bazı yapılarını tanımayıp, yabancı addetmeye başlar. Yani
kendi dokusuna yabancı olup, reaksiyon vermeye başlar. Buna da otoimmün
hücreler denir. Bunu ben düşmanla dövüşen ordunun içindeki bazı hainlerin,
arada kendi vatandaşını da (tanımayıp) vurması, zarar vermesi olarak
tanımlıyorum. (Prof. Dr. Nuran TÜRKÇAPAR)
-Örnek: Tip I şeker hastalığında insülin üreten
pankreas hücreleri, çölyak hastalığında ince bağırsak villusları, MS
hastalığında nöronların miyelin kılıfları otoimmun hücreler tarafından
dejenere edilmektedir.
|
|
SORU 1. (2016-LYS2/BİY)
Bir kasabada, 1940 yılında meydana
gelen kızamık salgınından 50 yıl sonra bir kızamık salgını daha meydana
gelmiştir. Birinci salgında hastalığı geçirip hâla
yaşayanlar (M) ve aşılanmış kişiler (N)
ikinci salgında hastalığa yakalanmamışlardır.
Buna göre, M ve N gruplarının ikinci
salgına karşı gösterdiği bağışıklık tipleri aşağıdakilerin hangisinde doğru
verilmiştir?
|
M
|
N
|
A)
|
Aktif bağışıklık
|
Aktif bağışıklık
|
B)
|
Doğal bağışıklık
|
Doğal bağışıklık
|
C)
|
Aktif bağışıklık
|
Pasif bağışıklık
|
D)
|
Pasif bağışıklık
|
Doğal bağışıklık
|
E)
|
Pasif bağışıklık
|
Pasif bağışıklık
|
SORU 2. (2015-LYS2/BİY)
Yukarıdaki şemada I, II ve III
olarak gösterilen bağışıklık kazanma yolları aşağıdakilerin hangisinde verilmiştir?
|
I
|
II
|
III
|
A)
|
Aşı
yapılması
|
Serum
verilmesi
|
Hastalığın
geçirilmesi
|
B)
|
Aşı
yapılması
|
Hastalığın
geçirilmesi
|
Serum
verilmesi
|
C)
|
Hastalığın
geçirilmesi
|
Aşı
yapılması
|
Serum
verilmesi
|
D)
|
Hastalığın
geçirilmesi
|
Serum
verilmesi
|
Aşı
yapılması
|
E)
|
Serum
verilmesi
|
Aşı
yapılması
|
Hastalığın
geçirilmesi
|
SORU 3. (2011-LYS2/BİY)
Aşağıdaki grafik bir hastalık etkeni
nedeniyle ilk kez ve yıllar sonra ikinci kez karşılaşan bir insanın, kandaki
antikor derişimini göstermektedir.
Aşağıdaki hücre gruplarından
hangisinin bağışıklık belleği oluşturması, grafikteki gibi ikincil bağışıklık
cevabının oluşmasını sağlar?
A) Makrofajlar B) Bazofiller
C) Nötrofiller D) Eozinofiller
E) B lenfositler
SORU 4. (2010-LYS2/BİY)
Aşağıdakilerden hangisi antikorların
özelliklerinden biri değildir?
A) Antijenleri fagosite etme
B) Protein yapısında olma
C) Antijenle karşılaştığında oluşma
D) Antijene özgü olma
E) B hücreleri tarafından üretilme
SORU 5. (ÖSS FEN-1 / 2008)
Bir insana,
I. kızamık aşısı yapıldıktan bir süre
sonra kızamık etkeninin verilmesi,
II. suçiçeği hastalığı geçirmeden
suçiçeği etkeninin verilmesi,
III. kabakulak hastalığı geçirdikten
sonra kabakulak etkeninin verilmesi
uygulamalarından hangilerinin
sonucunda o insanın hastalanması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
SORU 6. (ÖSS FEN-1 / 2002)
Bir bireyde bir hastalığa karşı direnç
kazandırmak için iki ayrı zamanda aşı yapılarak bu hastalıkla ilgili antijen verilmiştir.
Aşağıdaki grafik, bu bireyin kanında bulunan antikor miktarının, antijenin 1.
ve 2. kez uygulanmasına bağlı olarak değişimini göstermektedir.
Bu grafiğe dayanarak aşağıdaki
yargılardan hangisine varılamaz?
A) Antijenin 2. kez uygulanmasında
vücuda verilen antijen miktarı daha fazladır.
B) Vücudun, uygulanan antijeni tanıması
için belirli bir sürenin geçmesi gerekir.
C) Antijenin 1. kez uygulanmasından
sonra oluşan antikor miktarı, belirli bir süreden sonra azalmaya başlar.
D) Antikor oluşumu, antijenin 2. kez
uygulanmasında, 1. kez uygulanmasındakine göre daha kısa süre sonra
gerçekleşir.
E) Antijenin 2. kez uygulanmasıyla
kazanılan direnç, 1. kez uygulanmasıyla kazanılandan daha güçlü ve daha
kalıcıdır.
SORU 7. (2000 ÖSS)
Aşağıdaki durumlardan hangisinde,
vücutta özel savunma (antijen-antikor reaksiyonu) gerçekleşmesi beklenmez?
A) Kan grubu A olan bir insana B grubu
kan verilmesi
B) Aynı yumurta ikizleri arasında doku
nakli yapılması
C) Penisiline duyarlı bir insana penisilin
iğnesi yapılması
D) Yumurtaya karşı alerjisi olan bir
insanın yumurta içeren bir besin yemesi
E) Kanı Rh- olan bir annenin I. ve II.
hamileliklerinde bebeklerin kanının Rh+ özelliğinde olması
SORU 8. (2014– LYS2 / BİY)
I. IgM ile yapılan savunma
II. Patojenlerin fagositozu
III. Gözyaşındaki lizozim ile yapılan
savunma
IV. T lenfositlerle yapılan savunma
Yukarıdakilerden hangileri, vücudun
yaptığı özgül savunma çeşitlerinden değildir?
A) Yalnız II B) Yalnız III
C) I ve II
D) II ve III E) II, III ve IV
CEVAPLAR ve
ÇÖZÜMLERİ
1. Aktif bağışıklık hastalığın geçirilmesi ve aşı ile
kazanılır. M hastalığı geçirerek, n ise aşı ile aktif bağışıklık kazanmıştır.
Cevap: A
2. Doğal kazanılmış aktif bağışıklık hastalığın doğal
yollarla geçirilmesi ile oluşur. Yapay aktif bağışıklık aşı ile kazanılır.
Yapay pasif bağışıklık ise serum verilerek sağlanır. Cevap: C
3. Makrofajlar, Nötrofiller, Eozinofiller fagozitozla
hastalık etkenlerini yok eder.
Bazofiller heparin
ve histamin salgılar.
Lenfositler vücutta
ilk kez bir antijenle karşılaştığında bu antijene uygun reseptör taşıyanlar
uyarılarak çoğalmaya başlar. Bunlardan bir kısmı antijen için özgül antikoru
salgılayan kısa ömürlü tepki veren plazma hücrelerine dönüşür. Bu hücrelerin
oluşturduğu tepki birincil bağışıklık olarak adlandırılır.
-Lenfositlerden bir
kısmı da (B ve T lenfositleri) uzun ömürlü hafıza (bellek) hücrelerine
dönüşür. Bu hücrelerin daha sonra aynı hastalık etkeni ile
karşılaştırdıklarında oluşturdukları tepki ise ikincil bağışıklık olarak
adlandırılır.
Cevap E
4. Fagositoz yapılabilmesi için hücresel yapı
gereklidir. Antikor hücresel yapıda değil, hücrelerin ürettiği savunma
proteinleridir. Cevap: A
5. I. kızamık aşısı yapıldıktan bir süre sonra
kızamık etkeninin verilmesi ile hastalık beklenmez. Çünkü öncesinde aşı ile
aktif bağışıklık kazanılmıştır.
II. suçiçeği
hastalığı geçirmeden suçiçeği etkeninin verilmesi ile hastalık oluşabilir.
Çünkü vücut ilk defa doğrudan hastalık etkeni ile karşılaşmaktadır.
III. kabakulak
hastalığı geçirdikten sonra kabakulak etkeninin verilmesi ile hastalık oluşmaz.
Çünkü öncesinde hastalık geçirilerek aktif bağışıklık kazanılmıştır.
Cevap B
6. Grafikteki bilgilere göre verilen antijen miktarı
belirlenemez.
Cevap: A
7. Antijen-antikor reaksiyonu gerçekleşmesi için
bağışıklık sisteminin yabancı proteinlerle karşılaşması gerekir. Aynı yumurta
ikizlerinin genetik yapıları da aynıdır. Aynı proteinler sentezlenir.
Dolayısı ile antijen-antikor reaksiyonu gerçekleşmez.
Cevap: B
8. Savunmanın 1 ve 2. hattı elemanları özgül olmayan
savunma, T ve B lenfositleri ve bunların antikorları özgül savunma yapar.
Buna göre IgM B lenfositlerin özel antikorlarıdır, özgül savunma yapar. Bir
de T lenfositleri özgül savunma yapar. Savunmanın 1. ve 2. hattı
elemanları özgül olmayan savunma yapar.
Cevap: D
|