11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1. İnsan
Fizyolojisi
11.1.1.
Denetleyici ve Düzenleyici Sistem, Duyu Organları
11.1.1.3. Sinir
sistemi rahatsızlıklarına örnekler verir.
a. Multipl skleroz
(MS), Parkinson, Alzheimer, epilepsi (sara), depresyon üzerinde durulur.
b. Sinir sistemi
rahatsızlıklarının tedavisiyle ilgili teknolojik gelişmelerin araştırılması
sağlanır.
c. Mahmut Gazi
Yaşargil’in çalışmalarına değinilir.
11.1.1.4. Sinir
sisteminin sağlıklı yapısının korunması için yapılması gerekenlere ilişkin
çıkarımlarda bulunur.
SİNİR SİSTEMİ HASTALIKLARI
1. Multipl Skleroz
(MS): Beyinde ve omurilikte,
mesajları taşıyan sinir hücreleri etrafındaki miyelin kılıfın hasar
görmesine dayalı bir sinir sistemi hastalığıdır.
-MS’in sebebi bilinmiyor. Vücudun
bağışıklık sisteminin kendi dokularına saldırdığı otoimmun bir
hastalık olduğuna inanılır.
-Böylece bazı sinir hücrelerini saran
miyelin kılıfının yıkılmasına neden olur.
-Bu hastalığa multipl denmesinin
nedeni, beyin ve omuriliğin birçok farklı alanını etkilemesidir. Skleroz
denmesinin nedeni ise miyelin kılıfın hasar gördüğü yerlerde sertleşmiş
dokuların (skleroz) oluşmasıdır. Plak denilen bu yapılar sinirler
boyunca mesajların iletilmesini engelleyebilir.
-Miyelin kılıf herhangi bir yerden
yıkıldığında uyartı iletimi yavaşlar ya da yanlış yerlere doğru yönlenir.
Bunun sonucunda ise görme kaybı, kol, el ve bacakta güçsüzlük; yürüyüşte
bozulmalar ve dengesizlik, konuşmada ağırlaşma ve peltekleşme gibi MS
belirtileri ortaya çıkar.
2. Alzheimer
(Alzaymır): Kısaca unutkanlıktır.
Hatta o kadar ileri seviye bir unutkanlıktır ki bir sabah uyandığınızda
yanınızda yatan 40 yıllık eşinizi bile hatırlayamaz hale gelebilirsiniz.
-Tıbbi olarak anlatmak gerekirse beynin
günden güne hafıza ve depolama fonksiyonlarını kaybetmesidir.
-Alzheimer Hastalığı için beyinde
asetil kolin azalması bir neden olarak bilinmektedir.
-Ailede bu hastalığa yakalanmış bir
birey olması bir risk faktörü olarak görülmekle birlikte daha çok genetik bir
hastalık olduğu bilinmektedir.
- Alzaymır hastalığı tedavisi maalesef
yoktur. Sürekli beyin egzersizleri yaparak, bulmaca çözerek ve hafızamızı
tazeleme amaçlı zorlarsak alzheimer hastalığına karşı bireysel anlamda en
etkin savaşı vermiş oluruz.
3. Parkinson
hastalığı:
-İlerleyen tipte nörolojik bir
hastalıktır. Yavaş ve sinsi seyreden bir hastalık olup genellikle 60 yaş
üzerindeki insanlarda görülür. Erkeklerde kadınlara göre daha yaygındır.
- Parkinson hastalığı, beynin substantia
nigra adı verilen bölgesinde bulunan ve dopamin üreten nöronların
kaybedilmesiyle oluşur. Dopamin yetersizse sinir hücreleri doğru şekilde
çalışmaz ve beyin mesajlarını aktaramaz; böylece Parkinson belirtileri olan
vücutta titreme, yavaş hareket etme durumu ortaya çıkar.
4. Epilepsi (Sara):
-Epilepsi, beyin içinde bulunan sinir
hücrelerinin olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya
çıkan nörolojik hastalıktır.
-Sıklıkla geçici bilinç kaybına neden
olur.
5. Depresyon (çöküntü):
-Duygusal, zihinsel ve bedensel bazı
belirtilerle kendisini gösteren ciddi ama tedavi edilebilir bir ruhsal
hastalıktır. En dikkat çekici özelliği çökkün ruh hali ve zevk almada
belirgin azalmadır.
-Depresyon bir beyin hastalığıdır,
genetik, biyolojik, çevresel ve psikolojik faktörler gibi nedenleri olabilir.
Depresyon her yaşta olabilir, ama genellikle gençler ve kadınlarda daha
yaygındır.
-Depresyon tedavi edilebilir. Tedavi
amacıyla çeşitli kanıtlanmış psikoterapi yöntemleri, ruh halini düzenleyen
modern ilaçlar (antidepresanlar), stres yönetimi ve gevşeme teknikleri
mevcuttur.
Sinir Sisteminin Sağlıklı Yapısının
Korunması İçin Yapılması Gerekenler
-Dengeli ve yeterli beslenme sinir
sisteminin sağlığı açısından çok önemlidir. Yediklerimiz hafıza ve zekâ
gelişimimizde çok etkilidir. Özellikle B grubu vitaminler, E vitamini, demir,
çinko, iyot gibi mineraller içeren besinlerin tüketimi sinir sistemi sağlığı
açısından çok önemlidir. B vitaminleri birçok yararının yanı sıra beynimizi
strese karşı da korur. E vitamini, hem felç hem de kalp krizi riskini
düşürür. Demir, beynin beslenmesi açısından hayati önem taşımaktadır.
Özellikle oksijenin beyne iletilmesi ve beyin tarafından kullanılmasını
gerçekleştiren kandaki hemoglobin ve alyuvarların yapımında demire gereksinim
vardır. Kısacası beynin esas enerji kaynaklarından olan oksijenin beyne
gönderilebilmesi için demire gereksinim vardır. Yani diyetimizde muhakkak
demir içeren ve demirin yiyeceklerden emilimini kolaylaştıran C vitamini içerikli
yiyecekler olmalıdır.
-Beyin sağlığımız için her gün yeterli
miktarda su tüketilmesi ve protein içeriği yüksek gıdaların alınması
gerektiği de unutulmamalıdır.
-Merkezî sinir sistemi açısından en
zararlı elementler kurşun, civa, kadmiyum gibi ağır metallerdir. Bu maddeleri
içeren besinlerin tüketilmesi özellikle çocuklarda zekâ geriliği, refleks
bozuklukları ve davranış bozukluğuna sebep olur. Atık yönetiminde ve içme
suyu arıtımında bu noktaya dikkat edilmeli, denizde ve toprakta bu metallerin
birikimini ve hava yoluyla solunumlarını engellemeye yönelik çalışmalar
yapılmalıdır.
-Yüksek tansiyonlu kişilerde beyin
dokuları zarar görebilmekte, özellikle beynin ak maddesinde azalma
olmaktadır. Bu durum, kısa süreli bellek kayıpları, konuşma bozukluğu, yön
tayin edememe ve bilginin daha yavaş işlenmesi şeklinde ortaya
çıkabilmektedir.
Yüksek tansiyondan
korunmak için özellikle aşırı tuz ve doymuş yağ tüketiminden kaçınılması ve
vücut ağırlığının kontrol altında tutulması gerekmektedir.
|
-Beyin hücrelerinin ölümündeki en
önemli sebep strestir. Stres durumu, birtakım zararlı kimyasal elektronlar
meydana getirip bunların beyin hücrelerine yapışmasına sebep olmaktadır.
Stresten mümkün olduğunca uzak durulmalı ve stresle başa çıkma yolları
öğrenilmelidir.
Stresle başa çıkabilmek için bazı öneriler;
-Mutlaka yürüyüş ve
egzersiz yapın.
-Dengeli beslenin, ağır
yiyecekler yerine sebze veya meyve tüketin.
-Alkol ve sigaradan uzak
durun.
-Gürültüsüz sakin
ortamları tercih edin.
-Sevdiklerinizle zaman
geçirin.
-Sizi üzen kişi ve
olaylardan uzak durmaya çalışın.
-İşlerinizi aksatmayın,
sıraya koyun ki zamanı iyi kullanarak zaman stresini yönetin.
-Ailenize zaman ayırın.
-Hobilerle uğraşmak
kişiyi streslere karşı oldukça korur. Hobi edinin.
-Uykunuza ve dinlenmenize
önem verin.
|
-Enfeksiyon hastalıklarının beyin
sağlığını kötü şekilde etkilediği unutulmamalıdır. Bu noktada hijyen
kurallarına uymak, sık sık elleri yıkamak tehlikeli hastalık etmenlerinin
vücudumuza ulaşmasına engel olacaktır.
-Zihinsel yorgunluğa sebep olan
ilaçlardan uzak durmaya özen gösterilmelidir. Antidepresanlar, çoğu
antipsikotikler, antihistaminikler, sedatifler bilhassa yüksek dozlarda
alındığında sinir sistemi üzerinde negatif sonuçları görülmektedir.
-Beyin, kaslarımız gibi faaliyet
gösterdikçe güçlenmektedir. Özellikle düşünce gücü ve planlama gerektiren
faaliyetlerde bulunarak beyin egzersizleri yapılması, beyne kan akışını
hızlandırmakta ve adeta beyni oksijenle yıkamaktadır.
-Egzersiz, beyne oksijen ve kan akışını
artırmakta ve beynin gıdası olan glikozun (şekerin) beyne daha çok miktarda
ulaşmasını sağlamaktadır. Bu nedenle düzenli olarak spor yapmak da sinir
sistemi sağlığı açısından çok önemlidir. Gerek spor yaparken gerekse günlük
yaşam faaliyetlerimiz sırasında özellikle beynin darbe almaktan korunması
gerekmektedir. Darbelerin beyinde geri dönüşümü olmayan hasarlara sebep
olabileceği unutulmamalıdır.
-Alkolün en fazla tahribata neden
olduğu organlardan biri beyindir. Alkol, beyin hücrelerini öldürdüğü için
zamanla beyin küçülür. Aşırı alkol tüketimi mantıklı düşünme, karar verme ve
hareket etme yeteneklerinin bozulmasına, hafızanın zayıflamasına ve uyku
bozukluklarına sebep olmaktadır. Benzer şekilde sigara ve diğer uyuşturucu
maddelerin de sinir hücrelerine zarar verdiği ve yeni hücrelerin
oluşturulmasını engellediği yapılan araştırmalar sonucunda ispatlanmıştır.
Beyin ve akıl sağlığının en büyük düşmanı uyuşturuculardır. Uyuşturucu
bağımlılarında beliren ilk olgu, akıl ve sinir hastalıklarıdır. Delilik,
erken bunama, şuur kaybı, uykusuzluk, felçler, halüsinasyonlar, zekâ ve
hafıza kayıpları sık karşılaşılan durumlardır.
-Düzenli uyku güne zinde başlamayı
sağlamasının yanı sıra hafızanın güçlenmesine ve öğrenme kapasitesinin
artmasına da katkı sağlamaktadır. Uykunun, beyni zehirli maddelerden
temizlediğine dair yeni veriler elde edilmiştir. Yapılan araştırmalarda uyku
sırasında beyin hücreleri arasındaki boşluğun arttığı ve bu artışın uyanıkken
merkezî sinir sisteminde oluşan zehirli maddelerin beyinden
uzaklaştırılmasında etkili olduğu belirlenmiştir.
Beyin, aşırı çalıştığında
hücrelerde biriken atık maddeleri uzaklaştıramadığı için yorulur. Buna sürmenaj
denir. İstirahat etmek, uyumak, temiz hava almak beyni
dinlendirir.
|
Beynin Piri Reis’i Hocaların Hocası
Gazi Yaşargil’in çalışmaları
-1925 yılında Diyarbakır’da doğdu.
Ankara üniversitesinde tıp eğitimi aldıktan sonra yurt dışında çeşitli
üniversitelerde eğitim gördü.
-Beyin tümörlerine cerrahi müdahale
olmaz düşüncesini yerle bir ederek devrim yapan Yaşargil, doğru yöntemlerle
her cerrahi müdahalenin savunucusu olarak tanınıyor.
-Mikrosinir cerrahisinin kurucusu olan
Gazi Yaşargil "Beyin ve Sinir Cerrahı", "Profesör
Doktor", "Yüzyılın Beyin Cerrahı" ünvanlarına sahiptir.
Yaşargil epilepsi ve beyin tümörünü kendi bulduğu yöntemlerle tedavi etmiştir.
-Gazi Yaşargil, 1967 yılında ilk defa
cerrahi mikroskop kullanarak beyin ameliyatını geliştiren kişi oldu. Beyin
dokusu ve beyin damarlarının yapısı üzerine açıklama yaptı. Cerrahide
kullanılan aletlerin yetersizliğini fark ederek yüzer mikroskobu geliştirdi.
-Dünya beyin cerrahi birliği bu
başarılarından dolayı Gazi Yaşargil’i Yüzyılın Adamı olarak seçti.
|
SORU 1. Aşağıda verilen sinir
sistemi hastalıklarının adlarını bırakılan boşluklara yazınız.
-Beyindeki sinir hücrelerinin olağan
dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik
hastalıktır.
-………………………………..
-Beyinde ve omurilikte, sinir hücreleri
etrafındaki miyelin kılıfın hasar görmesine dayalı bir sinir sistemi hastalığıdır.
-……………………………………
-Asetil kolin azalması ile beynin
günden güne hafıza ve depolama fonksiyonlarını kaybetmesidir.
-………………………….…..
- Beynin substantia nigra adı verilen
bölgesinde bulunan ve dopamin üreten nöronların kaybedilmesiyle oluşan bir
nörolojik hastalıktır.
-………………..………
SORU 2. Beyinde ve omurilikte
mesajları taşıyan sinir hücrelerinin etrafındaki miyelin kılıfın hasar
görmesi durumunda ortaya çıkan sinir sistemi hastalığı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) MS B) Parkinson
C) Menenjit
D) Siyatik E) Felç
SORU 3. Gelişmesini tamamlamış bir insanın sinir
hücrelerinde, aşağıdaki metabolik olaylardan hangisi gerçekleşmez?
A) Dış ortam ile madde alış-verişi
B) Uyartıların iletilmesi
C) Hücre bölünmesi
D) Hormon salgılanması
hücresel solunum ile glikoz yıkımı
SORU 4. (2004 ÖSS BASIN KOPYASI)
Sinir sisteminin işlevlerini
incelemek için düzenlenen bir deney sırasında, beyni tahrip edilmiş bir
kurbağada aşağıdakilerden hangisi gerçekleşmez?
A) Kalbinin çalışması
B) Solunum yapması
C) Parmak arası perdesindeki kılcal
damarlarda kanın akması
D) Asit damlatılan bacağını çekmesi
E) Besini yakalamak için dilini
uzatması
SORU 5. İnsanlarda görülen;
I. Epilepsi (sara)
II. Felç
III. Hepatit
IV. Multipl Skleroz (MS)
hastalıklarından hangileri doğrudan
sinir sistemi ile ilgilidir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız IV
D) II ve III E) I, II ve IV
SORU 6. Dengeli ve yeterli beslenme sinir
sisteminin sağlığı açısından çok önemlidir. B vitaminleri birçok yararının
yanı sıra beynimizi strese karşı da korur. E vitamini, hem felç hem de kalp
krizi riskini düşürür. Oksijenin beyne iletilmesi ve beyin tarafından
kullanılmasını gerçekleştiren kandaki hemoglobin ve alyuvarların yapımında
demire gereksinim vardır. Yani diyetimizde muhakkak demir içeren ve demirin
yiyeceklerden emilimini kolaylaştıran C vitamini içerikli yiyecekler
olmalıdır. merkezî sinir sistemi açısından en zararlı elementler kurşun,
civa, kadmiyum gibi ağır metallerdir. Bu maddeleri içeren besinlerin
tüketilmesi özellikle çocuklarda zekâ geriliği, refleks bozuklukları ve davranış
bozukluğuna sebep olur.
Bu parçaya göre aşağıdakilerden
hangisi söylenemez?
A) Sağlıklı bir sinir sistemi için
dengeli ve yeterli beslenmeliyiz.
B) Bazı vitaminlerin yeterli alınması
stresle başa çıkmayı kolaylaştırır.
C) Bazı vitaminler felç ve kalp krizi
gibi durumlarla karşılaşma ihtimalini azaltır.
D) Demir ihtiyacının karşılanması için
bol demir içeren gıdaların tüketilmesi yeterlidir.
E) Bazı ağır metaller özellikle
çocuklar için çok tehlikeli sonuçlar oluşturur.
CEVAPLAR ve
ÇÖZÜMLERİ
1. Beyindeki sinir hücrelerinin olağan dışı bir
elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan nörolojik hastalıktır.
-Epilepsi (Sara)
-Beyinde ve
omurilikte, sinir hücreleri etrafındaki miyelin kılıfın hasar görmesine
dayalı bir sinir sistemi hastalığıdır.
-Multipl Skleroz
(MS)
-Asetil kolin
azalması ile beynin günden güne hafıza ve depolama fonksiyonlarını
kaybetmesidir.
-Alzheimer
- Beynin substantia
nigra adı verilen bölgesinde bulunan ve dopamin üreten nöronların kaybedilmesiyle
oluşan bir nörolojik hastalıktır.
-Parkinson
2. Multipl Skleroz (MS)
Cevap: A
3. Gelişmesini tamamlamış olgun bir nöronda sentrozom
yoktur. Dolayısı ile bölünme yeteneği de yoktur.
Cevap: C
4. Beyin kabuğu tahrip edilen bir kurbağa üzerinde
soruyu yorumlanmalıdır. Buna göre besinin duyu organları ile algılanması
sonrada istemli olarak dilini uzatıp bu besini yakalaması sürecinde beyin
kabuğu işlev görür. Dolayısı bunu kurbağa gerçekleştiremez. Kalbinin
çalışması, solunum yapması, parmak arası perdesindeki kılcal damarlarda kanın
akması istemsiz olarak omurilik soğanı tarafından gerçekleştirilir. Asit
damlatılan bacağını çekmesi ise reflekstir. Omurilik tarafından yönetilir.
Cevap: E
5. -Epilepsi, beyin içinde bulunan sinir hücrelerinin
olağan dışı bir elektro-kimyasal boşalma yapması sonucu ortaya çıkan
nörolojik hastalıktır.
-Felç, beyni
besleyen kan damarlarındaki akışın durmasıyla meydana gelen beyin hasarıyla
meydana çıkan bir sağlık sorunudur.
-Hepatit, karaciğer
iltihaplanmasıdır.
- Beyinde ve omurilikte, mesajları taşıyan sinir
hücreleri etrafındaki miyelin kılıfın hasar görmesine dayalı bir sinir
sistemi hastalığıdır.
6. Demir ihtiyacının karşılanması için bol demir içeren
gıdaların tüketilmesi tek başına yeterli değildir. yeterlidir. Demirin
yiyeceklerden emilimini kolaylaştıran C vitamini içerikli yiyeceklerin de
alınması gerekir.
Cevap: D
|