12. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
12.2.4. Hücresel
Solunum
Anahtar Kavramlar
fermantasyon,
glikoliz, mitokondri, oksijenli solunum, hücresel solunum, krebs döngüsü,
oksijensiz solunum
12.2.4.1.
Hücresel solunumu açıklar.
a. Oksijenli
solunum; glikoliz, krebs döngüsü ve ETS-oksidatif fosforilasyon olarak
verilir.
b. Tepkimelerdeki
NADH, FADH2 , ATP üretim ve tüketimi matematiksel hesaplamalara
girilmeden verilir.
c. Tüm canlılarda
glikozun çeşitli tepkimeler zinciri ile pirüvik asite parçalandığı
vurgulanır. Pirüvik asite
kadar olan ara basamaklara ve ara ürünlere değinilmez.
f. Hücresel solunum
süreçleri görsel ögeler, grafik düzenleyiciler, e-öğrenme nesnesi ve
uygulamalarından
faydalanarak açıklanır.
12.2.4.2. Oksijenli
solunumda reaksiyona girenler ve reaksiyon sonunda açığa çıkan son
ürünlere ilişkin
deney yapar.
-Günlük yaşamda solunum, canlıların
bulundukları ortamdan O2 alıp dış ortama CO2 vermeleri
olarak bilinmektedir. Oysa bu olayın doğru tanımı soluk alıp vermedir. Soluk
alıp verme mekanizması solunum sisteminde açıklanacaktır.
-Gerçek anlamda solunum, organik
besinlerin hücre içinde yıkılarak enerji elde edilmesi olayıdır. Bu olaya
hücresel solunum denilir.
-Hücresel solunumun amacı enerji (ATP)
üretmektir. Üretilen enerjinin bir kısmı ATP’nin yüksek enerjili bağlarında
depo edilirken bir kısmı da ısı olarak ortama verilir. Ortama verilen bu ısı
enerjisi vücut sıcaklığının düzenlenmesinde kullanılır.
-Enerji verici organik besin
monomerlerinin oksijen kullanılarak inorganik moleküllere (CO2, H2O
veya bunlarla beraber NH3) kadar parçalanması ile açığa çıkan
enerjiyle ATP sentezlenmesine oksijenli solunum denir.
-Prokaryot canlıların sitoplazmalarında
başlar hücre zarı kıvrımlarında (mezozom), ökaryot canlılarda ise yine
sitoplazmada başlar mitokondride devam eder.
-Genel denklemi:
Glikoz, oksijenli
solunumda CO2 ve H2O’ya kadar parçalanır. Bu sırada
glikoz elektron kaybederek okside olurken oksijen de elektron alarak
indirgenir.
|
-Glikozun yapısına katılan atomların
radyoaktif izotopları kullanılarak oksijenli solunum reaksiyonlarında oluşan
ürünlerin kaynağı belirlenebilmiştir.
Buna göre glikozun atomlarının ve
oksijenin oluşan ürünlere geçişini şöyle gösterebiliriz:
Mitokondri
-Prokaryot canlılar ve memeli olgun
alyuvarlarının dışında oksijenli solunum yapan tüm hücrelerde bulunur.
-Mitokondriler hücrenin enerji
santralleridir. Oksijenli solunum ile ATP üretir.
-Substrat düzeyinde fosforilasyon ve
oksidatif fosforilasyon ile ATP sentezlenir.
-Çift zarlıdır.
-Dış zar düz, iç zar kıvrımlıdır.
Kıvrımlı bu yapıya krista denir.
-Krista üzerinde ETS enzimleri (enerji
üretiminde görev alan enzimler) vardır.
-Kristadaki kıvrımlar mitokondrinin
yüzeyini genişletir. Böylece daha fazla ATP üretilir.
-Kendisine ait DNA, RNA ve ribozomu
vardır.
-Kıvrımların arasını matriks adı
verilen sıvı doldurur. DNA, RNA, ribozom ve solunum enzimleri matriks içinde
bulunur.
--Mitokondride oksijenli solunum ile
ATP üretildiğine göre, mitokondri etkinliği artan bir hücrede;
-O2 tüketimi artar. Enerji
verici olarak kullanılan glikoz, yağ asidi ve gliserol gibi monomerlerin
miktarı azalır. Yoğunluk azalır. CO2 artar. pH düşer. Asitlik
artar. Üretilen ATP artar. Isı artışı olur. H2O miktarı artar. Ozmotik
basınç azalır. Turgor basıncı artar.
-Oksijenli solunum,
glikoliz, krebs döngüsü ve ETS olmak üzere üç aşamada tamamlanır.
1. Glikoliz: Bütün
hücresel solunum tepkimeleri glikoliz ile başlar. Glikoliz, glukozun hücrenin sitoplazmasında enzimlerle 2 molekül
piruvata (pirüvik aside) yıkıldığı evredir..
-Glikozun aktifleşmesi ve
reaksiyonun başlayabilmesi için aktivasyon enerjisi olarak 2 ATP harcanır.
-Bir glikoz molekülü
başına, substrat düzeyinde fosforilasyon ile toplam 4 ATP üretilir. Net
kazanç 2 ATP’dir.
-2 NAD+
indirgenir yani 2 NADH+H+ oluşur.
-NAD
(Nikodinamid adenin dinükleotit) elektron taşıyıcı bir koenzimdir. NAD+
iki elektron (2e-) ve bir proton (H+) bağlandığında
indirgenerek NADH+H+ şekline dönüşür.
|
-Sitoplazmada gerçekleşir.
-Oksijene gerek duyulmaz.
CO2 kullanılmaz ve de oluşmaz.
-Glikoliz, hemen hemen tüm
canlılarda sitoplazmada aynı enzimlerle gerçekleşir. Bunun nedeni her aşamada
görev alan enzimlerin tüm canlılarda bulunmasıdır.
-Glikoliz
enzimlerinin tüm canlı hücrelerde ortak olması tüm canlı hücrelerde ortak
ya da benzer genlerin bulunduğunu kanıtlar.
|
-Glikolizin son ürünü olan piruvatlar ve NADH’lar ortamda
oksijen varsa, mitokondri matriksine (mitokondri iç sıvısına) geçer.
(Oksijenin dolaylı etkisi)
Dikkat
edelim, oksijenli solunum sırasında glukoz mitokondri içine girmez.
Glikolizde 2 molekül piruvata parçalanır ve piruvatlar mitokondri içine
alınır. Ancak piruvatlar krebs döngüsüne girmek için tam hazır değildirler.
Önce Krebs döngüsüne hazırlık (pirüvik asit oksidasyonu) aşaması
gerçekleşir.
-Bu sırada;
-2 piruvattan
birer molekül CO2 ayrılır. (CO2, glukozun şimdiye
kadarki yıkımında oluşan ilk atık üründür). Birer çift hidrojenin elektron
ve protonları NAD+ tarafından tutulur. Yani NAD+, indirgenerek 2
tane NADH oluşur. Sonunda her bir asetik asit, koenzim A (CoA)’ya tutunur.
Böylece krebsi başlatacak molekül olan 2 tane Asetil koenzim A (Asetil Co
A) oluşur.
Asetil Co
A, krebs döngüsünü başlatan temel moleküldür.
-Piruvatın
asetil Co A’ya dönüşümü ortamda oksijen olduğunu gösterir.
Şekil: Krebs döngüsüne hazırlık (pirüvik asit oksidasyonu)
|
2. Krebs döngüsü (Sitrik asit
döngüsü=karbon yolu):
-İlk defa İngiliz bilim insanı Hans
Krebs (Hans Krebs) tarafından 1937 yılında açıklandığından bu reaksiyonlara
Krebs döngüsü denilmiştir.
-İlk oluşan ürün sitrik asit olduğundan
dolayı sitrik asit döngüsü de denilmektedir.
-Krebs döngüsü prokaryotların
sitoplazmasında, ökaryotların mitokondri matriksinde gerçekleşir.
-Krebste gerçekleşen
olaylar: [Rakamlar 1 molekül glikoz (2 asetil Co A içindir. 2 asetil Co A
için iki tur döner.)]
1.İlk olarak, Asetil Co A’dan CoA ayrılır, asetik asit
4 C’lu okzaloasetik asit ile birleşerek 2 molekül 6 C’lu sitrik asit
oluşturur.
2. Sitrik
asitlerin her birinden birer olmak üzere 2 molekül CO2 ayrılır. 2
NADH oluşur. Sonuçta 5 C’lu iki bileşik oluşur.
3. 2 molekül 5 C’lu bileşikten birer CO2
daha ayrılır. 2 NADH daha oluşur. Böylece 2 tane 4 C’lu bileşik oluşur.
4.
4C’lu bileşik tekrar okzaloasetik asiti oluşturarak bir krebs tamamlanır.
Yeni bir krebs başlar. Bu sırada substrat
düzeyinde fosforilasyon ile 2 ATP üretilir. 2
FADH2, 2 NADH daha oluşur.
Sonuç
olarak krebste 1 glukoz (2 asetil Co A) kullanılarak;
- 6 NADH ve 2 FADH2,
substrat düzeyinde fosforilasyon ile 2 ATP, 4 CO2 üretilir. 6
Molekül H2O harcanır.
3. Elektron Taşıma
Sistemi (ETS):
- Prokaryotların mezozom adı verilen
zar kıvrımlarında, ökaryotların mitokondri kristalarında gerçekleşir.
-Oksijen doğrudan görev yapar. H+ ve
elektronları ile birleşerek su oluşturur.
-Tepkimeler sırasında NADH ve FADH2
yükseltgenir. Tekrar elektron taşıyıcı olarak kullanılır.
-En fazla ATP oksidatif fosforilasyon
ile bu evrede üretilir.
-ETS: Enerji
verici organik moleküllerdeki hidrojenlerin proton (H+) ve
elektronlarına (e-) ayrıldıktan sonra ETS elemanlarınca oksijene
kadar taşınarak ATP sentezlediği evredir.
-Mitokondrinin iç zarında yer alan protein ve proteine
bağlı protein olmayan moleküllerden oluşur.
-ETS’nin bu elektron tutucu elemanları
elektron çekme gücüne göre en zayıf olandan kuvvetli olana göre I ve IV arası
numaralarla sıralanır.
- ETS elemanları, bu aşamaya kadar
oluşturulan NADH ve FADH2 moleküllerinin getirdiği elektronları
alır.
-ETS’de taşınan elektronların enerjisi
kademe kademe sisteme aktığı için elektronları enerji düzeyi azalır.
-Enerjisi en yüksek olan elektron
ETS’nin I. elemanı tarafından tutulur. Daha sonra indirgenme yükseltgenme
tepkimeleri ile III. ve IV. elemanlara doğru akar. Bu sırada enerjilerini
sisteme bırakır. Bir kısım enerji de ısı olarak ortama verilir.
-Bu enerji ile matriksteki hidrojen
iyonları (proton veya H+) ETS’nin I-III ve IV. elemanları
üzerinden zarlar arası boşluğa pompalanır. Hidrojen iyonlarının geçişiyle de
matriks ile zarlar arası boşluk arasında proton derişimi farklılığı
oluşturulur.
-Enerjisi en az olan en zayıf elektronu
ETS’nin IV.elemanından elektron ilgisi en yüksek olan (bir başka ifade ile
elektronegatifliği en yüksek olan) son
elektron tutucu oksijen alır, ATP sentaz enziminin oluşturduğu
kanaldan matrikse pompalanan H+’ları ile birleşerek su oluşur.
-ETS molekülleri aracılığı
ile elektronların oksijene taşınması ve ATP’nin sentezlenmesine oksidatif
fosforilasyon denir.
-Oksidatif fosforilasyonla
ATP üretimi, 1960 yılında Peter Mitchell tarafından ileri sürülen
Kemiozmozis hipotezine dayandırılarak açıklanmaktadır.
Kemiozmozis hipotezi
-“Zar yüzeyleri arasındaki
proton derişim farkı ATP sentezini sağlar” şeklinde ifade edilir.
- Yüksek enerjili
elektronların ETS’de aktarımı sırasında açığa çıkan serbest enerjinin bir
kısmı ısı olarak ortama verilirken büyük bir kısmı matriksteki protonları ETS
molekülleri aracılığı ile iç ve dış zar arasındaki boşluğa pompalamada
kullanılır. Mitokondirinin iç zarı protonlara geçirgen olmadığından
bu olaylar zarlar arası
boşlukta proton yoğunluğunu artırır. Ayrıca protonlar, elektrik yükü
taşıdıklarından zarlar
arasındaki boşluk ile matriks arasında elektriksel yük farkının oluşmasına
neden olur.
-Bu derişim ve elektriksel
yük farkı bir potansiyel enerji oluşturur.
-Oluşan bu enerji (proton
hareket kuvveti), H+ iyonlarının ATP Sentaz’ın içine girerek
enzimin bir değirmen gibi dönmesini sağlar. ATP Sentaz’ın matrikste
bulunan alt birimi dönme kuvveti ile ATP sentezi gerçekleştirir.
-Kemiozmotik modele göre
organik moleküllerdeki bir çift elektron ETS’ye NADH ile girerse, toplam 2,5
ATP, FADH2 ile girerse 1,5 ATP sentezi gerçekleşmektedir.
Böylece bir glikoz molekünün CO2’ye
kadar indirgenmesi ile sonuçlanan yıkım tepkimelerinde toplam 30-32 ATP
sentezi gerçekleşmektedir.
ATP
sayısındaki bu farklılık, sitoplazmada glikolizle oluşturulan NADH
moleküllerinin değişik dokularda ETS’ye farklı mekanizmalarla
katılmalarından kaynaklanmaktadır.
Örneğin
iskelet kası ve beyin hücrelerinde 30; karaciğer, böbrek ve kalp
hücrelerinde 32 ATP üretilir.
|
Kemiozmotik hipoteze göre mitokondrilerde ATP
üretiminin şematik gösterimi
|
-Mitokondride
protonlar zarlar arası boşluğa ATP harcanmadan elektronların enerjisi ile
pompalanırken, kloroplastlarda tilakoit boşluğa pompalanır.
Oksijenli solunumda ETS
elemanlarının görev alması ve organik moleküllerin inorganik birimlerine
kadar ayrıştırılabilmesi nedeniyle elde edilen enerji miktarı fermantasyona
oranla çok daha fazladır (yaklaşık 15 kat).
-Hücre içi enerji
fazlalığı olduğunda (ATP/ADP oranı yükseldiğinde) hücrelerin solunum
tepkimeleri yavaşlar, enerji yetersizliğinde (ATP/ADP oranı düştüğünde) ise
enzimlerin etkinliği arttırılarak enerji üretimi hızlanabilmektedir.
|
Oksijenli
solunumda suyun oluşumu
Bir çift hidrojen atomunun ETS’de son
elektron tutucu molekül olan O2 ile birleşmesi sonucu bir molekül
su oluşur. Glikolizden başlayarak krebs sonuna kadar 10 NADH ve 2 FADH2’nin
getirdiği H’lerin elektron ve protonları ile birleşen O2, 12
molekül su oluşturur. Bunların 6 tanesi krepste harcandığından kalan 6
molekül su ortama verilir.
Oksijenli
solunumda CO2 oluşumu
Bir molekül glukozdan
krebse hazırlık (pirüvik asit oksidasyonu) evresinde 2 CO2, krebs
döngüsünde de 4 CO2 olmak üzere 6 CO2 oluşur ve
dışarıya verilir.
Şema: Oksijenli solunumda CO2 oluşumu
|
Oksijenli solunumda ATP üretim şekilleri
1.
Substrat düzeyinde fosforilasyon ile bir molekül glukozdan;
-Glikolizde toplam 4
ATP, NET 2 ATP üretilir.
-Kres döngüsünde
TOPLAM ve NET 2 ATP üretilir.
O halde substrat
düzeyinde fosforilasyon ile TOPLAM 6 ATP, NET 4 ATP üretilmiş oldu.
2.
Oksidatif foforilasyon ile bir molekül glukozdan;
-NAD ile ETS’ye taşınan bir
çift H atomundan 2,5, FAD ile taşınan bir çift hidrojen atomundan 1,5 ATP
üretilir.
-Buna göre; 10 NADH
oluştuğuna göre 10x2,5= 25 ATP,
-2 FADH2
oluştuğuna göre 2x1,5= 3 ATP,
TOPLAM 28 ATP üretilmiş
olur.
Sonuç olarak 1 molekül
glukozdan;
TOPLAM: 6+28=34 ATP
üretilir. NET : 4+28=32 ATP üretilir.
FARKLI BESİNLERİN OKSİJENLİ SOLUNUMA KATILIM BASAMAKLARI
-Canlıların enerji elde etmek için
kullandığı organik besinler sırasıyla karbonhidratlar, yağlar ve
proteinlerdir.
- Bu besin maddelerinin solunum
reaksiyonlarıyla yıkımı (oksidasyonu) sonucu, ortak olarak CO2, H2O,
ATP ve ısı oluşurken, amonyak (NH3) sadece aminoasitlerin yıkımı
sırasında oluşur. Şayet kullanılan amino asit kükürtlü ise kükürtlü bir
bileşik de oluşabilir.
-Eğer bir enerji metabolizmasında NH3
oluşmuş ise besin maddesi kesinlikle protein (amino asit) dir.
-Enerji verici polimerler enerji metabolizması
sırasında öncelikle hidroliz ile monomerlerine ayrılırlar.
-Karbonhidrat monomerleri glikoliz
evresinden tepkimeye girer, asetil Co A’ya dönüşür, krebs ve ETS evrelerinden
geçer.
-Protein monomerlerinden (amino
asitlerden) ilk olarak amino grubu NH3 olarak ayrılır. Buna
deaminasyon da denir. Daha sonra karbon sayılarına göre 2 C’lu amino asitler
Asetil Co A’ya, 3C’lu amino asitler piruvata, 4 ve daha fazla C’lu amino
asitler ise krebs döngüsündeki ara moleküllere dönüşerek tepkimeye
katılırlar.
-Yağların sindirim
ürünleri olan gliserol, glikolizin ara basamaklarından (PGAL’ dönüşerek)
katılır, yağ asitleri ise mitokondride beta oksidasyonu adı verilen
tepkimelerle 2C’lu asetil-CoA moleküllerine dönüştürüldükten sonra tepkimeye
katılır.
YUKARIDAKİ ŞEMA İLE İLGİLİ OLARAK BUNLARA DİKKAT
EDELİM!
-Farklı besinlerin
oksijenli solunumun hangi basamağından tepkimeye gireceğini karbon sayıları
belirler.
-Bir hücresel solunumda 4 ve daha fazla
karbonlu amino asitler hariç hangi substrat (besin) kullanılırsa kullanılsın
kilit madde olan Asetil Co A mutlaka oluşur. Krebs döngüsü mutlaka
gerçekleşir. Glikoliz evresi gerçekleşmek zorunda değildir.
-Farklı besin monomerleri hücresel
solunum tepkimelerine aynı basamaktan katılabilirler. Örneğin 2 C’lu amino
asitler ile yağ asitleri Asetil Co A’dan katılabilirler.
SOLUNUM KAT SAYISI (SK)
-Oksijenli solunumda üretilen CO2
miktarının tüketilen O2 miktarına oranına solunum katsayısı (Rq) denir.
-Solunum katsayısı oksijenli solunumda
kullanılan substrat çeşidine bağlı olarak değişebilir.
1. Karbonhidrat monomerlerinin (buğday,
bezelye vb tohumların çimlenmesi sırasında) O2li
solunumda kullanıldığında üretilen CO2 ile tüketilen O2
miktarları eşit olduğundan solunum katsayısı 1’dir. Deney düzeneğinde basınç
değişmediğinden dolayı renkli sıvı dengede kalır.
C6H12O6 + 6 O2
→6CO2 + 6 H2O + Enerji
|
(İç basınç sabit)
|
2. Yağ içeriği yüksek olan keten, ayçiçeği gibi tohumların çimlenmesi sırasında O2’li
solunumda yağlar substrat olarak kullanıldığın da tüketilen O2
miktarı, üretilen CO2 miktarından fazla olduğu için kabın iç basıncı azalacak ve renkli sıvı borunun
kaba bağlı kolunda yükselecektir.
C18H34O2 + 51/2 O2
→ 18 CO2 + 17 H2O + Enerji
|
(İç
basınç azalır)
|
3.Nohut, fasulye gibi protein içeriği yüksek tohumların
çimlenmesi sırasında veya organik asitler O2’li solunum
sırasında substrat olarak kullanıldığında üretilen CO2 miktarı
tüketilen O2 miktarından fazla olduğu için kabın iç basıncı
artacak bunun sonucunda renkli sıvı seviyesi kaba bağlı kolunda düşerken
diğer kolda yükselecektir.
C2H2O4 + 1/2 O2
→ 2CO2 + H2O + Enerji
|
(İç
basınç artar)
|
|
SORU 1: (2024-AYT/FEN) Bir bitkide gerçekleşen fotosentez ve hücresel solunum karşılaştırıldığında aşağıdakilerden hangisinin ortak olduğu görülür? A) Kullanılan elektron kaynağı B) Gerçekleşen fosforilasyon tipi C) NADPH’ın yükseltgenmesi D) üreç sonunda üretilen ürünler
E) Kemiosmotik mekanizmayla ATP sentezi
SORU 2. (2023-AYT/FEN) Aşağıdakilerin hangisinde ATP sentezi gerçekleşmez? A) Kloroplastta protonların tilakoit zardan stromaya geçmeleri sırasında B) Mitokondride protonların zarlar arası bölgeden matrikse geçmeleri sırasında C) Kemosentezde inorganik maddelerin oksitlenmesi sırasında D) Glikolizde glikozdan pirüvik asit oluşumu sırasında E) Fermantasyonda pirüvik asitten laktik asit oluşumu sırasında
SORU 3. (2017-LYS2/BİY)
Aşağıdakilerden hangisi enerji
kaynağı olarak ATP’nin kullanıldığı anabolik olaylardan biridir?
A) Pirüvik asidin asetil CoA’ya
dönüşmesi
B) Amino asitlerden protein sentezi
C) Monosakkaritlerin pirüvik aside
dönüşmesi
D) Asetil CoA’nın Krebs döngüsüne
katılması
E) Krebs döngüsünden CO2
çıkış
SORU 4. (2015-LYS2/BİY)
Glikolizde ve Krebs döngüsünde;
I. NADH+H+
oluşumu,
II. CO2 oluşumu,
III. FADH2 oluşumu
olaylarından hangilerinin ortak
olduğu görülür?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
I ve II
D) I ve III E) II ve III
SORU 5. (2015-LYS2/BİY)
I. Protonların (H+)
biriktirildiği yer
II. Elektronların elektron taşıma
sisteminde taşınım kuralı
III. ATP oluşumunu sağlayan enzimin
çeşidi
Kemiozmotik hipotezine göre,
kloroplastlar ve mitokondrilerde ATP sentezi sırasında yukarıdakilerden
hangileri farklılık gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II E) II ve III
SORU 6. (2014 – LYS2 / BİY)
Ortamda, mitokondri iç zarında yer
alan ATP sentazın işlevini tamamen durduran özgül bir madde
bulunduğunda, aşağıdakilerden hangisinin gerçekleşmesi beklenir?
A) Karbondioksit çıkışı artar.
B) Oksijen kullanımı durur.
C) Mitokondri iç zarının iki yüzeyi
arasındaki pH farkı artar.
D) Elektron taşıma sisteminde proton
E) pompalanması hemen durur.
Elektron taşıma sistemindeki elektron
akışı hemen durur.
SORU 7. (2013 - LYS2 / BİY)
İnsanın iskelet kası hücrelerinde,
oksijenli solunum ve fermantasyon olayları gerçekleşirken son elektron
alıcısı olarak işlev gören moleküller aşağıdakilerin hangisinde doğru
verilmiştir?
|
Oksijenli solunum
|
Fermantasyon
|
A)
|
Oksijen
|
Asetaldehit
|
B)
|
Etil alkol
|
Laktik asit
|
C)
|
Oksijen
|
Pirüvat
|
D)
|
Su
|
NAD+
|
E)
|
Oksijen
|
Laktik asit
|
SORU 8. (2012 – LYS2 / BİY)
Bir hayvan hücresindeki glikoliz,
Krebs döngüsü ve Elektron Taşıma Sistemi (ETS) olayları hücrenin hangi
kısımlarında gerçekleşir?
|
Glikoliz
|
Krebs
|
ETS
|
A)
|
Çekirdek
|
Mitokondri
|
Hücre
zarı
|
B)
|
Çekirdek
|
Sitoplazma
|
Endoplazmik
retkulum
|
C)
|
Sitoplazma
|
Çekirdek
|
Mitokondri
|
D)
|
Sitoplazma
|
Mitokondri
|
Mitokondri
|
E)
|
Hücre
zarı
|
Endoplazmik
retkulum
|
Endoplazmik
retkulum
|
SORU 9. (2012 – LYS2 / BİY)
Alkol fermantasyonu oksijenli
solunum ve laktik asit fermantasyonunda aşağıdakilerden hangisi ortak değildir?
A) Enzimlerin kullanılması
B) ATP’nin sentezlenmesi
C) Organik maddelerin yıkılması
D) NADH + H+
oluşumu
E) CO2 oluşumu
SORU 10. (2011 – LYS2 / BİYO)
Krebs çemberinde gerçekleşen olaylar
göz önüne alındığında aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Krebs çemberinde FADH2
sentezlenir.
B) Hücre solunumunda ortaya çıkan NADH
moleküllerinin çoğu krebs çemberinde sentezlenir.
D) Kerbs çemberinde oluşan bir organik
molekül, bir sonraki basamağın substratıdır.
E) Kerbs çemberinde çıkan
karbondioksitteki oksijennin kaynağı, solunum ile alınan oksijendir.
SORU 11. (2010 – LYS2 / BİYO)
Enerji elde etmede kullanılabilecek
moleküllerin biyokimyasal yıkım yolları aşağıda verilmiştir.
Buna göre, şemada X olarak
gösterilen madde aşağıdakilerden hangisidir?
A) 2 NADH B) 2 FADH C)
Glukoz
D) Asetil CoA E) Sitrik asit
SORU 12. (2010 YGS)
Aşağıdaki tabloda dört ayrı ortamda
bulunan besin molekülleri ve ortamın oksijen durumu verilmiştir.
Yukarıdaki ortamlardan hangilerine
maya mantarı eklenmesi sonucu etil alkol çıkar?
A) Yalnız I B) I ve II
C) II ve III
D) II ve IV E) III ve IV
SORU 13. (ÖSS FEN-1 / 2008)
Ökaryot canlıların oksijenli
solunumunda,
I. glukozun sitoplazmada belirli
moleküllere kadar yıkılması,
II. enerji elde etmede kullanılacak
moleküllerin mitokondrilere geçmesi,
III. moleküllerin enzimlerle CO2
ve H2O’ya kadar parçalanması
olaylarının gerçekleşme sırası
aşağıdakilerin hangisinde doğru olarak verilmiştir?
A) I – II – III B) II – I – III C)
II – III – I
D) III – I – II E) III – II – I
SORU 14. (2008 ÖSS FEN-2)
Bir canlı, aşağıdakilerden
hangisiyle bir glukoz molekülünden en fazla ATP elde eder?
A) Glikoliz
B) Elektron taşıma sistemi (ETS)
C) Laktik asit fermantasyonu
D) Etil alkol fermantasyonu
E) Pirüvattan Asetil CoA elde edilmesi
SORU 15. (ÖSS 2003)
Işıklı bir kültür ortamında, glikoz ve
oksijenin varlığına ya da yokluğuna göre, bir bakteri türünün gelişimi
incelenmiştir. Değiştirilen koşullarda, bakterinin üremesiyle ilgili sonuçlar
aşağıdaki tabloda verilmiştir
Oksijen
|
Glikoz
|
Bakteri
üremesi
|
Var
|
Var
|
Var
|
Yok
|
Var
|
Var
|
Var
|
Yok
|
Yok
|
Tablodaki bilgilere göre, bu bakteri
türü ile ilgili olarak,
I. Heteretrof beslenir.
II. Ototrof beslenir
III. Okjijenli solunum yapar.
IV. Oksijene gereksinimi yoktur.
ifadelerinden hangileri doğrudur?
A) Yalnız II B) Yalnız III
C) I ve III
D) I ve IV E) II ve IV
SORU 16. (ÖSS 1999)
Hücrelerde gerçekleşen,
I. Bir molekül glikojenin CO2
ve H2O’ya yıkımı
II. Bir molekül ATP’nin ADP’ye yıkımı
III. Bir molekül glukozun etil alkol ve
CO2’ye yıkımı
IV. Bir molekül glukozun CO2
ve H2O’ya yıkımı
olayları, aşağıdakilerden hangisinde
en az enerji üretilenden en çok enerji üretilene doğru
sıralanmıştır?
A) I-II-IV-II B)
I-IV-II-III C) II-III-IV-I
D) III-I-II-IV E) IV-II-III-I
SORU 17. Oksijenli solunum
sırasında;
I. Glukoz II. NAD III. Enzim IV. FAD
gibi moleküllerden hangileri tekrar
tekrar kullanılabilir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C)
I ve III
D) II,III,IV E) I,II,III
SORU 18. Aşağıdakilerden hangisi,
asetil koenzim A molekülüne dönüşmeden, doğrudan Krebs döngüsü tepkimelerine
katılabilir?
A) Yağ asitleri B) Gliserol C)
Disakkaritler
D) Fruktoz E) Bazı amino
asitler
SORU 19. (2021-AYT/FEN)
Çeşitli ökaryotik hücrelerde gerçekleşen;
I. glikoliz,
II. Krebs döngüsü,
III. etil alkol fermantasyonu,
IV. laktik asit fermantasyonu
olaylarının hangilerinde FAD’ın indirgenmesi gerçekleşir?
A) Yalnız II B) I ve
II C) I ve III
D) III ve IV
E) I, II ve IV
SORU 20. Aşağıda mitokondrinin şekli basitleştirilerek
verilmiştir.
Buna göre numaralarla gösterilen
bölümlerle ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) I, kemiozmotik hipoteze göre H’lerin
biriktirildiği yerdir.
B) II’de oksidatif fosforilasyon
gerçekleşir.
C) III, de glukoz moleküllerine
rastlanabilir.
D) ETS elemanları II’de bulunur.
E) Piruvatın oksidasyonu III’de
gerçekleşir.
SORU 21. (2020-AYT/FEN)
Glikoz molekülünün oksijenli solunumda yıkılarak enerji elde edildiği bilinmektedir. Bu süreç genel bir
denklemle aşağıdaki gibi özetlenmektedir.
Oksijenli solunum yapan bir canlıya işaretli oksijen molekülleri verilecek olursa hücresel solunum sırasında bu işaretli oksijene;
I. pirüvik asitten asetil CoA oluşumu sırasında açığa çıkan CO2,
II. Krebs döngüsünde açığa çıkan CO2,
III. elektron taşıma sisteminde oluşan H2O
moleküllerinin
hangilerinde rastlanması beklenir?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III
D) I ve II E) I, II ve III
CEVAPLAR ve
ÇÖZÜMLERİ 1. Kloroplastlarda fotofosforilasyon ile, mitokondride
oksidadif fosforilasyon ile ATP üretimi Kemiosmotik mekanizmayla açıklanır. CEVAP:
E 2. Fermantasyonda pirüvik asitten laktik asit oluşumu sırasında ATP üretilmez. Sadece NAD yükseltgenir. Cevap: E
3. Oksijenli solunumda sadece glikolizin başlangıcında
ATP harcanır. A, C, D ve E seçenekleri oksijenli solunumun glikolizden
sonraki basamaklarıdır. Hiçbirinde ATP harcanmaz. Ancak amino asitlerden
protein sentezi dehidrasyon olayıdır. ATP harcanır.
Cevap: B
4. Glikolizde CO2 çıkışı yoktur. FADH2
sadece krebste oluşur. NADH++H+ hem glikoliz hem de
krebste oluşur.
Cevap: A
5. Elektronların elektron taşıma sisteminde taşınım
kuralı ve ATP oluşumunu sağlayan enzimin çeşidinde bir farklılık yoktur.
Enzim ATPaz enzimidir her ikisinde de. Ancak Mitokondride protonlar zarlar
arası boşlukta, kloroplastlarda ise tilakoit boşlukta biriktirilir.
Cevap: A
6. Mitokondri iç zarının iki yüzeyi arasındaki pH
farkı artar.
Cevap: C
7. İnsanın iskelet kası hücrelerinde gerçekleşen
fermantasyon laktik asit fermantasyonudur. Son elektron alıcı piruvattır.
Oksijenli solunumda ise oksijendir.
Cevap: C
8. Glikoliz: Sitoplama
Krebs döngüsü:
Mitokondri
ETS: Mitokondri
Cevap: D
9. CO2, lakktik asit fermantasyonunda
oluşmaz.
Cevap: E
10. Krebs çemberinde oluşan CO2’nin
oksijenleri glikozdan gelir. Alınan oksijen ise suyun oluşumuna katılır.
Cevap: E
11. X, krebsi başlatan Asetil CoA’dır. Cevap D
12. Maya mantarları oksijensiz solunumda glukozu
kullanarak yan etil alkol açığa çıkarırlar. Aminoasitler ise glikoliz
reaksiyonlarına piruvat oluşumundan sonra katıldıkları için maya mantarları
tarafından kullanılmazlar. Cevap: A
13. I, glikoliz, II, krebs, III, krebs ve ETS’dir. Cevap A
14. En fazla enerji ETS de üretilir. Cevap: B
15. Bakteri glikoz olmayan ortamda üreyemediğine göre
ototrof değil heteretroftur. Bakteri oksijenli ve oksijensiz ortamda
üreyebilmektedir. Bu durumda oksijene bağımlı olmayan bir bakteridir.
Cevap: D
16. I. CO2 ve H2O’ya kadar
parçalanmışsa oksijenli solunumdur. Glikojendeki glikoz sayısına “n” dersek
nx32 ATP üretilir.
II. Tek bir ATP’nin
hidrolzidir. Yaklaşık 7300 cal açığa çıkar.
III. Fermantasyon
olduğu için 2 ATP üretileir.
IV. CO2
ve H2O’ya kadar parçalanmışsa oksijenli solunumdur. Bir glukozdan
yaklaşık 32 ATP üretilir. Azdan çoğa sıralanması;
II-III-IV-I Cevap:
C
17. NAD ve FAD koenzimdir. Enzimlerle birlikte tekrar tekrar
kullanılabilir. Cevap: D
18. Amino aitle oksijenli solunuma karbon sayılarına göre
2 C’lular doğrudan asetil CoA’ya, 3 C’lular piruvattan itibaren katılarak
asetil CoA’ya dönüşürler. Ancak 3’ten fazla C taşıyan amnio asitler doğrudan
krebs çemberine katılırlar. Cevap: E
19. FAD indirgenmesi sadece krebste gerçekleşir.
Cevap: A
20. Oksijenli solunumun gerçekleştiği organel olan
mitokondriye glukoz girişi olmaz. Sitoplazmadaki glikolizde glukozlar
piruvata parçalanır. Piruvatlar mitokondriye giriş yapar. Cevap: C
21. I ve II de çıkan su besin maddesinden ayrılır. Serbest oksijen ETS de oluşan suyun yapısına katılır. Cevap: C
|