11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1.4. Solunum
sistemi
11.1.5.3.
Solunum sistemi hastalıklarına örnekler verir.
KOAH, astım, verem,
akciğer ve gırtlak kanseri, zatürre hastalıkları belirtilir.
11.1.5.4. Solunum
sisteminin sağlıklı yapısının korunması için yapılması gerekenlere ilişkin
çıkarımlarda bulunur.
Yaygın olarak
görülen mesleki solunum sistemi hastalıklarından korunmak için iş sağlığı ve
güvenliği konusunda alınabilecek önlemlerin araştırılması ve elde edilen
bilgilerin paylaşılması sağlanır.
SOLUNUM SİSTEMİ RAHATSIZLIKLARI
-Farenjit (yutak iltihabı)
Enfeksiyon veya kimyasallara bağlı
olarak yutağın tahriş olmasıdır. Bakteri kaynaklı farenjitte gerekli önlem
alınmazsa iltihaplanma gırtlağa, sinüslere ve kulaklara yayılabilir. Sonuçta
yutmada zorluk, burun akıntısı, ağır öksürük ve yüksek ateş şeklinde
belirtiler ortaya çıkabilir.
-Larenjit (gırtlak iltihabı)
Çocuklarda nefes darlığına neden
olabilir. Yetişkinlerde kronikleşen larenjit, gırtlak kanserine dönüşebilir.
En belirgin özelliği seste oluşan değişikliklerdir.
-Bronşit
Bronşların iltihaplanması sonucunda
oluşan bronşit; kuru bir öksürük, yüksek ateş ve hırıltılı nefes alma
şeklinde belirtiler gösterir. Zamanında tedavi edilmezse zatürreye
dönüşebilir.
-Pnömoni (Akciğer İltihabı, Zatürre)
Akciğer alveollerinin enfeksiyonu ve
iltihaplanması sonucunda akciğerlerde sıvı ve kan toplanması hastalığıdır.
Genellikle Streptococcus pneumonia türü bakteri tarafından
oluşturulur. Ateş, öksürük, üşüme, soluk alıp vermede güçlük gibi belirtiler
gösterir.
-Amfizem
Uzun süre sigara içilmesi, hava
kirliliği olan ortamlarda yaşama, egzoz dumanları, aşırı tozlu ortamlarda
bulunmak gibi faktörler solunum sisteminin yapısını bozar ve enfeksiyonlara
neden olur. Alveoller esnekliğini kaybeder. Nefes alıp verme zorlaşır
şiddetli nefes darlıkları görülür.
-Tüberküloz (Verem)
Mycobacterium tuberculosis türü bakteri tarafından oluşturulur. Bu bakteri
farklı organlara yerleşip o organlarda da vereme sebep olabilmekle birlikte
(kemik veremi, cilt veremi gibi), çoğunlukla akciğere yerleştiğinden
hastalık, akciğer veremi olarak anılmaktadır. Veremli hastaların
öksürüklerinden saçılan bakteriler yoluyla insandan insana geçer. Genellikle
kalabalık, havasız ortamlarda yaşayan ve bağışıklık sorunları olan insanlarda
görülür. Veremde akciğerlerin bağ dokusunun elastikiyetinin azalması ve
solunum yüzeylerinin kalınlığının artmasından dolayı gazların difüzyon
kapasitesi düşer.
-Astım
Hava yollarının daralmasına sebep olan
kronik bir iltihaplanmadır. Soluk alıp vermede sıkıntılara neden olur.
Polenler, mantar sporları, bazı besinler, asprin, soğuk hava, kirli hava,
sigara dumanı akut astım krizine neden olabilir. Bunların etkisi ile küçük
bronşiollerde mukus salgısı çok fazla artarak ödem oluşturur.
-Kronik Obstrüktif (Engelleyici) Akciğer Hastalığı
(KOAH) ilerleyici bir akciğer
hastalığıdır. Tütün ve tütün ürünleri, bazı mesleklerde karşılaşılan toz,
duman, evlerde kullanılan odun, tezek, kök benzeri yakıtlardan çıkan dumanın
solunması akciğerlerde bir çeşit iltihap oluşturarak akciğerlerin olduğundan
daha erken yaşlanmasına neden olur. Hastalık müzmin bronşit ve amfizem olarak
da bilinir.
-Gırtlak kanseri: Gırtlak boğazınızın hemen altında bulunur. Gırtlak
kıkırdaktan yapılmıştır ve konuştuğunuzda ses çıkarmak üzere titreşen ses
tellerini içerir. Bu bölgede gelişen kanserler gırtlak kanseri olarak
adlandırılır.
Gırtlak kanseri nedenleri nelerdir?
Gırtlak kanseri, gırtlağınızdaki
hücreler genetik mutasyon geliştirdiğinde oluşur. Bu mutasyonlar hücrelerin
kontrolsüz büyümesine ve normalde sağlıklı hücreler öldükten sonra da
yaşamaya devam etmelerine yol açar. Biriken hücreler gırtlak bölgesinde bir
tümör oluşturabilirler. Gırtlak kanserine sebep olan mutasyona neyin sebep
olduğu net olarak bilinmemektedir.
Gırtlak kanseri risk faktörleri
nelerdir?
-Sigara içilmesini ve tütün
çiğnenmesini içeren tütün kullanımı,
-Aşırı alkol kullanımı,
-Human papilloma virüsü (HPV) olarak
adlandırılan cinsel yolla bulaşan bir virüs,
-Meyve ve sebze yer almayan diyet
-Akciğer kanseri: En önemli görevi vücuda oksijen alınması ve yaşamsal
faaliyetler sırasında oluşan karbondioksitin vücuttan atılmasını sağlamak
olan akciğerlerdeki doku ve hücrelerin kontrolsüz şekilde çoğalması sonucu
akciğer kanseri oluşur. Kontrolsüz çoğalan bu kitleler bulunduğu ortamda
büyür ve etrafındaki dokulara yayılıp hasar verebilir.
Akciğer Kanseri Nedenleri
Akciğer kanserinin en büyük nedeni
sigara olsa da sigara içmeyenlerde de akciğer kanserine rastlanabilmektedir.
Tüm akciğer kanserleri vakalarına bakıldığında %15’lik dilimi hiç sigara
içmemiş kişiler oluşturmaktadır. Sigara içilen ortamlarda bulunmak da akciğer
kanseri gelişim riskini artırmaktadır. Sigaradan uzak durarak 10 yıl için de
akciğer kanseri riski yüzde 50 azaltılabilir. Sigara, pipo, puro ve nargile
gibi ürünler, kanser nedeni olarak ispatlanmış en önemli risk faktörleridir.
Sigaranın dışında; genetik geçiş, asbest, radon gazı, hava kirliliği de
akciğer kanseri nedenlerindendir. Verem gibi bazı akciğer hastalıkları,
akciğerlere radyoterapi uygulanması riski artırabilmektedir. İçme sularında
yüksek düzeyde arsenik maddesi olması da önemli bir nedendir. Kadınların da
giderek daha fazla sigara tüketmesi ile son yıllarda akciğer kanserinde artış
görülmektedir.
Akciğer Kanserinde Erken Tanı Önemlidir!
Akciğer kanseri kanser tarama programları içinde
değerlendirilemeyen bir tür olduğundan erken dönemde yani akciğer içinden
lenflere veya başka organlara yayılmadan önce ender olarak başlangıç
evresinde tespit edilebilir. Erken dönemde hastalığın yakalanma ihtimali
%15 civarındadır. Lenf düğümlerine sıçramamış vakalarda 5 yıllık sağ kalım
oranı %50’dir. Ancak genellikle bu hasta gruplarında kanser teşhisi
konulduğunda hastalık akciğer dışında yakın organlara da yayılmış durumda
olduğu için bu oran %15’in altına inmektedir. Akciğer kanserinde erken
tanı, rutin yapılan testlerde ya da bir başka sağlık sorunu için yapılan
tetkiklerde ortaya çıkmaktadır.
|
Akciğer Kanserinden Korunmanın
Yolları
Akciğer kanseri oluşumu tek bir sebebe
bağlanamaz. Yapılan araştırmalar sonucu akciğer kanserinin birçok nedeni
bulunmuştur. Çeşitli faktörler akciğer kanseri oluşumunda rol oynayabilir.
Bunların büyük bir bölümü tütün kullanımıyla ilişkilidir. Akciğer kanseri
bulaşıcı değildir. Bazı insanların akciğer kanseri olma riski diğerlerinden
daha fazla olabilir. Aşağıdaki durumlarda kanser riski artmaktadır.
1. Sigara ve Akciğer Kanseri; Sigara içmek akciğer kanserine neden olur.
Tütündeki zararlı maddeler (karsinojen) akciğerdeki hücrelere zarar verir.
Zamanla bu etkiler, hücrelerde kansere neden olabilir. Bir sigara içicisinin
akciğer kanseri olması; hangi yaşta sigara içmeye başladığı, ne kadar süredir
sigara içtiği, günde içtiği sigara sayısı, sigarayı ne kadar derin içine çektiğiyle
alakalıdır. Sigara içmeyi bırakmak bir kişinin akciğer kanseri olma riskini
büyük ölçüde düşürür.
2. Puro ve Pipo ve Akciğer Kanseri; Puro ve pipo kullananlar, bunları kullanmayanlara
göre daha çok akciğer kanseri olma riski taşır. Kişinin kaç yıldır puro veya
pipo içtiği, günde kaç adet içtiği ve ne kadar derin içine çektiği, kanser
olma riskini etkileyen faktörlerdir. İçlerine çekmeseler de puro ve pipo
içicileri akciğer ve ağız kanserinin diğer tipleri için de risk altındadır.
Pasif içicilerin (tütün dumanına maruz kalanlar) akciğer kanseri olma riski
pasif içicilik durumunda da artmaktadır.
3. Asbest ve Akciğer Kanseri; Yalıtım malzemesi olarak bazı endüstrilerde
kullanılan ve doğal olarak fiber halinde bulunan bir mineral grubudur. Asbest
fiberleri parçacıklara ayrılmaya meyillidir ve havada dolaşıp kıyafetlere
yapışır. Bu parçacıklar solunduğu zaman akciğerlere yerleşir. Orada akciğer
hücrelerini zarara uğratır ve böylece kanser gelişme riskini artırır.
Çalışmalar asbeste maruz kalan işçilerde akciğer kanseri gelişme riskinin,
maruz kalmayanlara göre 3–4 kat daha fazla olduğunu göstermiştir. Bu artış,
gemi inşası, asbest madenleri, yalıtım işi ve fren tamiri gibi endüstrilerde
çalışanlarda daha fazladır. Akciğer kanseri olma riski, asbest işçileri sigara
içiyorlarsa daha fazladır. Asbest işçileri işverenleri tarafından temin
edilen koruyucu malzemeleri kullanmak ve tavsiye edilen iş ve güvenlik
uyarılarını takip etmek zorundadır.
4. Hava Kirliliği ve Akciğer
Kanseri; Akciğer kanseri ile hava
kirliliğine maruz kalmak arasında bir ilişki bulunmuştur. Ama bu ilişki
açıkça tarif edilememiştir ve daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
5. Akciğer Hastalıkları; Verem gibi bazı akciğer hastalıkları, kişinin kanser
olma riskini artırır. Akciğer kanserinin veremden etkilenen bölgelerde daha
fazla gelişme eğilimi vardır.
6. Hastanın Hikâyesi; Bir kez akciğer kanseri olan kişinin tekrar ikinci
akciğer kanseri olma riski, hiç kanser olmamış kişiye oranla daha fazladır.
Akciğer kanseri tanısı konduktan sonra sigara içmeyi bırakmak, ikinci bir
akciğer kanserinin gelişmesini önleyebilir.
Solunum
Sisteminin Sağlığı İçin Nelere Dikkat Etmeliyiz?
1. Solunan havanın temiz ve nem
oranının yeterli düzeyde olmasına özen gösterilmelidir. Fırsat buldukça orman,
göl, deniz kıyısı gibi havası temiz olan yerlerde dolaşılmalıdır. Kalabalık,
havasız ve tozlu yerlerde fazla durulmamalıdır.
2. Bulunulan ortam sık sık
havalandırılmalıdır.
3. Hava akımı olan yerlerde (cereyan
yapan yerlerde) durulmamalıdır.
4. Temiz havada düzenli spor
yapılmalıdır.
5. Grip, nezle ve diğer solunum yolu
hastalıklarına yakalanan kimselerden uzak durulmalıdır.
6. Bronşit, zatürre, astım gibi solunum
sistemi hastalıklarında gecikmeden bir sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.
7. Tütün ve tütün mamulleri gibi
solunum sistemine zarar veren maddelerin kullanımından uzak durulmalıdır.
8. Mevsime uygun giyinilmelidir. Çok
rüzgârlı ve soğuk havalarda boğazı koruyacak giyecekler kullanılmalıdır.
9. Aşırı sıcak ve soğuk gıdalar yemek
ve içmekten kaçınılmalıdır.
10. Burun, filtre görevi yaparak
zararlı mikropları tuttuğu ve bunların diğer solunum organlarına geçişini
engellediği için burundan nefes alınmalıdır.
11. Çocukken vereme karşı gerekli
aşılar yapılmış olmalıdır.
12. Toksik gazlar gibi solunum
sistemine zarar verebilecek durumların söz konusu olabileceği ortamlarda
çalışıldığında maske takmak gibi koruyucu önlemler alınmalıdır.
|
SORU 1. Aşağıdaki şekilde, oksijenin akciğerlerden dokulara
ve karbondioksitin dokulardan akciğerlere iletilmesi gösterilmiştir.
I. ve II. olay ile gaz değişiminin
gerçekleştiği X ve Y damarı aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
SORU 2. İnsan vücudunda;
I. bronş,
II. akciğer kılcalı,
III. soluk borusu,
IV. alyuvar,
V. alveol,
VI. doku hücresi
yapılarından, oksijenin taşınma
sırası aşağıdakilerin hangisinde doğru verilmiştir?
A) III-V-I-II-IV-VI
B) I-III-V-II-IV-VI
C) V-I-III-II-IV-VI
D) III-I-V-II-IV-VI
E) III-I-V-IV-II-VI
SORU 3. Atmosferdeki oksijenin
akciğerlerdeki alveollere, oradan da dokulara kadar iletilebilmesi için
atmosferde, alveollerde ve dokulardaki oksijen basıncı arasındaki ilişki
nasıl olmalıdır?
A) Hava O2 basıncı = Alveol
O2 basıncı < Doku O2 basıncı
B) Hava O2 basıncı >
Alveol O2 basıncı > Doku O2 basıncı
C) Hava O2 basıncı <
Alveol O2 basıncı < Doku O2 basıncı
D) Hava O2 basıncı <
Alveol O2 basıncı = Doku O2 basıncı
E) Hava O2 basıncı = Alveol
O2 basıncı > Doku O2 basıncı
SORU 4.
I. astım,
II. verem,
III. gırtlak kanseri,
IV. alerji
V. Farenjit
Yukarıda verilen hastalıklardan
hangisi solunum sistemi hastalığı değildir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C)
Yalnız IV
D) III ve IV E) II ve V
SORU 5. Genellikle Streptococcus
pneumonia türü bakterin neden olduğu akciğer alveollerinin enfeksiyonu ve
iltihaplanması sonucunda akciğerlerde sıvı ve kan toplanması hastalığı
aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tüberküloz B) Amfizem C) Astım
D) Zatürre E) Larenjit
SORU 6. Solunum sisteminin sağlığını
korumak adına aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Tütün ve tütün mamullerinden uzak
durulmalıdır.
B) Temiz havada düzenli spor
yapılmalıdır.
C) Aşırı sıcak ve soğuk gıdalar yemek
ve içmekten kaçınılmalıdır.
D) Hava akımı olan yerlerde (cereyan
yapan yerlerde) durulmamalıdır.
E) Solunan havanın nemsiz olmasına özen
gösterilmelidir
CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. I. Olay: Dış solunum
II. Olay: İç solunum
X damarı: Akciğer
kılcalı
Y damarı: Doku
kılcalı
Cevap: C
2. III. soluk borusu,
I. bronş,
V. alveol,
II. akciğer kılcalı,
IV. alyuvar,
VI. doku hücresi
Cevap: D
3. Atmosferdeki oksijenin akciğerlerdeki alveollere,
oradan da dokulara kadar iletilebilmesi için oksijen basıncının çoktan aza
sırası ile; atmosfer> alveoller > dokular şeklinde olmalıdır.
Cevap: B
4. Alerji, vücuda giren veya temas eden maddelere karşı
bağışıklık sisteminin gösterdiği aşırı duyarlı tepkidir.
Cevap: C
5. Pnömoni (Akciğer İltihabı, Zatürre)
Akciğer
alveollerinin enfeksiyonu ve iltihaplanması sonucunda akciğerlerde sıvı ve
kan toplanması hastalığıdır. Genellikle Streptococcus pneumonia türü
bakteri tarafından oluşturulur.
Cevap: D
6. Solunan havanın temiz ve nem oranının yeterli düzeyde
olmasına özen gösterilmelidir. Fırsat buldukça orman, göl, deniz kıyısı gibi
havası temiz olan yerlerde dolaşılmalıdır.
Cevap: E
|