12. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
12.4.1. Canlılar
ve Çevre
Anahtar Kavramlar: adaptasyon,
doğal seçilim, mutasyon, varyasyon, yapay seçilim
12.4.1.1. Çevre
şartlarının genetik değişimlerin sürekliliğine olan etkisini açıklar.
a. Varyasyon,
adaptasyon, mutasyon, doğal ve yapay seçilim kavramları vurgulanır.
b. Bakterilerin
antibiyotiklere karşı direnç geliştirmesinin nedenleri vurgulanır.
c. Herbisit ve
pestisitlerin zaman içerisinde etkilerini kaybetmelerinin nedenleri üzerinde
durulur.
12.4.1.2. Tarım
ve hayvancılıkta yapay seçilim uygulamalarına örnekler verir.
Çevre şartlarının genetik
değişimlerin sürekliliğine olan etkisi
Tüm canlılar, yaşadıkları çevre ile
sürekli etkileşim hâlindedir. Çevresel faktörlerin etkisi ile aynı tür
bireyler arasında bile çeşitlilik ortaya çıkabilmektedir. Örneğin çuha
çiçeğinin çiçek renkleri ortamın farklı sıcaklıklarında farklı renklerde
olabilmektedir.
|
|
Çuha çiçeği 25- 35
⁰C’de beyaz renkli çiçekler açar.
|
Çuha çiçeği 15- 25
⁰C’de kırmızı renkli çiçekler açar.
|
-Ortancaların renkleri yetiştikleri
ortamın pH derecesi ve toprakta bulunan alüminyum metali miktarına bağlı
olarak değişmektedir. Alüminyum kırmız renk pigmentlerini etkiler ve çiçeğin
maviye dönmesini sağlar. Fosfor oranı
yüksek gübre kullanılırsa pembe çiçekler
açar.
|
Ortanca
bitkisinde farklı çiçek renkleri
|
-Modifikasyon (kalıtsal olmayan
varyasyon): Çevre faktörlerinin
etkisiyle genlerin işleyişinin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve kalıtsal
olmayan değişikliklere denir. Ortamın sıcaklığı, ışık miktarı,
beslenme, kimyasal maddeler ve mekanik etkiler modifikasyonlara sebep
olabilmektedir.
-Modifikasyon örnekleri:
Güneş ışığının deri rengini
koyulaştırması,
-Spor yapan kişilerin kaslarının
gelişmesi,
-Kaza sonucu meydana gelen organ ve
doku kayıpları,
-Aşırı beslenme sonucu meydana gelen
obezite,
-Himalaya tipi tavşanlarda sırta
konulan buz yastığı etkisi ile siyah kürk renginin oluşması,
-Polenle beslenen dişi larvaların işçi
arı, arı sütü ile beslenen larvaların ise kraliçe arı olarak gelişmesi,
-Varyasyon: Eşeyli üreme veya mutasyon sonucu kazanılan ve
kalıtsal olarak aktarılabilen özelliklerdir. Canlılarda genler tarafından
saptanır ve döllere aktarılabilir.
-Göz rengi, saç şekli ve rengi, kan
grubu gibi insanlarda bulunan karakteristik özellikler genetik varyasyonlara
örnek verilebilir.
Eşeyli üreyen canlılarda
gametlerin mayoz bölünme ile oluşması sırasında;
-Krossing-over
-Homolog kromozomların
rastgele ayrılması
Ayrıca yumurtanın şansa
bağlı döllenmesi yeni kalıtsal varyasyonların oluşma sebebidir.
|
-Mutasyon: Çevre koşullarının etkisiyle, canlının genotipinde
meydana gelen değişikliklerdir.
- Mutasyona sebep olan etmenlere mutajen
denir. Radyasyon, ultraviyole ışınlar, X ışınları, radyoaktif maddeler, bazı
kimyasal maddeler ve ilaçlar, virüsler mutajendir.
-Mutasyonlar sonucu meydan gelen
farklılıkların hepsi kalıtsal değildir. Eşeyli üreyen canlının vücut
hücrelerinde gerçekleşen mutasyonlar sadece o canlıyı etkilerken, üreme
hücrelerindeki mutasyonlar gelecek nesillere de aktarılmaktadır.
- Vücut hücrelerinde
gerçekleşen mutasyon, eşeysiz üreyen canlılar ve bitkilerde yavru bireylere
aktarılabilir. Bitkinin bazı yaprak veya dallarında oluşan mutasyon, bu
dalların vejetatif üremesiyle oluşan yeni bitkilerde de görülebilir.
|
Canlılarda bazı mutasyon örnekleri:
|
|
|
Albino kaplan
|
El parmaklarında bozukluk
|
Dört yapraklı yonca
|
ADAPTASYON
-Bir canlının belli bir çevrede yaşama
ve üreme şansını artıran kalıtsal özelliklerin tümüne (uyum sağlamasına) adaptasyon
denir.
-Çöl farelerinin uzun kuyruklu ve geniş
vücutlu olmaları.
-Kaktüslerin yapraklarının zamanla
diken şeklini alması.
-Bukalemun ve ahtapotun kendini korumak
için renk değiştiriyor olması.
-Çölde yaşayan develerin kum
fırtınalarından etkilenmemek için kulak ve burunlarının kıllı olması
-Develerin hörgüçlerinde yağ depolaması.
-Kutup ayılarının postlarının beyaz
olması. Sürekli karla kaplı olan ortamda kamufle olarak tehlikelerden
korunmalarını sağlar.
-Sıcak bölge canlılarının kulak ve
burunları büyüktür, böylece terleyerek vücüt ısılarını ayarlar, yaşama ve
üreme şansları artar.
-Soğuk bölge canlılarının kulakları ve
burunları küçüktür, böylece soğuk havadan daha az etkilenirler, yaşama ve
üreme şansları artar.
|
|
|
|
Kutup
ayılarının postlarının beyaz olması.
|
Sıcak
bölge canlılarının kulak ve burunları büyüktür.
|
Soğuk
bölge canlılarının kulakları ve burunları küçüktür
|
Bir
dal üzerine kamuflaj yapmış bukalemun
|
Modifikasyon (kalıtsal olmayan
varyasyon) ve Adaptasyon karşılaştırılması
MODİFİKASYON
|
ADAPTASYON
|
Çevre şartları etkisi ile
canlının fenotipinde gözlenen kalıtsal olmayan değişikliklerdir.
|
Bir canlının belirli bir
çevrede yaşama ve üreme şansını artıran kalıtsal karakterlerdir.
|
Fenotip değişikliği; ısı,
ışık, besin, nem ve basınç gibi çevresel faktörlerin etkisi ile genlerin
işleyişinin değişmesine bağlıdır.
|
Bu karakterler, canlının
uyum göstermesini sağlar; ancak çevre etkisi ile karakter değişmez.
|
Genlerin yapısı değil
işleyişi değişir. Vücut hücrelerinde görülür.
|
Eşeyli üreme ve
mutasyonlarla kazanılır.
|
Kalıtsal değildir.
|
Kalıtsaldır.
|
Doğal Seçilim
Sahip olduğu farklılıklardan dolayı,
yaşadığı ortama daha uyumlu olan canlıların hayatta kalabilmesi, benzer
şekilde uyumlu olmayanların elenerek yok olması demektir.
- İyi
uyum yapacak özellikleri (=varyasyonları) taşıyan bireyler, yaşam kavgasında,
bu özellikleri taşımayan bireylere karşı daha etkili bir savaşım gücü
göstereceğinden, ayakta kalır, gösteremeyenler ise yok olur. Böylece
bulunduğu bireye o koşullara en iyi uyum yapabilecek yeteneği veren
özellikler, gelecek döllere kalıtılmış olur. Bu varsayımın anahtar cümleciği
"BİYOLOJİK OLARAK EN İYİ UYUM YAPAN AYAKTA KALIR "
-Örneğin Aslan popülasyonunda güçlü
pençelere sahip olma bir avantajdır. En güçlü pençelilerin hayata kalma şansı
artacaktır. Bunun sonucunda üremek için
daha fazla enerjiye sahip olabileceklerdir, daha baskın hale geçerek dişileri
daha kolay etkileyebileceklerdir ve hatta dişiler daha kolay avlanan
erkekleri tercih edeceği, erkekler daha başarılı dişileri tercih edeceği için
yine avantajlı konuma geçeceklerdir. Bu gibi faktörler sayesinde daha çok
üreyebilecek ve kendisindeki güçlü pençe varyasyonunu sağlayan genleri
yavrularına (gelecek nesillere) aktarabilecektir. Böylece yavrularda da bu
özelliğin gözükmesi ihtimali artabilecektir. Öte yandan, güçsüz pençeli bir
birey, avlanmaya çalışmaktan üremeye zaman/enerji bulamayacak veya dişileri
etkileyemeyecek ve hatta daha kolay ölüp, üreme şansını tamamen
kaybedebilecektir.
-Gereksiz antibiyotik kullanımı doğal
seçilim ile antibiyotiklere dirençli mikroorganizmaların oluşmasına neden
olmuştur. Antibiyotikler, mikroorganizmaların neden olduğu enfeksiyon
hastalıklarının tedavisinde önem taşır. Bilim insanları, mikroorganizmaların
bu ilaçlara karşı direnç kazanabileceği ve antibiyotiklerin enfeksiyon
hastalıklarının tedavisinde etkisini kaybedeceğini gözlemlemiştir.
Antibiyotiklere maruz kalan bakterilerden dirençli olanlar hayatta kalma şansı
bularak popülasyon içerisinde doğal seçilime uğrarlar. Yaşamını devam ettiren
bakteriler konjugasyon (gen transferi) ile bu özelliği diğer bakterilere
aktarırlar.
Şekil: Bakterilerde antibiyotiğe karşı direnç
geliştirme
|
- İnsektisit (böcek öldürücü), herbisit
(yabani ot öldürücü), fungusit (küf öldürücü) vb. pestisitler; çok eski
tarihlerden beri tarım alanında bit, pire, sinek vb. zararlılara karşı
kullanılmaktadır. Ancak pestisitlerin yoğun ve bilinçsiz kullanımı, insanlar
ve diğer organizmalar üzerinde olumsuz etki yapmaktadır.
-Örneğin DDT, bir çeşit böcek ilacıdır.
Günümüzde kullanılması yasaklanmıştır. DDT, ilk kullanıldığı yıllarda
sineklerle mücadelede etkili olmuştur. Ancak az sayıda da olsa bazı
sineklerin DDT’den etkilenmediği görülmüştür. Bu sinekler sahip oldukları
kalıtsal farklılıklar sayesinde yaşamış ve üremeye devam etmiştir. Böylece
DDT kullanılmış olan bölgede dayanıklı bireylerin sayısı artmış ve DDT daha
az etkili olmuştur. Dayanıklı sinekler, başlangıçta çok az sayıda oldukları
hâlde zamanla çoğalmıştır. DDT’nin kullanılması, dayanıklı bireylerin
çoğalmasını sağlayan etkin bir faktör olmuştur.
Yapay Seçilim
- Bir popülasyona ait canlılarda insanlar tarafından seçilen bazı
özelliklerin nesiller boyu aktarılmasının sağlanması demektir.
- Mısır,
doğada normal olarak bulunan teosinte isimli bir bitkinin sürekli olarak yapay
seçilime uğratılması sonucu elde edilmiştir. Teosinte, normal olarak çok az
taneye sahip olan bir bitkidir. Sürekli olarak bol taneliler kendi arasında
çaprazlanarak günümüzdeki bol taneli mısırlar elde edilmiştir.
Şekil: Yapay seçilim ile günümüz mısırın elde edilmesi
|
-Dünya'nın en saygın atları olan
İngiliz atları da, Arap atlarının sürekli olarak en hızlı ve güçlülerinin
seçilmesi sonucunda elde edilmiştir. Günümüzde bu seçilim halen yapay olarak
sürdürülmektedir.
-Günümüzdeki köpek çeşitliliği de
binlerce yıldır uygulanan yapay seçilimden kaynaklanmaktadır. Günümüzdeki
köpek çeşitlerinin tümü, kurt olarak bildiğimiz Canis lupus’un alt
türleridir. İnsanlar, binlerce yıldır yaşadıkları bölgelerin şartlarına en
uygun, en az saldırgan, en güçlü gibi özelliklerine göre seçtikleri vahşi
kurtları evcilleştirmiş ve bu özelliklerine göre seçilim uygulamıştır.
-Brassica oleracea (yabani
hardal)] bitkisinin farklı kısımları kullanılması ile yapay seçilimle
karnabahar, yer lahanası, brüksel lahanası, lahana, brokoli ve karalahana vb.
sebzeler üretilir.
Şekil: Yabanıl hardalın yapay seçilimi ile birçok
sebze üretilmiştir.
|
|
SORU 1. Canlı vücuduna ait;
I. Yumurta
II. Yumurtalık
III. Sperm
IV. Sperm ana hücresi
yapılarından hangilerinde
gerçekleşecek bir mutasyon kalıtsal olabilir?
A) I ve III B) II ve IV C)
I, II ve III
D) I, III ve IV E) I, II, III ve IV
SORU 2. Modifikasyon ile ilgili,
I. Canlının fenotipinde meydana gelen
degisimdir.
II. Çevresel faktörlerin etkisiyle
ortaya çıkar.
III. Genlerin nükleotid diziliminin değişmesine
neden olur.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız III C)
I ve II
D) II ve III E) I, II ve III
SORU 3. (2010 YGS)
Farelerin atmacalar tarafından
avlanmasında, tüy rengi ile zemin rengi arasındaki ilişkiyi araştırmak için bir
deney düzenlenmiştir. Bunun için aynı türe ait beyaz ve kahverengi fareler
kullanılmıştır. Deney, toprak zemin üzerinde ve karla kaplı zemin üzerinde
iki renkten de fareler ve atmaca ile ayrı ayrı tekrarlanmıştır. Sonuçta
toprak zemin üzerinde daha kolay görülebilen beyaz fareler, kahverengi
farelere göre iki katı sayıda; karla kaplı zemin üzerinde ise kahverengi
fareler, beyaz farelere göre iki katı sayıda avlanmışlardır.
Bu deney sonucu;
I. Tüy rengindeki çeşitlilik, farklı
ortam koşullarında hayatta kalma şansını artırır.
II. Popülasyondaki bireylerin uyum gücü
aynıdır.
III. Doğal seçilim, çevreye iyi uyum
yapanlar yönünde işler.
yargılarından hangilerini destekler?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) I
ve II
D) I ve III E) II ve III
SORU 4. (2012 YGS)
DENEY 1: Kirliliğin olmadığı, bu nedenle de açık renkli
likenlerin ağaç gövdelerini kapladığı kırsal bir ekosistemdeki doğal kelebek
popülasyonunun % 95’inin beyaz renkli olduğu saptanıyor. Bu ortama kanat
rengi siyah ve beyaz olan kelebeklerden eşit sayıda bırakıldığında kuşların
yakaladığı kelebeklerin % 86’sının siyah renkli, % 14’ünün beyaz renkli
olduğu görülüyor.
DENEY 2: Endüstriyel kirlilik nedeniyle likenlerin
gelişemediği ve ağaç gövdelerinin fabrika bacalarından çıkan isle koyulaştığı
şehre yakın bir ekosistemde ise aynı türe ait kelebek popülasyonunun %
85’inin siyah renkli olduğu saptanıyor. Bu ortama kanat rengi siyah ve beyaz
olan kelebeklerden eşit sayıda bırakıldığında, kuşların yakaladığı
kelebeklerin % 80’inin beyaz renkli, % 20’sinin siyah renkli olduğu
görülüyor.
Bu deneylerle ilgili olarak,
I. Çevre koşullarındaki değişiklikler
kanat renginden sorumlu gende mutasyona yol açmıştır.
II. Kirliliğin olmadığı ortamdaki
kelebek popülasyonunun yaklaşık %5’inin siyah kanatlı olması türün kalıtsal
özelliğidir.
III. Popülasyonlarda farklı kanat
rengine sahip bireylerin oranının değişmesinin nedeni, doğal seçilimdir.
yargılarından hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız
III
D) I ve II E) II ve III
SORU 5. (201 LYS)
I. Doğal seçilimin olması
II. Genetik sürüklenmenin meydana
gelmesi
III. Mutasyonun meydana gelmesi
Yukarıdakilerden hangilerinin
etkisi, her zaman, popülasyonun çevreye uyumunu sağlayacak yönde
gerçekleştirir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız
III
D) I ve II E) II ve III
SORU 6. (2006-ÖSS)
Himalaya tavşanlarında kuyruk, kulak ve
ayak uçları siyah, vücudun diğer kısımları beyaz renklidir. Bir deneyde, bir
Himalaya tavşanının sırt bölgesindeki bir alan tıraş edilip bu kısma buz
yastığı konmuştur. Bu bölgede yeni çıkan kılların siyah olduğu görülmüştür.
Deneyin bundan sonraki aşamalarında: I. Yukarıda sözü edilen tavşan, sırt bölgesinde
çıkan siyah kıllar tıraş edildikten sonra, doğal ortama bırakıldığında bu bölgede
tekrar beyaz kılların çıkması
II. Başka bir tavşanın sırt kılları
tıraş edilip bu bölgeye sıcak yastık uygulanması sonucunda bölgede beyaz
kılların çıkması
III. Sırtında siyah bölge oluşturulan
başka bir tavşanın doğal üreme ortamında üremesiyle oluşan yavruların kıl
renklerinin Himalaya tavşanlarının normal kıl renklerinde olması durumunda,
bunlardan hangileri modifikasyon kanıtı olarak kullanılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III D) I ve III E) II ve III
SORU 7. Aşağıdakilerden hangisi
canlıların evrimsel süreçte sahip oldukları bir adaptasyon örneği değildir?
A) Deve kuşlarının uzun ve güçlü
bacaklarının olması
B) Kutup ayılarının ayaklarının geniş
tabanlı olması
C) Zebraların çizgili görünümleri
D) Kaplanın keskin dişlerinin ve
pençelerinin olması
E) Çuha çiçeğinin 15-20 derecede
kırmızı renk açması
SORU 8. (2006-ÖSS)
I. Adaptasyon
II. Mutasyon
III. Kalıtsal varyasyon
Bir popülasyondaki bireyler,
yukarıdakilerden hangilerini “doğal seçilim” ile kazanır?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
Yalnız III D) I ve III E) II ve III
CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. Yumurtalık gibi vücut hücrelerinde ve
organlarında meydana gelen mutasyon kalıtsal değildir. Üreme ana hücreleri
ve üreme hücrelerindeki mutasyonlar kalıtsal olabilir. Cevap: D
2. Madifikasyon; Çevre faktörlerinin etkisiyle genlerin işleyişinin
değişmesi sonucu ortaya çıkan ve kalıtsal olmayan değişikliklerdir. Ortamın
sıcaklığı, ışık miktarı, beslenme, kimyasal maddeler ve mekanik etkiler
modifikasyonlara sebep olabilmektedir. Genlerin nükleotid diziliminin
değişmesine neden olmaz. Cevap: C
3. Beyaz tüylü fareler kar üzerinde, kahverengi
fareler ise toprak zemin üzerinde iken daha az avlanmıştır. Bu durumda tüy
rengindeki çeşitlilik, farklı ortam koşullarında hayatta kalma şansını artırmıştır.
Doğal seçilim de çevreye iyi uyum yapanlar yönünde işlemiştir. Cevap: D
4. Beyaz ve siyah kanat özelliği genetik özellikleridir.
Sonradan ortaya çıkmamıştır. Bu durumda çevre koşullarındaki değişiklikler
kanat renginden sorumlu gende mutasyona neden olmuştur diyemeyiz. Kirliliğin olmadığı ortamdaki kelebek popülasyonunun
yaklaşık %5’inin siyah kanatlı olması türün kalıtsal özelliğidir.
Açık renkli ağaç
kabuğunda açık renkli kelebekler az avlanmış, Koyu renkli ağaç gövdesinde ise
koyu renkli kelebekler az avlanmıştır. Bu iki durumda da doğal seçilim
gerçekleşmiştir. Cevap: E
5. Mutasyonların çoğu zararlıdır. Canlının aleyhine
sonuçlanır. Genetik sürüklenme, küçük bir popülasyonun genetik havuzunda
tamamen şans eseri oluşmuş değişikliklerdir. Doğal seçilim ise canlıların
değişen çevre şartlarında güçlü olanların hayatta kalması, zayıf olanların
elenmesi sürecidir. Cevap: A
6. Madifikasyon; Çevre faktörlerinin etkisiyle genlerin
işleyişinin değişmesi sonucu ortaya çıkan ve kalıtsal olmayan
değişikliklerdir. Ortamın sıcaklığı, ışık miktarı, beslenme, kimyasal
maddeler ve mekanik etkiler modifikasyonlara sebep olabilmektedir.
Buna göre I ve III
modifikasyon için geçerlidir. II. öncülde verilen durum tavşanın genetik
özelliğinden dolayı yaşadığı doğal ortamda sahip olduğu kürk rengidir. Cevap:
D
7. Çuha çiçeğinin 15-20 derecede kırmızı renk açması,
ortam etkisi ile ortaya çıkan ve kalıtsal olmayan varyasyon (modifikasyon)
dur. Diğer seçeneklerde verilen özellikler canlıların yaşama şansını artıran
ve kalıtsal olan özelliklerdir. Yani adaptasyondur.
Cevap: E
8. Doğal
seleksiyon, sahip olduğu farklılıklardan
dolayı, yaşadığı ortama daha uyumlu olan canlıların hayatta kalabilmesi,
benzer şekilde uyumlu olmayanların elenerek yok olması demektir. Bu durum
adaptasyon ile oluşur. Cevap: A
|