11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1.6. Üriner
Sistem
Anahtar Kavramlar
: Böbrek, böbreğin yapısı, böbrek nakli, diyaliz, mesane, nefron, üreter,
üretra
11.1.6.1. Üriner
sistemin yapı, görev ve işleyişini açıklar.
a. Üriner sistemin yapısı işlenirken görsel ögeler,
grafik düzenleyiciler, e-öğrenme nesnesi ve uygulamalarından yararlanılır.
b. Böbreğin alyuvar
üretimine etkisi üzerinde durulur.
c. Böbrek
diseksiyonu ile böbreğin yapısının incelenmesi sağlanır.
11.1.6.2.
Homeostasinin sağlanmasında böbreklerin rolünü belirtir.
11.1.6.3. Üriner
Sistem rahatsızlıklarına örnekler verir.
a. Böbrek taşı,
böbrek yetmezliği, idrar yolu enfeksiyonu belirtilir.
b. Diyaliz kısaca
açıklanarak, diyalize bağımlı hastaların yaşadıkları problemler ve böbrek
bağışının önemi vurgulanır.
11.1.6.4. Üriner
sistemin sağlıklı yapısının korunması için yapılması gerekenlere ilişkin
çıkarımlarda bulunur.
-Canlıların metabolizmaları sonucu
oluşan zararlı artık maddelerin dışarı atılmasına boşaltım, bu olayı
sağlayan sisteme boşaltım sistemi (üriner sistem) denir.
-Canlılarda boşaltımın amaçları
1. CO2, H2O,
amonyak, üre ürik asit gibi) metabolik atıkları vücuttan uzaklaştırmak.
2. Kararlı iç dengeyi (homeostasiyi)
korumak.
3. Vücudun su, tuz ve iyon dengesini
sağlamak.
4. Kan pH’sı belirli değerler arasında
sabit tutmak.
5. İlaçlar ve toksik olabilecek ilaç
ürünleri gibi yabancı maddeleri vücuttan uzaklaştırmak.
6. Glikoz, amino asit gibi gerekli olan
maddelerin vücutta kalması sağlamak.
-Tüm canlılarda boşaltımın ortak amacı vücudun su
ve iyon dengesini ayarlamaktır.
|
-Canlılardaki başlıca boşaltım
maddeleri ve atıldığı yapılar:
Deri: CO2, üre, ürik asit, tuz, su
Bağırsak: Safra (en önemlisi), bilurubin ve az miktarda su
Akciğer: Su buharı ve karbondioksit
Böbrek: Üre, tuz, su, kreatin, B ve C vitaminlerinin fazlası
ve diğer maddeler.
Sindirim atığı atma
(dışkılama) doğrudan boşaltım değildir.
|
Canlılarda görülen azotlu atık
çeşitleri
-Canlıların azotlu boşaltım atıkları
amonyak (NH3), üre ve ürik asittir. Amonyak, protein ve nükleik
asitlerin hücre içerisinde yıkımı ile veya amino asitlerin karbonhidratlara
dönüşmesi sırasında oluşur. Çok zehirli amonyak, birçok canlıda az zehirli
üre ve ürik aside dönüştürülerek atılır.
-Bir canlının azotlu atığı ne şekilde
uzaklaştıracağı adaptasyon sağladığı ortamın su miktarına bağlıdır.
|
1. Amonyak (NH3): En zehirli boşaltım maddesidir. Atılması sırasında
bol suya ihtiyaç duyulduğu için, su kaybı problemi olmayan suda ya da nemli
ortamlarda yaşayan canlılarda gözlenir. Paramesyum gibi tek hücrelilerde,
hidra ve planarya gibi omurgasız hayvanların çoğunda, balık ve kurbağa
larvası gibi omurgalılarda azotlu atık amonyaktır.
2. Üre: Amonyaktan daha aza zehirlidir. Ancak yine dışarı
atılırken bir miktar suyla birlikte atılır. İnsanlar azotlu artık olarak üre
atarlar. Üre sentezi karaciğerde gerçekleşir. Memeliler, çoğu
amfibienler, köpekbalıkları, bazı kemikli balıklarda azotlu atık üredir.
3. Ürik asit: Suda çözünmez. Ürik asit kristalleri sindirim
kanalıyla atılır ve vücudun aşırı su kaybı önlenmiş olur. Kuşlar, böcekler,
birçok sürüngen ve toprak salyangozlarının azotlu boşaltım ürünü ürik
asittir.
-Azotlu boşaltım
atıklarının;
1.Suda çözünme
oranları: Amonyak > Üre > Ürik asit
2. Atılırken harcanan
su oranları:
-Amonyak > Üre > Ürik asit
3. Zehirlilik
dereceleri: Amonyak > Üre > Ürik asit
4. Üretiminde harcanan
ATP miktarları:
-Ürik asit > Üre > Amonyak
|
MERAKLISINA: Memeliler (insan) amonyağı karaciğerin kupfer
hücrelerinde ornitin devri reaksiyonları ile üreye dönüştürür. 1 molekül üre
sentezi için;
-2 molekül amonyak,
1 molekül CO2, 3 molekül ATP harcanır. Su hem oluşur hem de
harcanır.
İnsan
Boşaltım Sisteminde Yer Alan Organların Yapı ve Görevleri
-Üretranın çevresinde çizgili kaslar bulunduğu için idrar çıkarma kontrol altına alınabilir.
-Erkeklerde üretra kanalından farklı zamanlarda hem idrar hem de sperm atılır. Dişilerde
ise üretra kanalından sadece idrar atılır.
-Eritropoetinin %90’nını
böbrekler, %10’ununu karaciğer üretir.
|
-İnsanda üriner sistem; böbrekler, üreter (idrar kanalı), idrar kesesi (mesane) ve üretra (dış idrar kanalı) dan oluşur.
-Böbrekler; Kanı süzerek idrar oluşumunu,
-Üreter; oluşan idrarın idrar kesesine taşınmasını,
-İdrar kesesi; idrarın depolanmasını,
-Üretra; idrarın vücut dışına atılmasını sağlar.
|
|
BÖBREĞİN GÖREVLERİ
1. İdrar oluşturur.
2. Metabolik atıkları ve zehirli
maddeleri atar.
3. Kanın asit-baz dengesini ayarlar.
4. Kandaki ürenin fazlasını
uzaklaştırır.
5. Vücudun su ve mineral dengesini
korur.
6.Kan plazmasının ozmotik basıncını
düzenler.
7. Uzun süreli açlık durumunda amino
asit ve gliserol gibi karbonhidrat dışı kaynaklardan glikoz sentezler.
8. Alyuvar yapımını sağlayan bir
hormon olan eritropoetin üretir.
Sağlıklı bireylerde,
böbrekler tarafından sentezlenip salgılanan eritropoietin hormonu, kırmızı
kemik iliğini uyararak alyuvar üretimini sağlar. Bu hormon, hücrelerde
yeterli düzeyde oksijen bulunmaması durumunda salgılanır.
-Eritropoetinin %90’nını
böbrekler, %10’ununu karaciğer üretir.
|
Şekil: Eritropoetin hormonunun kan oksijenini artırma
mekanizması
|
BÖBREĞİN YAPISI
-Böbrekler, karın boşluğunun
üst kısmında, omurganın iki yanında, bel hizasında bulunan fasulye şeklinde
görünen iki organdır.
-Bir çift böbreğin çukur
kısımları birbirine dönük olup, çukur olan kısımda böbreğe kan getiren iki
bulunur.
-Bu damarlardan biri, üre
ve diğer atık ürünler bakımından zengin olan kanı böbreğe getiren böbrek
atardamarı, diğeri ise idrar
oluşumu ile
|
|
böbreklerde temizlenen kanı alt ana
toplardamara ileten böbrek toplardamarıdır.
-Böbrek, dış kısmı bağ dokudan yapılmış
bir zar ile çevrili, dıştan içe doğru; kabuk (korteks), öz (medulla) ve
havuzcuk (pelvis) olmak üzere üç bölgeden oluşur.
Kabuk bölgesi: Böbreğin en dış kısmıdır. Koyu kırmızı renktedir.
İdrar bu kısımda bulunan yapılar tarafından oluşturulur.
Öz bölgesi: Kabukla havuzcuk arasında kalan bölgedir.
Burada idrarın havuzcuğa taşınmasında
rol oynayan toplama kanalları bulunur. Bu kanallar bir araya gelerek piramit
görünümlü demetler oluşturur. Bunlara Malpighi piramitleri adı
verilir.
Havuzcuk: Böbreğin çukur tarafında kalan boşluktur. Kabuk
bölgesinden gelen idrarın biriktiği kısımdır. İçeriği, dışarıya atılan idrar ile aynı bileşimdedir.
NEFRONUN YAPISI
-Nefronlar böbreğin yapı ve
görev birimidir. Bu yapılara süzme birimi de diyebiliriz.
Bir nefronu oluşturan temel
kısımlar:
1-Malpighi
cisimciği
|
a. Gomerulus kılcalları
b. Bowman kapsülü
|
2-Boşaltım kanalcığı
(Nefron
kanalcığı)
|
a. Proksimal
tüp
b. Henle
kulpu
c. Distal
tüp
|
1. Malpighi cisimciği: Bowman kapsülü ve glomerulus
kılcallarından oluşur.
a. Glomerulus
kılcalları: Bowman
kapsülünün içini dolduran kılcal damarlardan oluşmuş bir atardamar yumağıdır.
Bowman kapsülüne giren getirici atardamar, glomerulus yumağını oluşturan
kılcallara ayrılır. Bu kılcallar birleşerek götürücü atardamar olarak Bowman
kapsülünden çıkar. Çıkan bu atardamar, böbrek kılcallarına ayrılarak nefron
kanalcıklarının etrafını sarar ve daha sonra birleşerek böbrek toplardamarına
bağlanır.
Getirici
atardamar, kanı
glomerulus kılcallarına getirirken; götürücü atardamar, süzülmüş
kanı glomerulus kılcallarından alarak bowman kapsülünden çıkar.
|
Glomerulus kılcalları ile diğer doku kılcallarının
karşılaştırılması
Glomerulus Kılcalları
|
Vücut Kılcalları
|
İki (getirici
ve götürücü) atardamar arasında yer alır.
|
Bir atardamar
ile bir toplar damar arasında yer alır.
|
Kan basıncı
doku kılcallarının kan basıncının yaklaşık iki katı kadar fazladır. (70
mmHg)
|
Kan basıncı
glomerulus kılcallarına göre daha düşüktür.
|
Kan basıncı
her yede aynı yani sabittir.
|
Kan basıncı,
atardamar ucundan toplardamar ucuna doğru gittikçe azalır.
|
Tek katlı
yassı epitel dokudan (endotel) oluşur. Podosit hücreleri ile sarılmıştır.
|
Tek katlı
yassı epitelden oluşur.
|
Madde
geçirgenliği daha fazladır.
|
Madde
geçirgenliği daha azdır.
|
Yüksek kan
basıncının etkisiyle sadece madde çıkışı (süzülme) olur. Madde geçişi tek
yönlü gerçekleşir.
|
Atardamar
ucundan madde çıkışı (süzülme), toplar damar ucundan ise madde girişi (geri
emilim) olur. Madde geçişi çift yönlüdür.
|
|
b. Bowman kapsülü: Glomerulusun etrafını tamamen saran, nefronun
kanalcığının genişlemiş başlangıç kısmıdır. Tek katlı yassı epitelden oluşur.
-Görevi: Glomerulusta kanın süzülmesi ile oluşan süzüntünün
boşaltım kanalcığına aktarılmasını sağlamaktır.
2-Boşaltım kanalcığı (Nefron
kanalcığı): Bowman kapsülünün devamı
olan nefron kanalcığı kübik epitel hücrelerden oluşmuştur. Proksimal tüp,
henle kulpu ve distal tüpden olmak üzere üç kısımdan oluşur.
-a. Proksimal tüp; kabuk bölgesinde bulunur. Bu yapının devamı öz
bölgesinde henle kulpunu meydana getirir.
-b. Henle kulpu; öz bölgesinden tekrar kabuk bölgesine çıkarak ikinci
kıvrımlı kısım olan distal tüpü oluşturur.
-c. Distal tüp; daha geniş olan idrar toplama kanalına bağlanır.
İdrar toplama kanalları öz bölgesinde piramit şeklindeki yapıları meydana
getirir. İdrar toplama kanallarının açık uçları piramidin tepesinden
havuzcuğa açılır.
Şekil: Bir nefronun yapısı
|
Böbreklerde Kanın Süzülmesi ve İdrar Oluşumu
-Kanın süzülmesi
ve idrar oluşumu 3 evrede gerçekleşir.
1. Süzülme
2. Geri emilim
3. Salgılama (Aktif boşaltım)
1. SÜZÜLME
-Kalpten aorta pompalanan kanın
yaklaşık 1/4’ü böbrek atardamarıyla böbreklere gelir.
-Yüksek kan basıncının etkisiyle kan
hücreleri, plazma proteinleri ve yağ molekülleri dışındaki kan içeriğinin
glomerulustan Bowman kapsülüne geçmesine süzülme denir.
-Süzülme olayı glomerulusta bulunan kılcal damarlardaki
yüksek kan basıncından dolayı pasif taşımayla gerçekleşir. ATP
harcanmaz. Daima glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne doğru tek yönlü
gerçekleşir.
|
-Süzülen sıvıda su, glukoz, amino
asitler, vitaminler, Na+, K+, Ca+2, Mg2+,
HCO-3 vb. iyonlar; üre, ürik asit, amonyak ve
kreatinin gibi boşaltım maddeleri yer alır. Süzüntü içerisinde bulunan bu
moleküller getirici atardamarlarda fazla götürücü atardamarlarda azdır.
Bu durumu bir tabloda özetleyelim:
Maddeler
|
Getirici atardamar
|
Götürücü atardamar
|
Su
|
Fazla
|
Az
|
Glukoz
|
Fazla
|
Az
|
Amino asit
|
Fazla
|
Az
|
Tuz
|
Fazla
|
Az
|
Mineraller
|
Fazla
|
Az
|
Üre
|
Fazla
|
Az
|
Oksijen
|
Fazla
|
Az
|
Bikarbonat iyonu
|
Fazla
|
Az
|
Albümin
|
Eşit
|
Trigliserit
|
Eşit
|
Kan hücreleri
|
Eşit
|
Bowman kapsülüne geçen
süzüntü içerisinde; Kan hücreleri (Alyuvarlar, akyuvarlar ve kan
pulcukları), albümün globülin, fibrinojen gibi büyük kan proteinleri yağ
gibi büyük moleküller bulunmaz.
-Süzüntü, içerik
bakımından en çok doku sıvısına benzer.
|
Nefronlarda Süzülme Hızını Belirleyen Basınçlar
1. Glomerulus
kılcallarındaki kan basıncı (70mmHg):
Kanı glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne iter.
2. Glomerulus
kılcallarındaki ozmotik basınç (32 mmHg): Kan basıncının zıttıdır.
3. Bowman kapsülü
içindeki hidrostatik basınç (14 mmHg): Bowman kapsülünden glomerulus kılcallarına doğru etki oluşturan bir
kuvvettir.
Süzülme = Glomerulusdaki Kan Basıncı –
(Glomerulusun Ozmotik Basıncı + Bowmandaki Hidrostatik Basın)
-Buna göre, glomerulustan bowman
kapsülü yönünde olmak üzere toplam süzülme basıncı 70-(32+14) = 24 mmHg olur.
Bu süzülme basıncı etkisi ile glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne
doğru tek yönde, ATP harcamadan süzülme olayı gerçekleşir.
-Birim zamanda glomerulus
kılcallarından bowman kapsülüne geçen sıvı miktarına süzülme hızı
denir.
Kan basıncını arttıran faktörler genellikle süzülme hızını dolayısı ile idrar miktarını da arttırır.
|
Böbreklerde süzülme hızını etkileyen faktörler
1. Kan
basıncının artması
2. Kanın
protein ozmotik basıncının azalması
3. Soğuk
havalarda kan damarları daralır ve kan basıncı artar. Bundan dolayı da
süzülme hızı artar. Fazla idrar oluşur.
4. Vücut
sıcaklığının artması kalp atışını dolayısı ile kan basıncını arttırır.
Süzülme hızı da artar.
5. Sıcak
havalarda terleme ile su kaybedilir. Ayrıca kan damarları genişler. Kan
basıncı düşer. Bun bağlı olarak da süzülme hızı azalır. Az idrar oluşur.
6. Fazla
oranda tuzlu besin yenilirse, süzülme hızı artar. Bu durumda getirici
atardamar genişlerken götürücü atardamar daralır. Glomerulus kılcallarındaki
kan basıncı artar. Buna bağlı olarak da süzülme hızı artar.
7. Kan
şekeri arttığında süzülme hızı artar. Glikozun geri emilimi Na+
iyonlarının yardımı ile olur. Bu nedenle kanın Na+ derişimi artar.
Getirici atardamar genişlerken götürücü atardamar daralır. Glomerulus
kılcallarındaki kan basıncı artar. Buna bağlı olarak da süzülme hızı artar.
2. GERİ EMİLİM
-Bowman kapsülüne geçen süzüntünün
nefron kanalcıklarında ilerlerken içerisindeki yararlı maddelerin bu
kanalcıkları saran kılcallara geçerek yeniden kan dolaşımına katılmasına geri emilim denir.
- Geri emilim olayı ozmoz, difüzyon ve
aktif taşıma ile gerçekleşir. Aktif taşıma sırasında enerji harcanır. Bu
yüzden nefron kanalcıklarını oluşturan hücreler fazla sayıda mitokondri
içerir.
Geri emilim; proksimal
tüp, henle kulpu, distal tüp ve idrar toplama kanalı boyunca gerçekleşir.
Bowman kapsülünde geri emilim olmaz.
|
-Proksimal tüpte su, glikoz, vitamin, amino asitler, amonyum,
bikarbonat, klor, potasyum ve sodyum geri emilerek nefron kanalcıklarını
saran kılcallara geçer.
- Henle kulpunun inen kolu suya geçirgen iken çıkan kolu suya geçirgen
değildir. Bundan dolayı Henle kulpunun çıkan kolunda suyun geri emilimi
yapılmaz. Henle kulpunun inen kolu tuza geçirgen değildir. Çıkan kolunda klor
ve sodyum iyonları geri emilir. Tuzun doku sıvısına geçişi öz bölgesi
kısmında difüzyonla, kortekse doğru olan kısımda ise aktif taşıma ile gerçekleşir.
Distal tüpte sodyum, klor, bikarbonat iyonları ve su geri emilir.
Burada suyun geri emilimi ADH (antidiüretik hormon) etkisiyle düzenlenir.
Vücudun su ihtiyacı olduğu durumlarda ADH, distal tüp hücrelerine etki ederek
hücre porlarını genişletir, bu durum daha fazla suyun geri emilimini sağlar. Ancak
distal tüp hücreleri üreye geçirgen olmadığından ürenin geri emilimi yapılmaz
ve burada üre yoğunluğu artar.
ADH (vazopressin)
normalden fazla salgılanması durumunda daha fazla su geri emilir. Daha az
miktarda ve derişik idrar oluşturulur. Az salgılanması durumunda ise az su
geri emilir. Daha çok miktarda ve seyreltik idrar oluşturulur.
|
- Böbrek üstü bezinden salgılanan
aldosteron hormonu ile vücudun mineral dengesi sağlanır. Bu hormon, distal
tüpte sodyumun emilimi ve eş zamanlı olarak potasyum atılımını uyarır. Sodyum
emilirken ozmotik olarak suyun da geri emilimi sağlanır.
-Maddenin kandaki yoğunluğuna bağlı
olan geri emilim, idrar toplama kanalında su, üre, Na+ ve Cl-
iyonlarının geri alınması ile tamamlanır.
-İdrar toplama kanalında, su ve üre
difüzyon ile geri emilir.
- Geri emilim maddenin kandaki
yoğunluğuna bağlıdır. Her maddenin kandaki normal değerine eşik değer
denir. Bir maddenin kandaki yoğunluğu eşik değerin üzerinde ise bu değeri
aşan kısım nefron kanalcıklarından geri emilmez, idrarla dışarı atılır.
Örneğin şeker hastalarında kandaki glikoz oranı eşik değerin üzerindedir. Bu
sebepten glikozun fazlası idrarla atılır. Sağlıklı insanın idrarında glukoza
rastlanmaz.
Sağlıklı insanlarda glukoz ve amino
asitlerin %100’ü, suyun %99’u, sodyumun %99,5’i, ürenin %50’si geri emilerek
tekrar kana verilir. Böylece kandaki madde konsantrasyonları ve ozmotik
basınç sabit tutularak homeostasinin oluşumuna katkı sağlanır. Kreatinin %100’ü atılır.
Kreatin nefron
kanallarından geri emilmez. Kreatin, karaciğer, böbrekler ve pankreasta doğal
olarak üretilip, kanla kaslara gelen bir bileşiktir. Kaslarda enerji
sağlamak için kullanılır.
|
3.SALGILAMA (=AKTİF
BOŞALTIM)
Glomerulustan bowman kapsülüne
geçemeyen bazı iyonların (H+, K+, NH4+),
antibiyotik, NH3 boya bazı organik asit ve bazlar gibi maddelerin
aktif taşıma ile kılcal damarlardan nefron kanallarına verilmesidir.
Ağırlıklı olarak distal tüpte gerçekleşir. Proksimal tüpte de bir miktar
salgılama olur.
-Salgılama olayının yönü geri emilimin
tam tersidir.
-Süzülme, geri emilme ve salgılama
olayları sonucu oluşan idrarın yapısında üre, ürik asit, kreatin gibi
organik maddelerle su, kalsiyum, potasyum, sodyum, klor, fosfat, amonyak gibi
inorganik maddeler bulunur.
-Hidrojenin idrarla atılması nedeniyle
idrar pH’ı genelde asidiktir. Ortalama idrar pH'ı 6 olarak kabul
edilmektedir.
İnsanın vücudunda en
yoğun ozmotik basınca sahip sıvı idrardır.
|
Şema: Bir nefronda süzülme, geri emilme ve
salgılamanın gerçekleşmesi
|
Böbrek atardamarı ve toplardamarı içindeki kanın bileşimi:
Maddeler
|
Böbrek atardamarı
|
Böbrek toplardamarı
|
CO2
|
Az
|
Fazla
|
O2
|
Fazla
|
Az
|
Su
|
Fazla
|
Az
|
Üre
|
Fazla
|
Az
|
Tuz
|
Fazla
|
Az
|
Glukoz
|
Fazla
|
Az
|
Vitamin
|
Fazla
|
Az
|
Kan basıncı
|
Fazla
|
Az
|
Kan akış hızı
|
Fazla
|
Az
|
Atık madde
|
Fazla
|
Az
|
Plazma proteinleri
|
Eşit
|
Protein ozmotik
basıncı
|
Eşit
|
Alyuvar hücresi
|
Eşit
|
Üre miktarı bakımından böbrek atar damarı, böbrek
toplar damarı ve üreter karşılaştırıldığında; üre miktarı en
çok olan böbrek atar damarı, en az olan ise böbrek toplar damarıdır.
-Üre yoğunluğu çoktan aza; üreter > böbrek atar damarı > böbrek
toplar damarı
|
İDRAR MİKTARININ DÜZENLENMESİ
-Memelilerde idrar miktarı; hava
sıcaklığına, kan basıncına, alınan sıvı miktarına, henle kulpu ve toplama
kanalı uzunluğuna bağlı olarak değişebilir.
Sıcak ortamdaki
değişim
|
Soğuk ortamdaki
değişim
|
-Kılcal damarlar
genişler,
-Kan basıncı azalır,
-Süzülme hızı azalır,
-Terleme ile su kaybı
artar,
-İdrar miktarı azalır.
|
-Kılcal damarlar daralır,
-Kan basıncı artar,
-Süzülme hızı artar,
-Terleme ile su kaybı
azalır,
-İdrar miktarı artar.
|
-Sıcak ortamlarda yaşayan
memelilerde, henle kulpu ve toplama kanalı uzun, malpighi piramitleri
büyüktür.
|
-Soğuk ortamda yaşayan
memelilerde henle kulpu kısa, toplama kanalı uzun, malpighi piramitleri
küçüktür.
|
Çöl ortamında (kurak bölgelerde) yaşayan memeli
hayvan türlerinin henle kulpu uzun ve öz bölgesinin derinliklerine kadar
uzanır. Bu sayede suyun geri emilimi artar ve idrarla atılan su miktarı
azalır. Yani yoğun (derişik) idrar oluştururulur.
|
Böbreğin Organizmadaki Düzenleyici Rolü
-Böbrekler; süzülme, geri emilim asidik
veya bazik maddeler salgılama ve iyon değişimi gibi etkilerle vücuttaki kanın
ve hücreler arası sıvının su, sodyum, potasyum gibi maddelerin dengede
kalmasını sağlar.
-Kanın pH’ı 7,4′tür. pH değerinin
7 veya 7,7 olması durumu ölüme sebep olur. Böbrekler kanın pH’ı değiştiğinde
hidrojen ve karbonat iyonlarını salgılayarak kan pH’ını düzenler. Fazla
hidrojen iyonu oluştuğu zaman bunu böbrek kanallarındaki sodyum iyonu ile
değiştirerek hidrojen iyonunu azaltır, pH’ı düşürmüş olur.
-Böbrekler kanın yoğunlaşması ile
hipofizden salgılanan vazopressin (ADH) hormonu ile suyun geri
emilimini artırarak doku sıvısındaki su miktarını ayarlar.
-Böbrek üstü bezlerinden salgılanan aldosteron
hormonunun etkisi ile böbrekteki mineral ve tuz miktarı dengede tutulur.
İnsan kanındaki tuz oranı %1 dir. Deniz suyu içen bir insanın kanında
yoğunluk artacağından dokulardan kana su geçişi artar. Bu durumda dokular
fazla su kaybeder böbrekler bu tuzu atmaya çalışsa da gerekli süzme ve
boşaltımı yapamazlar ve fazla su kaybından dolayı ölüm olur.
Fazla miktarda deniz suyu içen insan ölür. İnsan
kanındaki tuz oranı %0,09 dur. Deniz suyunda %3 oranında tuz vardır. İnsan
böbreği en fazla %2 tuz içeren sıvıyı süzebilir. Deniz suyu sindirim
kanalından emilip kana karıştığında, kanın tuz oranı çok yükselir. Kanın
ozmotik basıncı arttığı için doku sıvısından ve hücrelerden kan su emilir.
Kanın hacmi artar. Hücreler çok su kaybettiği için plazmolize uğrar.
Böbrekler aşırı miktardaki su ve tuzu kandan uzaklaştıramaz.
|
Üriner
Sistem Rahatsızlıkları
-Nefrit: Nefronların iltihaplanmasıdır.
-Gut: Ürik asidin vücudun belirli dokularında birikerek
hastalık oluşturmasıdır.
-Üremi: ,Kandaki üre, ürik asit ve kreatin gibi azotlu
bileşiklerin artmasından kaynaklanır. Böbreğin tam olarak fonksiyonunu yerine getirememesi
sonucunda bu maddeler normal konsantrasyonlarının 10 katına kadar çıkabilir.
Bu durumda iştahsızlık, bulantı, kusma, ağızda kötü tat ve koku, yüksek
tansiyon, terle deri yüzeyine çıkan ürenin deride kristalleşmesi gibi
belirtiler görülebilir.
- Böbrek taşı: Böbreklerin içinde oluşan mineral ve tuzlardan
oluşan sert birikintilerdir. Böbrek taşları idrarda bir azalma
olduğunda ve / veya idrarda taş oluşturan maddelerden fazla olduğunda
oluşur. Genellikle havuzcuk kısmında oluşan böbrek taşları idrar
yollarında aşağıya doğru ilerledikçe çok şiddetli ağrılara neden olur.
İdrar yollarında yaptığı tahribattan dolayı idrarda kan görülmesine neden
olur. Taşlar genellikle kalsiyum içeriklidir.
|
|
-Böbrek yetmezliği: Böbreğin fonksiyonlarını tam olarak veya tama yakın
derecede yapamaması durumuna böbrek yetmezliği denir.
-Böbrek yetmezliğinin en önemli
belirtisi hiç idrar oluşturulmaması veya çok az oluşturulmasıdır. İdrarla
atılması gereken maddeler atılamaz ve vücutta kalır. Yaralanma, kalp krizi,
tansiyon, bakteriyel enfeksiyonlar, civa, arsenik gibi toksik maddeler ve
böbrek taşları böbrek yetmezliğine neden olabilir.
Üriner
Sistemin Sağlıklı Yapısının Korunması İçin Yapılması Gerekenler
1. Böbreklerin rahat çalışması için bol sıvıya ihtiyaç vardır. Vücuda
alınan sıvı miktarı özellikle sıcak ve kuru havalarda artırılmalıdır. Günlük
1,5-2 L su tüketilmelidir.
2. Böbrekler ve idrar yolları soğuktan korunmalıdır.
3. İdrar, uzun süre tutulmamalıdır. Böbrek taşları oluşabilir.
4. Aşırı acı ve baharatlı yiyecekler çok fazla tüketilmemelidir.
5. Tüketilen besinlerin temiz olmasına dikkat edilmelidir.
6. Kişisel temizliğe dikkat edilmelidir. Derideki
gözeneklerin açılması için düzenli banyo yapılmalıdır.
7. Bilinçsiz ilaç tüketiminden kaçınılmalıdır.
8. Diş çürükleri veya iltihaba yol açan mikroorganizmalar, kalıcı böbrek
rahatsızlıklarına yol açabilir. Bu nedenle çürükler ve boğaz iltihabı zaman
kaybedilmeden tedavi ettirilmelidir.
DİYALİZ
- Diyaliz,
su ve elektrolitlerin yüksek konsantrasyondan düşük konsantrasyona doğru
yarı geçirgen bir zardan geçirilmesi işlemidir. Diyaliz cihazı ile hasta
kanındaki zararlı maddelerin yoğunluk farkına dayalı olarak diyaliz
sıvısına geçişi sağlanır. Kan ve diyaliz sıvısı arasındaki geçiş her iki
tarafta yoğunluk eşitleninceye kadar devam eder. Bu zararlı maddelerin kan
yoluyla dışarı alınması hemodiyaliz sayesinde olur.
|
|
-Diyalizin amacı elektrolit dengesinin sağlanması ve üre, kreatinin gibi zararlı
atıkların uzaklaştırılmasıdır.
-Kandan atılması gereken moleküllerin ve iyonların
diyaliz çözeltisindeki derişimi sıfır olmalıdır. Kanda kalması istenen
maddelerin derişimi ise diyaliz çözeltisindekine eşit olmalıdır.
|
Böbrek
Nakli ve Böbrek Bağışı
-Kronik böbrek yetmezliğinin en etkin
tedavisi böbrek naklidir. Böbrek nakli, temel olarak bir insanın böbreğinin
bir diğer insana yerleştirilmesidir. Kişinin akrabalarından alınarak yapılan nakillere “canlı böbrek
nakli”, beyin ölümü gerçekleşmiş bir kişiden alınan böbrekle yapılan nakle “kadavra böbrek nakli” denir.
-Böbrek naklinde en önemli sorun
yeterli sayıda böbrek vericisi olmayışıdır. Hastaların, kendileriyle uyumlu
böbreğe sahip ve verici olmayı kabul eden bir akrabası bulunmayabilir. Bu
durumda tek şansları, beyin ölümü gerçekleşen kişilerden alınan böbreklerle
yapılacak olan kadavra böbrek naklidir. Batılı ülkelerde yapılan nakillerin
yaklaşık %80’i kadavra kökeniyken ülkemizde durum bunun tam tersidir. Bunun
en önemli
sebeplerinden biri beyin ölümü kavramının tam olarak bilinmemesidir. Beyin ölümü geri dönüşü
olmayan koma hali olarak tanımlanır. Kalp, böbrek ve karaciğer gibi hayati
organlar bir süre daha yaşamaya devam etse de beyindeki ana kumanda
merkezleri geri dönülmez olarak hasar gördüğü için bir süre sonra tüm
organların çalışması durur, yani ölüm kaçınılmazdır. Beyin ölümü
gerçekleştikten sonra, kalbin durmasına kadar geçen süre bazen saatler bazen
de birkaç gün sürebilir. Organların bu süre içerisinde alınması gerekir. Bir
organ ancak kan dolaşımı durmadan ölür ve kullanılamaz. Bu nedenle bir hastanın beyin
ölümü tespit edildikten sonra en kısa sürede hasta yakınlarından bağış için
izin istenmesi gerekir. Beyin ölümü tespit edilen bir kişinin birçok organı
kullanılabilir. Şu bilinmelidir ki ölen kişinin iki böbreği, karaciğeri,
akciğeri, bağırsakları, korneaları ve hatta kemikleri birçok insanın hayatını
kurtaracaktır. Bağış yapılmadığındaysa organlar toprağın altında çürüyecektir.
|
SORU 1: (2024-AYT/FEN) Kronik böbrek yetmezliği olan hastalarda genellikle aneminin ortaya çıkması aşağıdaki hormonlardan hangisinin yeterince üretilmemesinden kaynaklanabilir? A) Adrenalin B) Eritropoietin C) Oksitosin D) Antidiüretik hormon
E) Kalsitonin
SORU 2. (2023-AYT/FEN) İnsan böbreğinin işlevsel birimi olan nefronun bazı kısımları aşağıdaki şekilde numaralandırılarak
gösterilmiştir.
Bu kısımlarla ilgili, I. 1 numaralı yapıdan 2 numaralı yapıya geçen süzüntüde alyuvarların bulunması beklenmez. II. 3 ve 4 numaralı yapıların suya geçirgenliği birbiriyle aynıdır. III. 5 numaralı yapıdan bikarbonat iyonlarının (HCO3-) ve tuzun geri emilimi gerçekleşir. ifadelerinden hangileri doğrudur? A) Yalnız I B) Yalnız II C) I ve III
D) II ve III E) I, II ve III
SORU 3. (2020-AYT/FEN)
Bir öğrenci, insan üriner sistemiyle ilgili aşağıdaki
şekli inceliyor.
Sağlıklı bir birey esas alındığında, bu öğrencinin şekilde gösterilen I ve II numaralı yapılarla ilgili aşağıdaki yorumlarından hangisi yanlıştır?
A) I numaralı yapıda glikoz bulunurken II numaralı
yapıda bulunması beklenmez.
B) I ve II numaralı yapılarda kan hücrelerinin
bulunması beklenmez.
C) I numaralı yapıya süzülen kreatinin miktarı ile II numaralı yapıya iletilen kreatinin miktarı yaklaşık aynıdır.
D) I numaralı yapıya süzülen su miktarı, II numaralı yapıya iletilen su miktarından fazladır.
E) I numaralı yapıda bulunmayan bir maddeye II numaralı yapıda kesinlikle rastlanmaz. SORU 4. (2019-AYT/Fen) Aşağıdaki şekilde insan böbreğinde yer alan bir nefron ve toplama kanalı numaralandırılarak gösterilmiştir.
Buna göre aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır? A) Kan basıncının etkisiyle glomerulustaki kan sıvısı, I
numaralı kısma doğru tek yönlü süzülür. B) II numaralı kısımda glikozun geri emilimi
gerçekleşir. C) II ve IV numaralı kısımlarda NaCl geri emilir. D) III ve V numaralı kısımlardan H2O geçişi
pasif taşıma ile gerçekleşir. E) V numaralı kısımda kreatinin molekülünün tamamı geri emilir.
SORU 5. (2017-LYS2/BİY)
İnsan böbreğinde yer alan aşağıdaki
yapıların hangisinin içeriği, dışarıya atılan idrar ile aynı bileşimdedir?
A) Glomerulus B) Bowman kapsülü
C) Henle kulpu D) Distal tüp
E) Havuzcuk
SORU 6. (2016-LYS2/BİY)
Tabloda, sağlıklı bir insanın kan
plazması ve idrarındaki bazı maddelerin yaklaşık miktarları verilmiştir.
|
Kan
plazmasındaki miktar
|
İdrardaki
miktar
|
K(mg/Dl)
|
100
|
0
|
L (mg/dL)
|
140
|
90
|
M(mg/dL)
|
15
|
900
|
Buna göre tabloda üre, sodyum ve
glikozu gösteren K, L ve M harflerinin doğru karşılıkları aşağıdakilerin
hangisinde verilmiştir?
|
K
|
L
|
M
|
A)
|
Üre
|
Glikoz
|
Sodyum
|
B)
|
Üre
|
Sodyum
|
Glikoz
|
C) | Glikoz | Sodyum | Üre |
D)
|
Glikoz
|
Üre
|
Sodyum
|
E)
|
Sodyum
|
Glikoz
|
Üre
|
SORU 7. (2015-LYS2/BİY)
Sağlıklı bir insanda, kandaki çeşitli maddelerin
idrarla atılma hızı matematiksel olarak aşağıdaki gibi ifade edilir:
Buna göre maddelerin atılma hızıyla
ilgili,
I. Nefronda geri emilimi olmayan ve
tüpler içerisine de salgılanmayan bir maddenin atılma hızı, süzülme hızına
eşittir.
II. Nefronda glomerulustan süzülen,
geri emilimi olmayan, fakat tüpler içerisine de salgılanan bir maddenin
atılma hızı süzülme hızından daha yüksektir.
III. Nefronda glomerulustan süzülen,
bir kısmı tüplerden geri emilen bir maddenin atılma hızı, süzülme hızından
daha yüksektir.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I ve II E) II ve II
SORU 8. (2013-LYS2/BİY)
Sağlıklı bir insanda, boşaltım sistemine
ait aşağıdaki yapıların hangisinde bulunan sıvının bileşimi, kan plazmasına
büyük ölçüde benzerlik gösterir?
A) Bowman kapsülü B) Havuzcuk C) Üreter D) Mesane E) Üretra
SORU 9. (2012-LYS2/BİY)
Normal olarak, sağlıklı bir insanın nefronlarında
aşağıdakilerin hangisinde verilen olay gerçekleşmez?
A) Toplama kanalında üre yoğunluğunun
artırılması
B) Suyun ozmosla geri emilmesi
C) Hidrojen iyonlarının aktif taşıma
ile distal tübüle salgılanması
D) Sodyum iyonlarının aktif taşıma ile
geri emilmesi
E) Plazma proteinlerinin Bowman kapsülü
içerisine geçmesi
SORU 10. (2011-LYS2/BİY)
Memeli hayvanların nefronlarında
Henle kulpu daha kısa olsaydı aşağıdakilerden hangisinin ortaya çıkması
beklenirdi?
A) Konsantre (yoğun) idrar
oluşturabilme yeteneğinde azalma olması
B) Nefronlarda birim zamanda süzülen
madde miktarında artış olması
C) Üre oranı yüksek idrar oluşması
D) Oluşan idrarın pH değerinin düşük
(asidik) olması
E) Hayvanın birim zamanda içeceği su
miktarında azalma olması
SORU 11. (2011-LYS2/BİY)
Bir hücrelilerden memelilere kadar
canlılarda boşaltımla görevli yapı ve sistemlerin temel ve ortak görevi
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Kan pH'sini ayarlama
B) Su-iyon dengesini koruma
C) Azotlu atıkların atılmasını sağlama
D) Hormon üretme
E) Kanı toksik maddelerden arındırma
SORU 12. (2010 – LYS2 / BİYO)
Normal bir insanda K, L ve M olarak
adlandırılan üç madde ile ilgili olarak nefronda gerçekleşen bazı olaylar
aşağıdaki şekilde gösterilmiştir.
Bu üç maddenin üre, aminoasit ve
penisilin olduğu bilindiğine göre aşağıdaki eşleştirmelerden hangisi
doğrudur?
|
Üre
|
Amino asit
|
Penisilin
|
A)
|
K
|
L
|
M
|
B)
|
K
|
M
|
L
|
C)
|
L
|
K
|
M
|
D)
|
L
|
M
|
K
|
E)
|
M
|
K
|
L
|
SORU 13. (2006-ÖSS)
İnsanda, kan plazmasının ozmotik
basıncının artması, aşağıdakilerden hangisine neden olur?
A) Atılan idrar miktarının azalmasına
B) Kanda glukoz miktarının artmasına
C) İdrarda glukoz miktarının azalmasına
D) İdrarla atılan tuz miktarının artmasına
E) İdrarla atılan üre miktarının
artmasına
SORU 14. (2003-ÖSS)
Bir insanın, belirli bir süre
içinde, vücuduna aldığı sıvıdan daha fazla miktarda idrar çıkarmasına,
I. böbrek atardamarlarında kan
basıncının azalması
II. böbrek kanallarından suyun geri
emilimini sağlayan hormonun normalden az salgılanması
III. böbreklerden geçen kan akım
hızının azalması
durumlarından hangileri neden
olabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I ve III
SORU 15. (2001-ÖSS)
Karada yaşayan bir memeli hayvandaki
proteinlerin yadımlama (yıkım) sürecinde sırasıyla oluşan aminoasit, amonyak
ve üre molekülü miktarının, boşaltım işlemine girmeden önce, zamana göre
değişimi aşağıdaki grafiklerde gösterilmiştir.
Buna göre, proteinlerin yadımlama
(yıkım) sürecinde oluşan aminoasit, amonyak ve üre molekülü miktarlarını
gösteren grafiklerin numaraları aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak
verilmiştir?
|
Aminoasit
miktarı
|
Amonyak
miktarı
|
Üre
miktarı
|
A)
|
I
|
II
|
III
|
B)
|
I
|
III
|
II
|
C)
|
II
|
I
|
III
|
D)
|
III
|
II
|
I
|
E)
|
III
|
I
|
II
|
SORU 16. (2000-ÖSS)
Aşağıdaki şemada, normal bir insanın
böbreğindeki bir nefron ve bu nefronun özellikleriyle ilgili bazı bilgiler
verilmiştir.
Buna göre, I, II, III, IV, V
numaralı damarlarla ilgili aşağıdaki karşılaştırmalardan hangisi yanlıştır?
A) I. damarın taşıdığı çözünen madde
miktar, III. damarın taşıdığı çözünen madde miktarından fazladır.
B) I. damarın kan basıncı V. damarın
kan basıncından fazladır.
C) II. damarda kaybedilen su miktarı,
IV. damarda geri emilen su miktarından fazladır.
D) V. damarın taşıdığı boşaltım madde
miktarı, I. damarın taşıdığı boşaltım madde miktarından fazladır.
E) V. damarın taşıdığı su miktarı, III.
damarın taşıdığı su miktarından fazladır.
SORU 17. İnsan vücudu için gerekli
olan küçük moleküllü bir bileşik, kanda normal olarak bulunması gerekenden
fazla miktarda bulunuyorsa, aşağıdakilerden hangisinin olması beklenir?
A) İdrarla dışarı atılması
B) Enerji haline çevrilmesi
C) Böbreklerde depo edilmesi
D) Bağırsaklar tarafından geri emilmesi
E) Akyuvar tarafından parçalanması
SORU 18. İnsanda gerçekleşen,
I. terleme
II. dışkılama
III. soluk verme
olaylarından hangileri,
homeostasisin sağlanmasında doğrudan etkilidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve III E) II ve III
SORU 19. Bazı hayvanlarda, üretilen
amonyağın, üre ya da ürik asit moleküllerine dönüştürülebilmesinin, vücuda
sağladığı en önemli yarar aşağıdakilerden hangisidir?
A) Amino asit moleküllerinden, amino
grubunun ayrılması
B) Nefronlarda aktif taşımanın sağlanması
C) Su kaybının azalması
D) Amino asitlerin protein sentezinde
tekrar kullanılabilmesi
E) Amino asitlerin, ara
reaksiyonlarından geçerek enerji üretiminde kullanılabilmesi
SORU 20. Aynı cinse ait, büyüklükleri aynı iki fare türünden
biri çölde, diğeri ılıman bölgede yaşamaya uyum sağlamıştır.
Bu türlerin boşaltım sistemi ile
ilgili olarak, aşağıdakilerden hangisi, çölde yaşamayı kolaylaştıran bir
uyumdur?
A) Üreterlerin oransal olarak daha kısa
olması
B) Böbreklerin oransal olarak daha
fazla sayıda nefron taşıması
C) Hene kulpunun oransal olarak daha
uzun olması
D) İdrar kesesinin oransal olarak daha
büyük olması
E) Glomerulus yumaklarının oransal
olarak daha büyük olması
SORU 21. (X) ve (Y) sağlıklı iki insan olsun. Diğer bütün
beslenme koşulları aynı tutularak (X)’’e fazla miktarda protein, (Y)’ye fazla
miktarda karbonhidrat veriliyor.
Bu deneyin sonucu ile ilgili olarak
aşağıdaki ifadelerden hangisi doğrudur?
A) (X)’in kanında üre miktarı artar.
B) (Y)’nin solunumu hızlanır.
C) (X)’in kanında asitlik derecesi
artar.
D) (X)’in idrarında üre miktarı artar.
E) (Y)’nin idrarında glukoz miktarı
artar.
SORU 22. Bowman kapsülünde
bulunmayan bir maddeye distal tüpte rastlanmış ise bunun sebebi
aşağıdakilerden hangisi olabilir?
A) Difüzyon ile süzülme
B) Difüzyon ve aktif taşıma ile geri
emilim.
C) Difüzyon ve aktif taşıma ile salgılama
D) Depolama
E) Aktif taşıma ile salgılama
SORU 23. Aşağıdakilerden hangisi,
insan böbreğinde idrar oluşması sırasında aktif taşımanın da rol oynadığını
gösterir?
A) Nefronların kılcal damarlarla
sarılmış durumda olması
B) Glukozun, kapsül sıvısında bulunduğu
halde idrarda bulunmaması
C) Ürenin hem kanda hem idrarda
bulunması
D) İdrarın kapsül sıvısından daha yoğun
olması
E) Kan proteinlerinin idrarda bulunması
SORU 24. Yanda bir insandaki boşaltım sisteminin bazı
kısımları numaralarla gösterilmiştir.
Şekilde gösterilen numaralı
kısımların,
a. idrarı vücut dışına atma
b. idrar oluşturma
c. idrarı keseye taşıma
gibi gerçekleştirdiği görevler
aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
|
I
|
II
|
III
|
A)
|
a
|
b
|
c
|
B)
|
a
|
c
|
b
|
C)
|
b
|
c
|
a
|
D)
|
c
|
b
|
a
|
E)
|
b
|
a
|
c
|
SORU 25. Sağlıklı bir insanın
böbreğinden,
I. Adrenalin II. Kortizol
III. Aldosteron IV. Eritropoetin
V. ADH
Hormonlarından hangisi veya
hangileri üretilebilir?
A) Yalnız IV B) Yalnız V C) IV ve V
D) I, II, III ve IV E) I, II, III,
IV ve V
CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ 1. CEVAP:B 2. Henle kulpunun inen kolu(3) suya geçirgen iken
çıkan kolu(4) suya geçirgen değildir.
Cevap: C
3. Distal tüpten salgılanan ilaç gibi bazı maddeler I de
bulunmazken II de bulunabilir. Cevap: E 4. Kreatininin tamamı atılır. Geri emilimi olmaz. Cevap: E
5. Kabuk bölgesinden gelen son şeklini alan idrarın
biriktiği kısım havuzcuktur. İçeriği, dışarıya atılan idrar ile aynı
bileşimdedir.
Cevap: E
6. K maddesi tamamı geri emilen glukoz olmalıdır.
L maddesi, kanda çok
ancak idrarla da atılabilen sodyum olmalıdır.
M maddesi Kanda az
idrarda çok görünüyor. Boşaltımın amaçlarından biri de azotlu atıkları kandan
süzmektir. O zaman M üre olmalıdır.
Cevap: C
7. Soruda
verilen bağıntıdan geri emilim ve salgılama hızını
çıkarırsak geriye
kalır. I. öncül
doğrudur.
-Nefronda glomerulustan süzülen, geri emilimi
olmayan, fakat tüpler içerisine de salgılanan bir maddenin atılma hızı
şeklindedir. Süzülmeye
3, salgılamaya 1 dersek atılma hızı 4 olur. II. Öncül de doğrudur.
-Nefronda glomerulustan süzülen, bir kısmı tüplerden
geri emilen bir maddenin atılma hızı, için bağıntımız,
şeklini alır.
Süzülme hızına 3, geri emilime de 1 dersek, Atılma hızı 3-1=2 olur. Bu
durumda Atılma hızı 2, süzülme 3 çıktığı için III. öncül yanlış olur. Cevap: D
8. Glomerulus kılcallarından bowman kapsülüne kan
plazmasında damar dışına çıkabilen maddeler geçer. Dolayısı ile kan olazması
ile bowman kapsülü içindeki süzüntü büyük ölçüde benzerlik gösterir. Cevap: A
9. Plazma proteinleri büyük moleküllerdir. Normal
şartlarda damar dışına çıkmazlar.Bunun için kan protein ozmotik basınca bütün
damar çeşitlerinde sabittir.
Cevap: E
10. Henle kulpununinen kolunda suyun geri emilimi
gerçekleşir. Kısa olması emilen su miktarının azalmasına idrara geçen su
miktarının artmasına neden olur. Bu durumda yoğunluğu azalmış idrar miktarı
artar.
Cevap: A
11. Bir hücrelilerden memelilere kadar canlılarda
boşaltımla görevli yapı ve sistemlerin temel ve ortak görevi su-iyon
dengesini korumaktır.
Cevap: B
12. K maddesi süzülme ve tam geri emilime uğruyor. Amino
asit olmalıdır.
M maddesi
salgılanmış. Penisilin olmalıdır.
L maddesi süzülme ve
kısmen geri emilime uğramış. Üre olmalıdır.
Cevap: C
13. Kan plazmasındaki ozmotik basıncının artması su
emilimini artıracağından atılan idrar miktarı azalır.
Cevap A
14. Böbrek atardamarlarında kan basıncının azalması
süzüntü miktarının azalmasına dolayısı ile oluşan idrar miktarının azalmasına
yol açar. Böbrek kanallarından suyun geri emilimini sağlayan hormonun
normalden az salgılanması az suyun emilmesi demektir. İdrar miktarı artar. Böbreklerden
geçen kan akım hızının azalması idrar miktarının azalmasına yol açar.
Cevap: B
15. Proteinlerin hidrolizi ile amino asitler oluşun.
Oluşan bu amino asilerin yıkımı ile amonyak oluşur. Daha sonra da amonyklar
üreye dönüştürülür. Bu durumda amino asitler hep azalır. Amonyak birmiktar
artar sonra azalır. Üre hep artar.
Cevap: E
16. Böbrek gelen kandaki boşaltım atıklarını süzerek
kandan uzaklaştırır. I numaralı damar, süzülecek kanı getiren damardır.
Süzülmüş kanı götüren damar ise V numaralı damardır. O halde I de boşaltım
atığının fazla olması gerekir.
Cevap: D
17. Geri emilim maddenin kandaki yoğunluğuna bağlıdır.
Her maddenin kandaki normal değerine eşik değer denir. Bir maddenin kandaki
yoğunluğu eşik değerin üzerinde ise bu değeri aşan kısım nefron
kanalcıklarından geri emilmez, idrarla dışarı atılır. Örneğin şeker
hastalarında kandaki glikoz oranı eşik değerin üzerindedir. Bu sebepten
glikozun fazlası idrarla atılır. Cevap: A
18. Terleme ile su, tuz dışarı atılır. Soluk verme ile
birmiktar su buhar şeklinde ve CO2 dışarı atılır. Bu olaylar
doğrudan homeostasis sağlar. Ancak dışkılama ile hücre içinde oluşan atıklar
atılmadığı için doğrudan homestassi sağlamaya yönelik değildir.
Cevap: D
19. Amonyak çok zehirlidir. Atılması için vücut çok su
kaybeder. Üre veya ürik asitte ise vücudun su kaybı daha azdır. Cevap: C
20. Çöldeki hayvan için su kaybını azaltan adaptasyonlara
sahip olması çok önemlidir. Henle kulpunun uzun olması fazla miktardaki suyun
geri emilimini sağlayarak su kaybını azaltır.
Cevap: C
21. (X)’e verilen fazla protein amino asitlere
yıkıldıktan sonra hücrelerde kullanılırken bolca amonyak oluşacaktır. Bunlar
karaciğerde üreye dönüştürülerek kana verilecektir. Kanla böbreğe gelen üre
burada süzülerek idrara verilecektir. Dolayısı ile idrarda bol miktarda üre
bulunacaktır.
Cevap: D
22. Bu durum sebebi sadece aktif taşıma ile kandan distal
tüpe yapılan salgılamadır.
Cevap: E
23. Süzülme sırasında difüzyon ile bowman kapsülüne
geçen glikozun tamamının geri emilebiliyor olması aktif taşımanın rol
oynadığını kanıtlar.
Cevap: B
24. a. idrarı vücut dışına atma-III
b. idrar oluşturma-I
c. idrarı keseye
taşıma-II
Cevap: C
25. Adrenalin, Kortizol ve Aldosteron hormonları böbrek
üztü bezinden salınır. Bu bezle böbrek arasında doğrudan bir bağlantı yoktur.
ADH hipofiz ön lobundan salınır. Eritropoetin hormonu doğrudan böbrek
hücrelerinden salınır.
Cevap: A
|