11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1. İnsan
Fizyolojisi
11.1.1.
Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları
11.1.1.6. Duyu
organları rahatsızlıklarını açıklar.
a. Renk körlüğü,
miyopi, hipermetropi, astigmatizm, işitme kaybı ve denge kaybı gibi
rahatsızlıkların araştırılıp sunulması sağlanır.
b. Görme ve işitme
engelli kişilerin karşılaştığı sorunlara dikkat çekmek ve çevresindeki
bireyleri bilinçlendirmek amacıyla sosyal farkındalık etkinlikleri (proje,
kamu spotu, broşür vb.) hazırlamaları sağlanır.
11.1.1.7. Duyu
organlarının sağlıklı yapısının korunması için yapılması gerekenlere ilişkin
çıkarımlarda bulunur.
Duyu organları
rahatsızlıklarının tedavisiyle ilgili teknolojik gelişmelerin araştırılması
sağlanır.
GÖZ
KUSURLARI
-Miyop:
-Uzağı net görememedir.
-Göz küresinin önden arkaya doğru çapı
artar.
-Göz merceği normalden daha şişkin
olur.
-Merceğin kırıcılığı artar.
- Odak noktası retinanın önündedir.
-Görüntü retinanın önüne düşer.
-Bu sorun kalın kenarlı mercekle
düzeltilir.
Miyoplukta, silli (kirpiksi) kaslar kasılmış,
mercek bağları gevşemiş durumdadır.
|
Şekil: Miyop göz ve bunun kalın kenarlı mercekle düzeltilmesi
-Hipermetrop:
-Yakını net görememedir.
-Göz küresinin önden arkaya çapı
azalır.
-Göz merceği normalden incedir.
-Merceğin kırıcılığı azalır.
-Odak noktası retinanın arkasındadır.
-Görüntü retinanın arkasına düşer.
-Bu sorun ince kenarlı mercekle
düzeltilir.
Hipermetroplukta, silli (kirpiksi) kaslar gevşemiş,
mercek bağları kasılmış durumdadır.
|
Şekil: Hipermetrop göz ve bunun ince kenarlı mercekle
düzeltilmesi
-Astigmatlık
Göz merceği ya da korneadaki düzensiz
kıvrımlar sonucunda göze giren ışınlar farklı açılarda kırıldığından
retinanın üzerine aynı şekilde düşmez. Astigmatlık silindirik mercekle
düzeltilir.
Şekil: Astigmat göz ve bunun silindirik mercekle düzeltilmesi
-Prespitlik
-Yaşlanmaya bağlı olarak göz merceği, esnekliğini
kaybetmeye başlar. Bu durumda gözün uyum yeteneği azalır ve yakına
bakıldığında net görememe başlar. Bu göz kusuru da hipermetropta olduğu gibi
ince kenarlı mercekle düzeltilir.
- Şaşılık:
Göz küresini hareket ettiren kaslar
orantısız olarak kasıldığında gözler farklı yönlere bakar. Buna şaşılık
denir. Bu durum ameliyatla düzeltilebilir.
- Katarakt
-Göz merceğinin saydamlığını kaybederek
matlaşmasıdır. Genellikle orta yaş üstü kişilerde görülen katarak
hastalığında kişi buğulu bir camdan bakıyor gibi görür.
- Glokom
-Göz içindeki fazla sıvının atılmasını
sağlayan kanallar tıkanırsa gözün iç basıncı artar, görme sinirleri zarar
görür ve kalıcı görme kaybı oluşabilir.
- Renk körlüğü (Daltonizm)
-Renk körlüğü, X kromozomu ile taşınan
çekinik bir karakterdir. Renkli görmemizi sağlayan koni hücreleri kırmızı,
mavi ve yeşil olmak üzere üç tiptir. Diğer renklerin algılanması iki ya da üç
tip koni hücresinin birlikte çalışması ile gerçekleşir. Genlerde oluşan
bozukluklar nedeniyle koni hücrelerinden bazılarının olmayışı renk körlüğüne
neden olur. Bu durumda renkler algılanamaz. En yaygın olarak görülen renk
körlüğü çeşidi kırmızı ve yeşil renklerin ayırt edilememesidir.
-Günümüz teknolojisi ile göz kusurlarının
giderilmesinde yeni tedavi yöntemleri geliştirilmiştir. Bunlardan en yaygın
olanı lazer ameliyatlarıdır. Bu yöntemle miyop, hipermetrop, astigmatizm ve
katarakt tedavi edilebilmekte; kornea herhangi bir nedenle zarar gördüğünde
ise uygun bir donörden kornea nakli yapılabilmektedir.
-Gözlük ve kontak lensler; miyopluk, hipermetropluk
ve astigmatlık gibi göz kusurlarının tedavisinde kullanılan teknolojik
araçlardandır.
|
BAZI
İŞİTME BOZUKLUKLARI
-İşitme bozukluklarının birçok sebebi
vardır. Bunların bazıları işitme kaybına, bazıları da sağırlığa yani hiç
duymamaya yol açabilir. İşitme bozuklukları doğuştan olabileceği gibi
sonradan da oluşabilir.
A. İşitme kaybı:
İşitme kayıplarının şiddeti, hafiften
kalıcılığa doğru değişmektedir. Bazı işitme sorunları muayene ile teşhis
edilirken bazıları için çok sayıda test gerekebilir.
-Kulağın bölümlerine göre işitme kaybı
nedenleri farklı olabilir. Dış kulakta bulunan kulak kiri, yabancı cisim,
kulak kepçesi yokluğu ya da doğuştan şekil bozukluğu, dış kulak yolunun
doğuştan kapalı olması ya da kulak şeklinde bozukluk, kulak zarının
sertleşmesi, dış kulak iltihabı ya da tümör oluşması dış kulak bölümündeki
işitme kaybı nedenidir.
-Orta kulak iltihabı, basınç düşüklüğü,
orta kulak kireçlenmesi, orta kulak kemiklerinin kaynaşması, orta kulakta yer
alan tümörler, yırtılmış ya da delinmiş kulak zarı orta kulak bölümündeki
işitme kaybı nedenleridir.
-İç kulaktaki işitme kaybı nedenleri
ise yaşlılığa ve yüksek gürültüye maruz kalmaya bağlı olarak kohleadaki
işitme sinirlerinin zarar görmesidir. Bu tür bir işitme kaybı kalıcı işitme
kaybı olarak da bilinir. Ayrıca iç kulak iltihabı, işitme sinirinde bulunan
tümörler de işitme kaybına neden olabilir.
İşitme bozukluklarının bazı tedavi
yolları:
İşitme sorunlarının tedavisi ise
sorunun nedenine ve şiddetine göre değişmektedir. Bazı tedavi yollarını şu
şekilde sıralayabiliriz:
A. Kulağı temizletmek: Kulak kirinin birikimiyle oluşan kulak tıkanması
sonucu sesleri iyi işitememek tedavi edilebilir bir rahatsızlıktır. Sağlık
kuruluşlarında kulak kiri yumuşatılarak çıkarılabilir.
B. İşitme cihazları kullanmak: İşitme kaybı, iç kulakta oluşan hasar nedeniyle
meydana geldiyse işitme cihazları sesleri daha güçlü ve kolay şekilde duymayı
sağlayabilir. İşitme cihazlarının yapısı kişinin ihtiyacına göre değişir.
İşitme cihazı yalnızca sesi yükseltir, işitme kaybını düzeltmez.
C. Koklear implant: Koklear implant, iç kulakta meydana gelen sorunları
gidermeye yarayan tıbbi bir cihazdır. İşitme cihazları, sesin şiddetini
yükseltirken koklear implant, beyne ses sinyallerini göndermede problem
yaşayan kohlearın görevlerini yerine getirir. Koklear İmplant, sesleri
kodlanmış elektriksel uyarımlara dönüştürür. Bu uyarımlar, işitme sinirini uyarır
ve beyin tarafından ses olarak algılanır.
Ç. Wireless teknoloji: Duymayan kulaktan duyan ya da az miktarda işitme
kaybı olan kulağa kablosuz iletim sağlayan teknolojik bir yöntemdir. Kişi bu
cihazla sesleri daha iyi duyar.
B. Denge kaybı:
Kişinin bulunduğu ortama göre dengesini
sağlayamama ve hareketli olduğu hissine kapılmasıdır.
Baş dönmesi (vertigo); insanın yaşadığı çevrede
hareket yanılsamasıdır. Kişinin çevredeki cisimlerin veya kendisinin
hareketli imiş gibi hissetmesi ve bundan rahatsızlık duymasıdır.
Dengesizlik ile karıştırılmamalıdır. Çünkü bunlara yol açan hastalıklar ve
tedavileri arasında ciddi farklılıklar vardır.
|
-Dengemizi, göz, kulak ve derin duyu
dediğimiz gövde yapılarından gelen uyarılar sayesinde buluruz. Beyinde denge ile ilgili ana merkez beyin sapındaki
ve beyincikteki denge hücrelerinden oluşmaktadır. Bu merkezlere omurilikten
ve iç kulaktaki denge merkezlerinden sinirler gelmektedir.
-Denge bozuklukları; kulak kökenli
olabileceği gibi, beyin, merkezi sinir sistemi, göz, eklemler, boyun
rahatsızları ve tüm vücudu ilgilendiren sistemik hastalıklar (hipertansiyon,
diyabet, vitamin eksiklikleri, hormonal bozukluklar vb.) sonucu da gelişebilir.
Dengesizlik hissinin iç kulaktan kaynaklanabileceğini
en çok düşündüren bulgu dengesizlik hissine baş dönmesi dışında başka bir
yakınmanın eşlik etmemesidir.
|
Dengesizliğin tedavisi altta yatan hastalığa göre çok değişebilmektedir.
-Eğer iç kulaktaki kristallerden
kaynaklanıyorsa başın özel pozisyonlara çevrilmesi ile yapılan manevralar
kullanılmaktadır.
-Beyincikteki bir tümörden kaynaklanan
denge kayıplarında cerrahi yapılması gerekebilir.
-Beyin ve omuriliğin iltihabi
hastalıklarında kortizon tedavisi kullanılmaktadır.
-Vitamin eksikliklerinde vitaminin
yerine konması sağlanmalıdır.
MERAKLISINA; KULAK
ÇINLAMASI NEDİR?
Kulak çınlaması olarak bildiğimiz
tıp camiasında "tinnitus" olarak adlandırılan bu rahatsızlık
uğuldama, vınlama, vızıltı, çınlama şeklinde, şiddeti kişiden kişiye
değişen ve kulakta veya bazen de ‘kafanın içinde’ duyulan bir ses olarak
tanımlanır. Kulak çınlaması ”objektif tinnitus” ve ”subjektif tinitus”
olarak ikiye ayrılır. Tinnitus, yani kulak çınlaması, tek başına bir
hastalık olmaktan çok bir belirtidir. Genellikle tedavisi de bu hastalığın
tedavisiyle mümkün olacaktır.
|
Duyu organlarının sağlıklı yapısının korunması için yapılması
gerekenler
-Göz sağlığını korumak için:
Göz sağlığımızı korumak için
gözlerimizi temiz tutmalıyız. Başkalarına ait havluları ve gözlükleri
kullanmamalıyız. Televizyonu uzun süre ve yakından izlememeliyiz. Okuma
sırasında gözlerimiz ile kitap arasındaki uzaklığın 20-35 cm olmasına dikkat
etmeliyiz. Gözlerimizi aşırı ışıktan korumalıyız. Gözlerimizin görme
yeteneğini artırmak için A vitamini içeren besinler tüketmeliyiz.
-Kulak sağlığını korumak için:
Dış dünyadaki sesleri duymamızı
sağlayan kulağımızın sağlığını korumak için kulaklarımızı temiz tutmalı ve
soğuktan korumalıyız. Kulaklarımızı sert cisimlerle karıştırmamalı ve dış
darbelerden de korumalıyız. Aynı zamanda yüksek sesli ortamlarda bulunmamalı,
patlama sesi gibi şiddetli seslerin olduğu ortamlarda, oluşan basıncın kulak
zarımıza zarar vermesini engellemek için ağzımızı açmalıyız.
-Dokunma Duyusu Sağlığı ve Tedavi
Yolları
- Dokunma hissini kullanmadan hareket
etmek oldukça zordur. Dokunma hissimizi, bedenimizin dış dünya ile irtibatını
sağlayan radar olarak düşünebiliriz. Dokunma, insanın dış dünyayla ilk
tanışma yoludur.
-Derimize yeterli özeni göstermezsek
birçok deri hastalığı ile karşılaşabiliriz. Bu hastalıklar ağrıya, acıya
sebep olarak dokunma duyumuzu olumsuz etkiler. Derimizi delici, kesici, ezici
cisimlerin meydana getirdiği yaralardan, yanıklardan, soğuğa bağlı olan
çatlaklardan ve kimyasal maddelerin tahrişine bağlı olarak ortaya çıkan
yaralardan sakınmalıyız. Bu tür etkenler derimizi fiziksel olarak etkiler ve
dokunma duyumuzu zayıflatır.
-Bazı deri hastalıklarının teşhisinde
ise dermatoskop adı verilen cihaz kullanılır. Dermatoskop cihazı, cilt
yüzeyini 10 ila 100 kere büyüterek görüntüler. Deri yüzeyinin mikroskopik
olarak incelemesine olanak tanıyan bu işlem ile benlerin yapısındaki
değişimler de izlenebilir.
-Deri sağlığımız için derimizi
ezilmelerden, kesilmelerden ve yanmalardan korumalıyız. Vücudumuzu temiz
tutarak deri üzerinde mikropların üremesine engel olmalıyız. Bunun için sık
sık yıkanarak derimizin üstündeki kirleri ve ölü hücreleri, vücudumuzdan
uzaklaştırmalıyız.
-Tat ve Koku Duyusu Sağlığı ve
Tedavi Yolları
Koku ve tat alma duyularımız hem yemeye
karşı iştahımızı açarak hem de sosyal aktivitelerden aldığımız hazzı
artırarak yaşamımızı güzelleştirir. Koku ve tat almada sorun yaşadığımız
zaman, daha az yemek yer, sosyal aktivitelerden keyif almaz ve kendimizi kötü
hissederiz. Koku ve tat alma duyularımız bizi yangın, zehirli gaz ve bayat
yiyecekler gibi tehlikelere karşı da korur.
-Peki, koku ve tat alma bozukluğuna
yol açan faktörler nelerdir?
Bilim insanları, koku alma duyusunun en
gelişmiş olduğu yaş aralığının, 30-60 arası olduğunu öne sürmektedir. 60
yaşından sonra koku alma duyusunun, azalmaya başladığını ve yaşlıların büyük
bir çoğunluğundan koku alma yetisinde azalma olabileceğini öne sürmektedir.
Bazı kişilerin koku ve tat alma duyuları doğuştan az gelişmiştir. Ayrıca
burun ve sinüs boşluğundaki polipler, hormonal değişiklikler veya diş hastalıkları da koku ve tat duyularının azalmasına
neden olabilir. Böcek ilacı gibi kimyasallara ve bazı ilaçlara uzun süreli
maruz kalmak da bu sorunun kaynağı olabilir. Sigara da koku ve tat alma
yetisini olumsuz etkiler. Sigarayı bırakan insanlar, bu yetilerini yeniden
kazanır. Kimi zaman bazı ilaçlar koku ve tat alma bozukluğuna yol açar ve
ilaç bırakıldığında veya tedavi değiştirildiğinde bu duyularda iyileşme
görülür. Ayrıca ciddi solunum yolu enfeksiyonu veya mevsim alerjisi olan
hastalar, iyileşince veya alerji mevsimini geçince de normal fonksiyonlarını
kazanabilir.
-Dil ve burun sağlığımız için günlük
hayatta şunlara dikkat etmeliyiz.
-Ağız temizliğine önem vermeliyiz. Çok
sıcak ya da çok soğuk yiyeceklerden ve içeceklerden kaçınmalıyız. Alkol ve
sigara kullanmamalı ve dilimize zarar verebilecek bazı kimyasal maddelerden
uzak durmalıyız. Burun kıllarını koparmamalıyız. Burnumuzu karıştırmamalıyız.
Ne olduğunu bilmediğimiz ya da kokusu keskin olan maddeleri koklamamalıyız.
|
SORU 1. (1998 ÖYS)
İnsan gözüyle ilgili;
I. Görüntünün retinanın önüne düşmesi
durumunda, oluşan görme kusuru kalın kenarlı mercekle giderilebilir.
II. Görüntünün retinanın arkasına
düşmesi durumunda, oluşan görme kusuru ince kenarlı mercekle giderilebilir.
III. Renklerin algılanmasını sağlayan
ışınların dalga boyları, yalnızca çomak şeklindeki reseptörleri uyarır.
IV. Görme sinirinin göz yuvarlağından
çıktığı bölge, görüntünün en net alındığı bölgedir.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız IV C)
I ve II
D) III ve IV E) I, III ve IV
SORU 2. Görme sorunu yaşayan bir
bireyde görüntünün göz yuvarlağında oluştuğu yer aşağıdaki şekilde
verilmiştir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
A) Göz küresinin önden arkaya çapının
artması sonucu oluşabilir.
B) Göz merceğinin normalden kalın olup
kırıcılığının artması sonucu oluşabilir.
C) Yakını iyi görmesine karşılık uzağı
net göremez.
D) Görme sorunu ince kenarlı mercekle
düzeltilir.
E) Şekilde gösterilen görme sorunu
miyopluktur.
SORU 3. Lensler günümüzde görme ile ilgili problemlerin
giderilmesi için üretilen teknolojik araçlardır.
Buna göre;
I. miyopluk,
II. hipermetropluk
III. astigmatlık
IV. renk körlüğü
gibi görme kusurlarının hangilerinde
normal görme sağlanması için lensler kullanılmaktadır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) Yalnız I ve II E) I, II, III
ve IV
SORU 4. Göz sağlığını korumasında
aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Gözlerimizi temiz tutmalıyız.
B) Başkalarına ait havluları ve
gözlükleri kullanmamalıyız.
C) Televizyonu uzun süre ve yakından
izlememeliyiz.
D) Gözlerimizi aşırı ışıktan
korumalıyız.
E) Gözlerimizin görme yeteneğini
artırmak için K vitamini içeren besinler tüketmeliyiz.
SORU 5.
- Göz
küresinin önden arkaya çapı azalmıştır.
- Göz
merceği ya da korneadaki düzensiz kıvrımlar sonucunda göze giren ışınlar
farklı açılarda kırılmaktadır.
- Göz
içindeki fazla sıvının atılmasını sağlayan kanallar tıkanırsa gözün iç
basıncı artmıştır.
- Göz
merceği normalden daha şişkin olmuştur.
Aşağıda verilen görme kusurları ve
hastalıklardan hangisinin özelliği yukarıda verilmemiştir?
A) Miyop
B) Glokom
C) Presbitlik
D) Astigmatlık
E) Hipermetrop
SORU 6.
I. Yarım daire kanalları
II. Korti organı
III. Otolit taşları
IV. Kesecik
Kulakla ilgili yukarıda verilen
yapılardan hangisi veya hangilerinde yetersizlik oluşması insanda denge
problemine yol açması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I, III ve IV E) I, II, III ve
IV
SORU 7. İnsanlarda denge ile ilgili;
I. Beyinde denge ile ilgili ana merkez
beyin sapındaki ve beyincikteki denge hücrelerinden oluşmaktadır.
II. Denge bozuklukları; kulak kökenli
olabilir.
III. Denge bozuklukları; vitamin
eksiklikleri, hormonal bozukluklar sonucu da gelişebilir.
IV. Dengenin sağlanmasında görmenin bir
fonksiyonu yoktur.
yargılardan hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III
D) I, II ve III E) I, II, III ve
IV
SORU 8.
Yukarıdaki şekilde görülen göz
kusuru ile ilgili olarak göz kusuru çeşidi ve hangi mercekle düzeltilebildiği
aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir? "
A) Miyop → Kalın kenarlı mercek
B) Miyop → İnce kenarlı mercek
C) Hipermetrop → Kalın
kenarlı mercek
D) Hipermetrop → İnce kenarlı mercek
E) Astigmat → Kalın
kenarlı mercek
CEVAPLAR ve
ÇÖZÜMLERİ
1. I. Görüntünün retinanın önüne düşmesi durumunda,
oluşan görme kusuru miyop gözdür. Kalın kenarlı mercekle giderilebilir.
II. Görüntünün
retinanın arkasına düşmesi durumunda, oluşan görme kusuru hipermetroptur. İnce
kenarlı mercekle giderilebilir.
III. Renklerin
algılanmasını sağlayan ışınların dalga boyları, koni şeklindeki reseptörleri
uyarır.
IV. Görme sinirinin
göz yuvarlağından çıktığı bölgeye kör nokta denir. Görüntü oluşmaz.
Cevap: C
2. Verilen göz kusuru hipermetropluktur. A, B, C ve E
seçenekleri miyop göz ile ilgilidir.
Cevap: D
3. Renk körlüğünün ilaçla veya ameliyatla tedavisi
bulunmamakta ancak Chromagen isimli özel bir lens sistemiyle renk körü
hastalarının şikayetleri artık düzeltilebilmektedir. Bu tedavide özel renk
filtreleri sayesinde göze gelen ışığın dalga boyu değiştirilerek hastanın
renkleri algılaması ve ayırt etmesi sağlanmaktadır. Tedavi, tercihe göre
gözlük veya kontakt lens olarak uygulanabilmektedir.
Cevap: E
4. Gözlerimizin görme yeteneğini artırmak için A
vitamini içeren besinler tüketmeliyiz.
Cevap: E
5. A) Miyop: Göz
merceği normalden daha şişkin olmuştur.
B) Glokom: Göz içindeki fazla sıvının atılmasını sağlayan
kanallar tıkanırsa gözün iç basıncı artmıştır.
D) Astigmatlık:
Göz merceği ya da korneadaki düzensiz
kıvrımlar sonucunda göze giren ışınlar farklı açılarda kırılmaktadır.
E) Hipermetrop:
Göz küresinin önden arkaya çapı azalmıştır.
C) Presbitlik:
Verilmemiştir. Yaşlanmaya bağlı olarak göz merceği, esnekliğini kaybetmeye
başlamıştır.
Cevap: C
6. Yarım daire kanalları, Otolit taşları ve kesecik
denge ile ilgili yapılardır. Korti organı ise işitme organıdır. Dengede
işlevi yoktur.
Cevap: D
7. Vücudun dengeli bir şekilde hareket edebilmesi için
gözün de kulakla birlikte çalışması gerekir. Örneğin, öğrencilerden gözlerini
kapatıp tek ayak üstünde durmaları veya gözleri kapalı iken kendi eksenleri
etraflarında dönmeleri istenirse dengelerinin bozulduğu gözlemlenir.
Cevap: D
8. Görüntü retinanın önüne düştüğüne göre, göz küresinin
önden arkaya doğru çapı artmıştır. Bu göz kusuru da miyop göz kusurudur.
Kalın kenarlı mercekle düzeltilir.
Cevap: A
|