11. SINIF ÜNİTE,
KONU, KAZANIM VE AÇIKLAMALARI
11.1.7.3. İnsanda
embriyonik gelişim sürecini açıklar.
a. Embriyonik
tabakalardan meydana gelen organlar verilmez.
b. Hamilelikte
bebeğin gelişimini olumsuz etkileyen faktörler (antibiyotik dahil erken
hamilelik döneminde ilaç kullanımı, yoğun stres, folik asit yetersizliği, X
ışınımına maruz kalma) belirtilir.
c. Hamileliğin
izlenmesinin bebeğin ve annenin sağlığı açısından önemi vurgulanır.
İNSANDA
EMBRİYONİK GELİŞİM SÜRECİ
BÜYÜME
-Canlıların yapısını oluşturan hücrelerin sayıca ve hacim olarak
artmasına denir.
- Tek hücreli canlılarda
büyüme, sitoplazma artışına bağlı olarak gerçekleşen hacim ve kütle
artışıyla olur.
-Çok hücreli canlılarda ise büyüme,
hücre bölünmesi ve hücre kütlesinin artışı sonucu olur.
-Unutmayalım ki bölünme bir
hücrelilerde büyümeyi değil, üremeyi sağlar.
GELİŞME
-Zigottan başlayıp yeni bir bireyin meydana gelmesiyle
sonuçlanan olayların hepsine birden gelişme denir.
Zigot oluşumundan sonra ana rahmindeki
canlıya gelişiminin ilk 8 haftasında embriyo, 8 haftalıktan doğuma
kadar geçen sürede ise fetüs denir. Bu sırada birbirini takip eden
evreler görülür.
-Bu evreler sırasıyla segmentasyon,
blastula, gastrulasyon, farklılaşma ve organogenez olarak adlandırılmaktadır.
-Bölünme (segmentasyon): Zigot oluşumundan sonra başlayan çok hızlı mitoz
bölünmelere segmentasyon denir. Zigot,
fallop tüpünde (döllenme borusunda) iken başlar.
Segmentasyon sırasında;
Segmentasyon evresinde hücre sayısı
artarken hücrelerin büyüklükleri azalır ve evrenin sonunda duta benzeyen
görünümde 16-64 hücreli morula isimli yapı oluşur. Morulanın oluşmasına kadar
geçen süreç henüz yumurta kanalında gerçekleştiğinden embriyo anneden besin
alamamaktadır. Bu nedenle morulanın hacmi zigottan büyük değildir.
-Segmentasyon sonucu oluşan her bir
hücreye blastomer adı verilir.
-Zigotun ilk bölünmesiyle 2 blastomerli
yapı oluşur. Oluşan her bir blastomer tekrar ikiye bölünerek ikinin katları
(geometrik dizi) şeklinde 4-8-16-32... blastomerden oluşmuş hücre topluluğunu
meydana getirir.
-Birbiriyle aynı büyüklük ve genetik
özelliklere sahip blastomerlerin oluşturduğu dut görünümündeki bu hücre
topluluğuna morula denir.
-Morula evresinde embriyo, çok sayıda
hücreden oluşmasına rağmen blastomerlerdeki toplam madde miktarı
zigottakinden daha azdır. Çünkü zigot büyümeden bölünür ve yapısında bulunan
vitellus (besin maddesi) hücre bölünmeleri sırasında enerji sağlamak için
harcanır.
-Embriyonun kütlesi, döl yatağına
tutunduktan sonra artmaya başlar.
-Moruladaki hücreler kenarlara doğru
göç ederek blastula adı verilen içi boş
top şeklinde bir yapı oluşturur. Bu yapının içindeki sıvı dolu boşluğa blastula boşluğu (blastosöl) denir. Birinci
karın boşluğu adı da verilen blastula boşluğu geçici bir boşluktur. Daha
sonraki gelişme evrelerinde bu boşluk kaybolur.
-Blastula evresindeki hücrelerin her
biri çevreleriyle temas hâlinde oldukları için gaz alış verişini kolayca
gerçekleştirir.
-Embriyo, blastula
evresinde döl yatağına tutunmaya hazır hâldedir.
Döl yatağına ulaşan yeterince gelişmiş zigot, blastosite
dönüşmeye başlar. Blastosit hâlindeki hücre kümelerinden alınan her
hücreye embriyonal kök hücre adı
verilir. Gerektiğinde bu hücreler hücre kültüründe çoğaltılarak bilimsel
araştırmalarda kullanılır.
Şekil: Embriyo blastula evresinde döl yatağına bağlanır.
-Hücre göçü
(gastrulasyon): Blastula oluştuktan
bir süre sonra embriyonun alt bölümündeki hücreler, blastula boşluğuna doğru
bir girinti oluşturur. Hücre göçüyle oluşan girinti, üstteki hücre
tabakasıyla birleşene kadar devam eder. Bu evreye gastrulasyon
, bu evredeki embriyoya da gastrula
adı verilir.
- Gastrulasyonun başlaması ile blatosöl
boşluğu ortadan kalkarak bütün gelişme boyunca kalıcı olan gastrula boşluğu (ilk
sindirim boşluğu= ilk bağırsak boşluğu) meydana
gelir.
-Gastrula boşluğunun dışa açılan
kısmına da blastopor denir. -Gastrula
boşluğu gelişmenin daha sonraki evrelerinde sindirim kanalı hâline gelir.
-Blastopor, bazı ilkel canlılarda
ağıza, gelişmiş canlılarda (mesela insanda) ise anüse dönüşür.
-Gastrulanın iç kısımda kalan hücre
tabakası endoderm, dışta kalan hücre
tabakasına ise ektoderm adı verilir.
-Gastrula evresinin başlangıcında
blastula yüzeyinden ayrılan hücrelerin bir kısmı girintinin her iki yanında mezenşim adı verilen hücreleri oluşturmaya
başlar. Mezenşim hücreleri endoderm ve ektoderm arasında çoğalarak mezodermi oluşturur.
-Farklılaşma olayı
gastrulada başlar.
-Farklılaşma ve
organogenez: Gastrula safhasında meydana gelen üç embriyonik
tabakadan (ektoderm, endoderm ve
mezoderm) organların gelişmesine organogenez adı verilir.
-Histogenez (doku oluşumu) ve
organogenez (organ oluşumu) gebeliğin ilk üç ayında gerçekleşir.
Farklılaşma ve
organogenezi etkileyen faktörler olaylar:
-Hücre tabakalarının katlanması
-Hücre tabakalarının yarılarak
ayrılması
-Hücrelerin yoğun olarak kümeleşmesi
-Programlanmış hücre
ölümleri.
Embriyonun anne
karnındaki beslenmesi:
-Anne ile bebek arasındaki her türlü
madde alışverişi plasenta (son, eş) adlı organ aracılığıyla gerçekleşir.
-Plasentanın bir bölümü endometrium'a
yerleşmiş diğer ucu ise göbek kordonuna bağlıdır. Göbek kordonu da fetüs ile
plasenta arasında madde alışverişi görevini üstlenmiştir.
Plasentanın görevleri
-Embriyoyu uterusa bağlar.
-Anne ile embriyo arasında madde
alışverişini sağlar.
-Fetüs için beslenme, solunum ve
boşaltım organı olarak görev yapar.
-Endokrin bez gibi hormon salgılar.
(östrojen ve progesteron)
Şekil: Plasentanın yapısı
|
HAMİLELİĞİN
İZLENMESİNİN BEBEĞİN VE ANNENİN SAĞLIĞI AÇISINDAN ÖNEMİ
-Annenin sağlıklı bir hamilelik
geçirmesi ve sağlıklı bir bebek sahibi olması için düzenli olarak bazı
kontrollerden geçmesi gerekmektedir.
-Öncelikle hamile kalınmadan önce bir
kadın doğum uzmanına muayene olunması olası sorunlar ve eksikliklere karşı
önlem almaya olanak sağlar.
-Hamilelik süresince ise Sağlık
Bakanlığı tarafından belirlenen doğum öncesi yönetim rehberine göre en az
dört kez sağlık muayenesine gidilmesi gerekir.
1. Kontrol: Hamile kadının ilk kontrol muayenesinde sağlık
personeli tarafından öncelikli olarak kişisel bilgiler alınır, akraba
evliliği bulunup bulunmadığı belirlenir. Geçirmiş olduğu önemli bir hastalığı
olup olmadığı, varsa ne gibi tedaviler uygulandığı öğrenilir. Önceki
hamilelikleri ile ilgili bilgi alınır. Bazı kan ve idrar testleri yapılır.
Demir eksikliği yaşanabileceğinden demir destekleyici ilaçların
kullanılmasına başlanabilir. Anneye tetanos aşısı yapılır. Bebek, anne
karnında ultrason ile gözlenebilir. Böylece hamilelik haftası ile bebeğin
gelişiminin orantılı gidip gitmediği belirlenebilir.
2. Kontrol: İkinci kontrol muayenesinde hamilelik öyküsü alınır.
Hamileliğin haftasına göre fetüsün gelişimi kontrol edilir. Anne ile çocuk
arasında Rh uyuşmazlığının var olup olmadığı kontrol edilir. Eğer sağlık
personeli tarafından gerek görülürse şeker yükleme testi ve ayrıntılı
ultrason kontrolü yapılabilir. Hamile kadına D vitamini desteği verilebilir. 3.
Kontrol: Üçüncü kontrol muayenesinde ilk iki muayenede olduğu gibi
gebelik haftası ile fetüs gelişiminin orantılı devam edip etmediği kontrol
edilir. Annenin kan ve idrar testleri yapılarak sağlık durumu kontrol edilir.
4. Kontrol: Son muayenede fetüsün doğum için uygun konuma gelip
gelmediği, hareketleri ve kalp atışı kontrol edilir. Hamile kadına 40. hafta
geçmesine rağmen doğumun başlamaması durumunda mutlaka sağlık kuruluşuna
gitmesi gerektiği hatırlatılır.
HAMİLELİKTE BEBEĞİN GELİŞİMİNİ OLUMSUZ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
1. Hamilelikte sigara
kullanımı: Fetüste düşük doğum ağırlığı, erken doğum, erken
doğuma bağlı ölümler görülme riski arttırır. Ayrıca nikotinin fetüse giden
kan miktarını azalttığı, karbonmonoksidin kandaki oksijen oranını azalttığı
belirlenmiştir.
-Çocukluk döneminde astım gelişme
riskini arttırmaktadır. Çocukta dikkat eksikliği, hiperaktivite, davranış
bozuklukları, IQ düşüklüğü, öğrenme güçlükleri gibi durumlarla çok
karşılaşılmaktadır.
2. Hamilelikte
uyuşturucu kullanımı: Erken doğuma, hepatit, AIDS, tüberküloz gibi
hastalıkların bulaşmasına, ciddi gelişim geriliklerine, beyinde ağır kalıcı
hasarlara yol açtığı bilinmektedir. Ayrıca çocukluk döneminde davranış
bozukluklarına, zeka geriliğine, öğrenme bozukluklarına neden olabilir.
3. Hamilelikte alkol
kullanımı: Hamilelikte alınan alkol kana karışarak plasental
yolla bebeğe ulaşır ve tedavisi olmayan doğumsal anormalliklere (fetal alkol
sendromu=FAS) neden olur. Ayrıca çocukluk döneminde öğrenme güçlüğüne,
zeka geriliğine, vücut şeklinde bozukluğa, sosyal ve duygusal gelişim
bozukluklarına neden olabilmektedir.
4. Hamilelikte
folik asit yetersizliği: Kırmızı kan
hücresi, deri hücresi gibi yeni hücre üretimi için gerekli olan folik asit
bir B grubu vitamini türüdür. Vücutta depolanmadığından her gün gereken
miktarda alınması gerekir. Özellikle hamilelik döneminde fetüsün hücrelerinin
gelişmesi ve vücut dokularının üretimi için önemlidir.
-Mercimek, yeşil yapraklı
Sebzeler, narenciye folik asit kaynağı olarak görülebilir.
-Folik asit eksikliğinde düşük doğum
ağırlıklı bebekler, nöral tüp defektleri (NTD) ve annede anemi oluşur.
İnsandaki nöral tüp adı verilen yapı, beyin dokusundan başlayıp
boylu boyunca omuriliği de içine alacak
şekilde aşağı doğru uzanan bir yapıdır. Nöral tüp defektleri en ağır sağlık
sorunlarındandır. Anne karnındaki bebeğin 4. haftasının sonuna kadar
kapanması gereken nöral tüpün açık kalması sonucunda;
-Bebeğin kafatası kemiklerinin bir
kısmının olmaması,
-Bebeğin beyninin gelişmemesi,
-Bebeğin beyin ve zarlarının dışarı
fırlaması,
-Omurganın üzerindeki zarla birlikte
omurganın arka kısmındaki bir yarıktan fıtık şeklinde de dışarı çıkması gibi
bozukluklar görülebilir.
5. Hamilelikte X
ışınımına maruz kalma:
Röntgen ışınları, kullanılan doza ve
maruz kalınan süreye bağlı olarak hücre yapısında bozulmalara neden
olabilirler. Hızlı bölünen hücreler röntgen ışınlarına daha hassastır. Bu
nedenle gelişmekte olan fetüs röntgen ışınlarından, vücudun diğer kısımlarına
göre daha fazla zarar görür. Yetişkin için zararlı olmayan ışın dozu fetüse
zarar verebilir veya gebeliğin sonlanmasına sebep olabilir. Bu yüzden
doğurganlık çağındaki bayanlarda yüksek dozlu röntgen ve pelvik bölgeyi
kapsayan röntgen çekimleri yapılacaksa, muhtemel bir gebelik durumunda
fetüsün zarar görmemesi için öncelikle gebelik testi istenmelidir.
Hamilelik döneminde, çok gerekmediği
sürece röntgen incelemesi istenmez. Anne ve bebeğe ait hastalıkların
teşhisinde röntgen ışını kullanılmayan manyetik rezonans, ultrasonografi gibi
görüntüleme yöntemleri tercih edilir. Teşhis için röntgen filmi gerekiyorsa
film çekimi olabildiğince hamilelik sonrasına ya da gebeliğin ikinci
yarısından sonraya yani gebeliğin ilerleyen dönemlerine ertelenir. Burada
ölçü, röntgen taraması yapılmadığında annenin göreceği zarardır. Röntgen
taraması yapılmadığında annenin göreceği zarar, röntgenin bebeğe vereceği
zarardan daha fazlaysa röntgen çekimi yapılır.
HAMİLELİĞİN İZLENMESİNDE KULLANILAN YÖNTEMLER
1. Ultrason
değerlendirmesi: Ultrason
denilen ses dalgalarının yayılmasıyla uygulanan teknikle doğum
öncesinde kalıtsal hastalıkların ve anomalilerin belirlenmesinin yanı sıra bebeğin sağlıklı gelişip gelişmediği
kontrol edilir
-Ultrason yönteminin hiçbir zararı
yoktur ve rutin kontroller sırasında mutlaka kullanılmalıdır.
-Ultrason yöntemiyle hem bebekteki
anormallikler hem de gelişim düzeyi belirlenebilir. Bu da sağlıklı bebeklerin
doğa- bilmesi için gereken incelemelerin yapılmasını kolaylaştırır.
Gelişim anormalliklerini erken tespit
etmek, ailelerin engelli çocuk edinmelerini önleyebilir.
2. Amniyosentez
Yöntemi: Doğum öncesi fetusun içinde yüzdüğü sıvıdan cerrahi
müdahale ile bir miktar sıvı alma işlemine verilen addır.
- Genellikle genetikde, bebekte
kromozom analizi, NTD (nöral tüp defekti) araştırması için uygulanır.
Amniyosentez, çoğunlukla genetik incelemeler için yapılasa da, bebeğin
sıvısının normalden fazla olması gibi durumlarda da anne adayını rahatlatmak
için tedavi amaçlı kullanılabilir.
- Amniyosentezin önerildiği
durumlar:
-Down sendromu başta olmak üzere bazı
genetik hastalıkların görülme riski anne yaşı ile paralel olarak artış
göstermesi nedeniyle, anne adayının yaşı beklenen doğum tarihinde 35 ya da
daha fazla olacak ise amniyosentez yapılması önerilir.
-Çiftin halen Down sendromu gibi
kromozom anormalliği olan bir çocuğu varsa.
-Anne X kromozomu ile geçen hemofili
gibi bir hastalığın taşıyıcısıysa
-Bebeğin akciğerlerinin olgunluk
derecesinin değerlendirilmesi gerektiğinde.
-Anne ve babada orak hücreli anemi gibi
otozomal çekinik bir genle taşınan hastalığı taşıması durumunda.
|
SORU 1. Hayvanlarda embriyonal
gelişmede görülen;
I. morula,
II. blastula,
III. gastrula
yapılarının oluşum sırası
aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A) I, II, III B) I, III, II C)
II, I, III
D) III, I, II E) III, II, I
SORU 2. Yumurtanın sperm ile döllenmesiyle oluşan zigotun
birbirini izleyen bölünmeler sonucu hücre sayısı artar ve bir hücre
topluluğuna dönüşür.
Buna göre bu gelişim süresi içinde
meydana gelen bölünmeler ve oluşan yapılarla ilgili aşağıdakilerden hangisi
doğrudur?
|
Bölünme Şekli
|
Bölünmüş her bir hücreye verilen
ad
|
Hücre topluluğunun adı
|
A)
|
Mitoz
|
Morula
|
Blastomer
|
B)
|
Mitoz
|
Blastomer
|
Morula
|
C)
|
Mitoz
|
Blastosöl
|
Blastomer
|
D)
|
Mayoz
|
Blastula
|
Blastomer
|
E)
|
Mayoz
|
Gastrula
|
Morula
|
SORU 3. Sağlıklı bir insanda, farklı organ ve sistemler
doğumdan erginliğe kadar farklı hızlarda gelişir.
Buna göre, üreme sisteminin doğumdan
sonraki normal gelişimini gösteren eğri aşağıdakilerden hangisi olabilir?
SORU 4. İnsanın normal gelişme ve
çoğalma evrelerinde,
I. Zigotun bölünmeye başlaması
II. Yumurta hücresinin oluşumu
III. Sperm hücresinin oluşumu
IV. Gastrula (üç tabakalı embriyo) oluşumu
V. Blastula (İçi sıvı dolu top
görünümlü embriyo) oluşumu
Olaylarında hangilerinde mayoz
bölünme gerçekleşir?
A) I ve II B) II ve III
C) IV ve V
D) I, II ve III E) I, IV ve V
SORU 5. İnsan embriyosunun
gelişimiyle ilgili olarak aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Anneyle embriyonun kan grupları
farklı olabilir.
B) Embriyonun ürettiği CO2
annenin solunum sisteminden dışarı atılır.
C) Embriyonun ürettiği azotlu atıklar
annenin böbreklerinden dışarı atılır.
D) Embriyo, besinlerini annenin
kanından alır.
E) Embriyonun damarlarında annenin kanı
dolaşır.
SORU 6. İnsanda plasenta, fetüsün
aşağıdaki sistemlerden hangisinin görevini yerine getiremez?
A) Sindirim sistemi
B) Solunum sistemi
C) Endokrin sistem
D) Boşaltım sistemi
E) Üreme sistemi
SORU 7. Amniyonsentez genellikle gebeliğin 16-20. haftaları
arasında fetusun içinde yüzdüğü sıvıdan cerrahi müdahale ile bir miktar sıvı
alma işlemine verilen addır.
Bu işlemin temel amacı aşağıdakilerden
hangisidir?
A) Fetüsün olası sakatlıkları öğrenme
B) Fetüsün hücrelerindeki kromozomal
anomalilerin olup olmadığını öğrenme
C) Fetüsün cinsiyetini öğretme
D) Gebeliğin çoklu olup olmadığını
öğrenme
E) Fetüsün rahimdeki pozisyonunu
belirleme
SORU 8. Aşağıdakilerden hangisi
gebelikte fetüsün gelişimini olumsuz etkileyen faktörlerden biri değildir?
A) Folik asit yetersizliği
B) Yeterli ve dengeli beslenme
C) Uyuşturucu kullanımı
D) Sigara kullanımı
E) Alkol kullanımı
SORU 9. Ultrason, insan kulağının işitemeyeceği kadar yüksek
frekanslı ses dalgalarını kullanarak iç organları görüntüleyen bir tanı
yöntemidir.
Gebelikte temel ultrasonografik
değerlendirme ile,
I. Amniyon sıvı miktarı
II. Fetüs sayısı
III. Fetüsün duruş şekli
IV. Fetüsün gözle görülebilen anatomik
yapısı
özelliklerinden hangileri hakkında
bir fikir sahibi olunabilir?
A) I ve III B) II ve IV
C) I, II ve III
D) II, III ve IV E) I, II, III
ve IV
SORU 10. Zigottan segmentasyon sonucu oluşan hücrelerin
özelleşmesine farklılaşma denir.
Hücre farklılaşması,
I. segmentasyon
II. morula
III. blastula
IV. gastrula
evrelerinin hangilerinde ortaya
çıkar?
A) Yalnız IV B) I ve II
C) II ve IV
D) I, II ve III E) II, III
ve IV
CEVAPLAR ve ÇÖZÜMLERİ
1. Sırası ile I. morula, II. blastula ve III. gastrula
şeklinde oluşur.
Cevap: A
2. Bölünme Şekli mitoz, Bölünmüş her bir hücreye verilen
ad, blastomer, Hücre topluluğunun adı ise moruladır.
Cevap: B
3. Sağlıklı bir insanda üreme sistemi 14-16 yaşları
arasında çok hızlı gelişim gösterir. Gelişim 20-21 yaşlarında tamamlanır.
Cevap: D
4. Mayoz bölünme ile erkek üreme hücresi olan sperm ve
dişi üreme hücresi olan yumurta oluşur.
Cevap: B
5. Embriyo ve anne arasında madde alışveişi plasental
boşluktan sağlanır. Anne kanı ile embriyonun kanı birbirine karışmaz.
Cevap: E
6. Plasenta, fetüs için beslenme, solunum ve boşaltım
organı olarak görev yapar. - Endokrin
bez gibi hormon salgılar. (östrojen ve progesteron)
Cevap: E
7. Amniyosentezin
önerildiği durumlar:
-Down sendromu başta
olmak üzere bazı genetik hastalıkların görülme riski anne yaşı ile paralel
olarak artış göstermesi nedeniyle, anne adayının yaşı beklenen doğum
tarihinde 35 ya da daha fazla olacak ise amniyosentez yapılması önerilir.
-Çiftin halen Down
sendromu gibi kromozom anormalliği olan bir çocuğu varsa.
-Anne X kromozomu
ile geçen hemofili gibi bir hastalığın taşıyıcısıysa
-Bebeğin
akciğerlerinin olgunluk derecesinin değerlendirilmesi gerektiğinde.
-Anne ve babada orak
hücreli anemi gibi otozomal çekinik bir genle taşınan hastalığı taşıması
durumunda.
Cevap: B
8. Yeterli ve dengeli beslenmenin gebelikte fetüsün
gelişimini olumsuz etkilemesi beklenmez.
Cevap: B
9. Ultrason ile öncüllerde verilen durumların tamamı
hakkında fikir edinilebilir.
Cevap: E
10. Embriyonik gelişimin erken evrelerinden gastrula
evresinde farklılaşma başlar.
Cevap: A
|